Kendimi bildim bileli, hayatımdan eksilmeyen konu başlıkları hep bu kelime ilgili. Dün gece girdim wikipedi'ye, tanımlarını öğrenmek, incelemek için. Fransızca Petit Rokert sözlüğünde "Bir toplumda bir grubun halkın direnişini kırmak için yarattığı korku", İngiliz Oxford sözlüğünde "Genellikle siyasal nedenlerle halkın gözünü korkutmak ve halkı yıldırmak için dehşet öğesini kullanmak", Türk Dil Kurumu sözlüğünde "Yıldırma, cana kıyma ve malı yakıp yıkma, korkutma, tedhiş" olarak tanımlanıyor!

Türkiye'de yıllarca; teröre karşılık 'anarşi' sözcüğü kullanılmış. Son yıllarda bu sözcük terk edilerek 'terör' sözcüğü kullanılmaya başlamış. Anarşi, Yunanca kökenli olup "başsız, yöneticisiz" anlamına geliyor. Velhasıl, hangi ülke de olursa olsun bu sözcük hayırlı bir olayı anlatmıyor. Daha çok bilgi edinmek istediğinizde ise konunun derinliklerinde kaybolmak karşılaştığınız konu başlıklarında olası. Bence en güzel tanımı "Gücün ve yetkilerin kötüye kullanılması." Bu, devletlerarası olabiliyor, aile içi olabiliyor. Tartışmalı ve üzerinde uluslararası fikir birliği olmayan bir durum olarak açıklanıyor.
Ve terörün sınırı aşan bir hal olması halinde uluslararası terörizm ile karşı karşıya kalınır. Ancak son dönemde uluslar arası terörizmi kavramı daha çok birden fazla ülkeyi hedef alan veya birden fazla ülkede aynı anda birbirlerine yakın eylemde bulunan terörizmi anlatmak için kullanılmakta.

Terörün finansal kaynakları;
1- Dış yardımlar
2- Uyuşturucu ticareti
3- İnsan kaçakçılığı
4- Büyük çaplı soygunlar
5- Haraçlar
6- Zorunlu bağışlar
7- Bağışlar
8- Diğer her türlü kaçakçılık
9- Diğer gönüllü katkılar

***

Bir başka satırbaşı 'medya ve terörizm.' Terörizmin medya olmadan yaşayamayacağı yaygın bir kanattır. Terörizmin modern dönemin bir olgusu olması da daha çok bu durumu ilişkilendirilir. Terör örgütleri medya sayesinde dehşet yayarlar ve propaganda yaparlar. Tüm bu bilgiler hepimizin bildiğimizi varsaydığımız veya kolayca bulabileceği bilgiler arıyormuyuz? Bilmek istiyor muyuz nedenleri, niçinleri ve çözüm için gayret sarf ediyor muyuz ayrı bir konu.

Geçenlerde bir sohbette kulak misafiri oldum. Terörü tartışıyorlardı, ülkemizde ve dünyada büyük ülke olmanın koşulunun teröre boyun eğmeme, pazarlık yapmama olduğunu bu konuda da ABD ve İsrail'in hiç taviz vermediğini tartışıyorlardı. AB ülkelerinin ise kendi koşulları içinde çeşitli yaklaşım ve çözümleri olduğunu. AB bazı terör olayları, insan hakları ile ilişkilendirerek değerlendirirken ülkeler, insanlar "Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" gibi bir tarzı benimseyeceklerinin de bilincinde olmaları gerekmektedir.

Ülkemizde söz konusu durum olan terör, insan hakları ve özgürlükleri meselesinden çoktan çıkmış ve Türkiye'nin kanayan yarası olmuştur. Terör yandaşlığı ile özgürlük savunuculuğu arasındaki derin uçurumu fark etmek içinse çok fazla çaba harcamaya gerek yoktur (www. türksav.org). Aynı sayfada AB, ABD ve Türkiye'nin bakış açılarının "AB ülkeleri önceden teröristleri, başka bir çareleri kalmamış özgürlük arayıcıları" olarak görmekteydi.

Amerika ve Türkiye'nin ülkenin terörden anladıklarının farklı olması en başta belirtilmesi gereken noktalardan birisidir. ABD hegemonyasını sürdürmek için küresel terörü kullanırken Türkiye'nin terörle mücadelesindeki temel amacı "Devletin bekası" olarak şekillenmekte (AB 28 Ekim 2011 Elif Canan Yurdakul).

Ancak internet ortamında tarayıp da bulamadığım; dünyanın hiçbir ülkesinde devlet terörist başı ile masaya oturmamış, anlaşmaya çalışmamış, konuşmamış. Ülkemizde (idam cezası kaldırıldığı için) yaklaşık 40 bin kişinin ölümünden sorumlu, müebbet hapse çarptırılmış kişinin barışı getirecek kişi gösterilmesi... Sadece aklım almıyor, anlayamıyorum...