Geçen gün üniversitedeki hocalarımdan biri "yine çok boğulma vakası var, Ahu köşende bunu da yazsana" dedi. Haksız da sayılmaz Muammer Hocam. Yaz aylarında ne yazık ki çok sık karşılaştığımız bir durumdur: Suda boğulma. 5-44 yaş arası trafik kazasından sonra en sık kazaya bağlı ölüm nedenidir. Her yıl tüm dünyada 140 bin kişinin suda boğularak öldüğünü bilinmekte, Türkiye'de de durum farklı değil. Bu yazın bilançosu ne olacak diye üzülerek takip ediyorum.

Suya battıktan sonra nefessiz kalma sonucu ölüme 'suda boğulma' denir. 'Neredeyse boğuluyordum' dedirten, sudan çıkartılınca hayata dönenler için yarı boğulma terimi kullanılır.    

 Boğulan kişi suda çırpınırken yardım etmeye kalkarsanız sizi de batırır. 1 hayat kurtarayım derken 2 can kaybına neden olur bu hatanız. Kurtarma eğitimi almadıysanız boğulmakta olan birini gördüğünüzde önce 112'yi arayın ve yardım çağırın. Simit, kürek, ip gibi araçları uzatıp tutunmasını sağlayabilirsiniz. Kıyıya ya da tekneye çıkartınca da ilk yardım uygularsınız. Tabii eski Türk filmlerindeki gibi ilk yardım uygulamasından bahsetmiyorum!
Yüzme bilmeyenlerin suya girmesi veya düşmesi en sık karşılaşılan boğulma sebebi. Bunun yanında su sporları sırasında oluşan kazalar da unutulmamalı. İyi yüzücü bile olsanız eğer sudayken bir rahatsızlık geçirirseniz yine boğulma riskiniz var. Eğer alkol aldıysanız, bazı ilaçları kullandıysanız (santral etkili), bilinen epilepsi hastalığınız varsa zaten suya bir riskle giriyorsunuz demek. İntihar girişimi amaçlı derin denize atlama, arabanın ya da uçağın denize düşmesi, geminin batması, tekneden düşme de suda boğulmaya neden olur. Şanssızlık bu ya yüzerken kalp krizi geçirirseniz, şekeriniz düşer de hipoglisemik şoka girerseniz, inme veya bir başka sebeple bayılma yaşarsanız da boğulursunuz. Burada bahsetmediğim ama daha önceki yazılarımda yer verdiğim sığ su bayılması, vurgun, hava embolisi de suda boğulma nedenlerindendir.

Suda boğulma farklı aşamalarda olur. Önce nefes tutma evresidir ki bu evrede kişi nefesini tuttuğu için oksijeni azalırken tam tersi karbondioksiti artar. İkinci evrede boğulmamak için çabalarken daha çok oksijen tüketir. Bu sırada nefes borusuna doğru su kaçmasından dolayı gırtlakta kasılma olur (laringospazm), kişi yuttuğu suyu kusarsa yine gırtlak kasılır, akciğerlere su gider sonuçta ölüm meydana gelir.  Bazen bu ikinci aşama olmaz çünkü hastanın bilinci kapalıdır, kişi kendinde değildir çırpınamaz. Bilinç kaybıyla beraber nefes alamadığından karbondioksit miktarı artar bu da solunum algılayan hücrelerin beyinde uyarılmasıyla derin nefes almayı sağlar. Gırtlakta oluşan kasılma çözülür ve akciğerler suyla dolar. Bu tip boğulmaya kuru boğulma da denir. Eğer tatlı suda boğulmaysa su akciğerde birikmek yerine kana geçer. 2-3 dakika içinde kan hacmi %50-60 kadar artar. Bu kadar kan artışı kalbi zorlar, Pekçok fizyopatolojik olay sonucunda kan dolaşımı durur.

Tuzlu suda yani denizde boğulmada ise akciğere ulaşan su akciğerdeki hava keseciklerinin (alveoller)  içine dolar. Bunu yaparken de kandaki proteinleri yanında çeker. Akciğer ödemi olur, tansiyonun düşmesi ve ölüm olur.

Boğulmanın ölümle sonuçlanması suyun ısısına, suda kalma süresine, eşlik eden başka hastalık olmasına da bağlıdır.

Her zaman önleminizi alın. Derinliğini bilmediğiniz sularda yüzecekseniz dikkatli olun. Asla "bana bir şey olmaz" demeyin!

Sağlıkla kalın.