Parlamenter sistemi bitirip, cumhurbaşkanlığı (başkanlık) sistemini başlatacak 18 maddelik anayasa değişikliği paketi Pazar günü yapılacak referandumda sizlerin onayına sunulacak.
Türk tipi başkanlık olarak da tanımlanan ve geleceğimizi yakından ilgilendiren yeni sistem ile ilgili yeterince bilgi verilmiyor. 'PKK, FETÖ hayır diyor' bu yüzden 'Hayır diyenler de teröristtir' diyerek içeriğini dahi bilmediğimiz anayasa değişikliği paketine Evet dememizi istiyorlar. Peki durum bu kadar basit mi? Emin olun hiçbir şey bu kadar basit değil.

Sormak gerekiyor, okumak, düşünmek...

İstiklal Caddesi'nde üzerlerine 'Bana anayasayı sor' yazan tişörtler giyen hukuk fakültesi öğrencileri insanlara "Evet' ya da 'Hayır' demeniz önemli değil gelin maddeleri konuşalım" diyor ve bilgi almak isteyenlere tarafsız bir şekilde bilgi veriyorlardı.  
İstanbul Barosu da tıpkı hukuk fakültesi öğrencileri gibi anayasa değişiklikleri ile ilgili akla gelebilecek soruların cevaplarının yer aldığı 'Okumadan İmzalama' başlığı adı altında videolar ve kısa bilgilendirme yazıları hazırlamış. Oy pusulasını elinize aldığınızda neye 'Evet' ya da 'Hayır' diyeceğinizi anlatan çok açıklayıcı bir çalışma olmuş. İşte o sorular ve cevaplar;

Neden tek adam diyorlar?

Çünkü, başkan yardımcılarının ve bakanların kim olacağına yalnızca kendisi karar veriyor. Bu kişileri Meclis dışından seçebiliyor olması; aynı zamanda milletin iradesinin üzerinde hareket ettiğini de gösteriyor.
Çünkü, ara verme veya tatil sırasındaki olası kriz durumlarında Meclis'i yalnızca Cumhurbaşkanı göreve çağırabiliyor.
Çünkü, siyasi partisiyle ilişkisinin kesilmesi zorunluluğu kalkıyor. Böylece Mecliste çoğunluğa sahip bir partinin genel başkanı olarak Meclise de hâkim olabiliyor. Çünkü, Meclis'te reddedilmesi neredeyse imkânsız Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabiliyor. Çünkü, üst düzey kamu yöneticilerini doğrudan Cumhurbaşkanı atıyor. Bu da, tarafsız olması gereken kurumların, bu özelliklerini kaybetmesine neden oluyor. Çünkü, kuvvetler ayrılığı için denetimi sağlayan Anayasa Mahkemesi'nin tüm üyelerini dolaylı ya da doğrudan Cumhurbaşkanı seçiyor. Çünkü, Çünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin yenilenmesine bile karar verebiliyor.Çünkü, OHAL ilan edebiliyor. Çünkü, soruşturulamaz hâle geliyor. Meclis sayısal olarak güç elde etse de, sadece soruşturulmasını teklif edilebiliyor. Çünkü, kamu tüzel kişiliklerinin kurulması, kaldırılması ya da birleştirilmesi Cumhurbaşkanının inisiyatifine bırakılıyor. Çünkü, tarafsız ve siyasetler üstü olması gereken adalet kurumlarına atanacak yargıçları bile belirliyor. Kendisi için ortaya çıkabilecek olası adli bir durumda, kendi belirlediği üyelerin oluşturduğu kurum tarafından yargılanıyor.

Yardımcılar neye göre seçilecek?

Kaç tane Cumhurbaşkanı yardımcısı olacak? Cumhurbaşkanı yardımcıları neye göre seçilecek, kimler Cumhurbaşkanı yardımcısı olabilecek? Anayasanın 106. maddesinde yapılmak istenen değişiklikle, yardımcılarının ve bakanların kim olacağına Cumhurbaşkanı tek başına karar verecek. Cumhurbaşkanına sınırsız vekalet edilmesini sağlayacak bu göreve kimlerin geleceğini, ne kadar süreyle geleceğini, kaç kişinin geleceğini bilmememiz tuhaf değil mi? Cumhurbaşkanı yurt dışına çıktığında Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarmak dahil olmak üzere, tüm yetkilere sahip bu insanlar kim olacak?

Suç işlerse yargılanabilecek mi?

İşin doğrusu, yargılanamayacak. Üstelik adi bir suçtan bile yargılanmayacak. Hatta, görevi sona ermiş olsa bile yargılanmayacak. Anayasanın 105. maddesinde yapılmak istenen değişiklikle, Cumhurbaşkanının yargılanması için Meclis'te en az 400 milletvekilinin karar vermesi gerekiyor. Cumhurbaşkanı ile aynı partiye üye olan milletvekillerinin, böyle bir kararı vermesi sence mümkün mü? Diyelim verdiler; üyelerinin çoğunluğunu Cumhurbaşkanının atadığı Anayasa Mahkemesi'nin, Yüce Divan sıfatı ile, tarafsız bir yargılama yapması mümkün mü?

Tek kişi ülkeyi federatif bir yapıya taşıyabilir mi?

Anayasa'nın 123. ve 127. maddesinde yapılmak istenen değişiklikle birlikte kamu tüzel kişilerinin kurulması, kanunların yanı sıra, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile de yapılabilecek.
Böylece, tek bir kişinin inisiyatifinde yeni şehirler kurulabilecek, yeni bölgeler oluşturulabilecek. Hatta var olan şehirler kaldırılabilecek, birleştirilebilecek. Denetlenemeyecek bu yetki ile beraber ilerleyen dönemlerde Türkiye'de federatif bir yapının zemini bile oluşturulabilir. Böylesine önemli bir yetkiyi gerçekten tek bir kişiye vermek istediğine emin misin?

Tarafsızlığını nasıl koruyacak?

Anayasa'nın 101. maddesinde yapılmak istenen değişiklikle, Cumhurbaşkanı artık partili olabilecek. Bizim devlet geleneğimizde, kurumlar veya partiler arasında bir sorun oluştuğunda bu sorunu ülkenin tümünü temsil eden tarafsız bir Cumhurbaşkanı çözer. Ülkenin tümünü etkileyen bir krizde, krizin taraflarından biri olan bir Cumhurbaşkanının, takdir edersiniz ki, böyle bir çözüme faydası olmayacaktır.

Sosyal hakların ne olacak?

Ailenin korunması, kadın ve çocuk hakları, eğitim ve öğrenim hakkın, çalışma şartları ve dinlenme hakkın, sendika kurma hakkın, toplu iş sözleşmesi hakkın, ücretinde adalet sağlanması, sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması, sosyal güvenlik gibi hakların, sadece cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yani cumhurbaşkanının bireysel isteği ile değiştirilebileceğinin farkında mısın?

Hal ve gidişat böyle. Mühür senin karar senin diyorlar ya şimdilik gerçekten de öyle. Nasıl bir ülkede yaşayacağına pazar günü sen karar vereceksin. Ya 'Hayır'dır gardaş diyeceksin ya da her şeye eyvallah...


Video ve yazılar için: www.okumadanimzalama.com