100 yıldır, ''Ey Türk Milleti, sen Cumhuriyet ile yönetilmeye layık bir ulussun'' diyen Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün önce hayalini kurduğu, sonra da o çok zor şartlar altında adım adım hayata geçirdiği cumhuriyet yaşıyoruz...

Şükürler olsun...

29 Ekim 1923'ten, 29 Ekim 2023 e uzanan 100 yıllık bir yol hikayesidir Türkiye Cumhuriyeti...

Gencinin, ihtiyarının kanı ile yoğurulmuş bu topraklardır Türkiye Cumhuriyeti...

Batı'nın ''hasta adam'' dediği Türkiye'yi yedi düvele meydan okur hale getiren Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının yazdığı destanın adıdır Türkiye Cumhuriyeti...

''Ben hür doğdum, hür yaşarım'' diyen bir neslin evlatları olarak ''ya ölüm, ya istiklal'' için 10 yaşındaki Mehmet'lerin, 90 yaşındaki Ali'lerin zaferidir Türkiye Cumhuriyeti...

Öyle bir yol hikayesidir ki, Anayasası'nın birinci maddesinde ''Türkiye Develeti bir Cumhuriyettir'' yazar. Ve ardından da cumhuriyeti öyle bir korumaya alır ve onu taçlandırır ki, ''Cumhuriyetin niteliklerini'' de Madde 2 de açık açık tarif eder:

''Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.''

Dünya devletleri arasında ''halkının yaşam tarzını'' anayasası ile bu kadar garanti altına almış başka bir devlet bulamazsınız...

Hepimizin malumudur ki, ülke demokrasimiz zaman zaman, öyle ya da böyle ''çelmeleniyor'', yada ''sekteye uğratılmaya'' çalışılıyor...

Ama en kısa zamanda, toparlanıp ayağa kalkmasını da beceriyor...

Bunun nedeni işte Anayasası'ndaki ilk dört maddeye bu ülkenin taşı toprağı dahil, her canlısının sahip çıkmasıdır...

Bir de sizlerin şu konuya dikkatinizi çekmek istiyorum sevgili okurlar;

Her yıl Cumhuriyet Bayramı'mızı ''daha güzel'', ''daha Ata'mıza yakışan'', ''ona daha layık olabilmek için'' her kesim, her birey, her yönetim daha çok çaba harcıyor...

Acaba diyorum;

Etrafımızdaki ülkeleri görüp de...

O ülkelerde yaşayan kadınların...

O ülkelerde yaşayan çocukların...

Kısacası o ülke insanının da ''Bizim gibi bir Atatürk'leri olsaydı, onlar bugün bu acıları çekerler miydi?''

Asla çekmezlerdi...

Son söz;

Aziz Atatürk, senin yaptıklarını anlatmak, seni övmek için saatlerdir düşünüyorum. Çünkü senin bunu fazlasıyla hakettiğini biliyorum ve seni göklere çıkarmak istiyorum. Ama ne yazıktır ki bir  kelime dahi bulamıyorum... Aklıma gelen her kelimeyi cümleye dönüştürdüğüm zaman senin yaptıklarının yanında cılız kalıyor...

Ben biliyorum ki, sen olmasaydın bizler olmazdık...

Bilmeni isterim ki, seni ve silah arkadaşlarını dünya durdukça bu topraklar üzerinde yaşayan Türk Milleti her zaman minnet ve şükranla anacak...

Sevgili okurlar,

En büyük bayramımız, Cumhuriyetimiz kutlu olsun...

Cumhuriyetimiz dünyaya örnek olsun...

Nice yüzyıllarda, Türk Bayrağı çatısı altında görüşmek dileklerimle...