Türkiye’de milyonlarca çalışanın merakla beklediği 2025 asgari ücret zammı için gözler, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 10 Aralık’ta yapacağı ilk toplantıya çevrildi. Komisyon, işçi ve işveren taraflarının görüşlerini alarak asgari ücreti belirleyecek. Ancak, toplantı takviminin yanı sıra, zam kriterleri de netleşti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 2025 asgari ücretinin, enflasyon rakamlarının altında kalmayacağı ve 3’lü mutabakatla karar alınabileceği mesajını verdi.
Bakan Işıkhan’dan net açıklama: Asgari ücrette yükselme devam edecek
Bakan Işıkhan, yeni asgari ücret zammı ile ilgili çok net bir açıklama yaptı. "2025 asgari ücreti, enflasyonun altında kalmayacak" diyen Işıkhan, son üç yılda olduğu gibi yine asgari ücretin enflasyon oranlarının üzerinde artırılacağına dikkat çekti. Bu açıklama, yıl sonu için öngörülen %44’lük enflasyon oranı ile birlikte, yeni zammın ne kadar olacağına dair beklentileri artırdı.
Asgari ücret tespit komisyonu: Süreç nasıl işleyecek?
Her yıl olduğu gibi, asgari ücretin belirlenmesinden sorumlu olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 15 üyeden oluşuyor. Komisyon, işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan tarafların görüşlerini aldıktan sonra, oy çokluğuyla kararını verecek. Oyların eşitliği durumunda ise, Başkan’ın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış kabul edilecek.
Sosyal güvenlik destekleri ve teşvikler gündemde
Bakan Işıkhan, asgari ücret zammı öncesinde, çalışanların sosyal güvenlik primleriyle ilgili de önemli açıklamalarda bulundu. Kayıtlı istihdamın artırılması, düzenli prim ödeme alışkanlığının yaygınlaştırılması ve dezavantajlı grupların istihdamının teşvik edilmesi için çeşitli desteklerin sağlandığını belirtti. Bakan, 2,1 milyon işyerinin, toplamda 889,5 milyar TL’yi bulan SGK teşviklerinden faydalandığını duyurdu.
Esnek çalışma modelleri ile yeni nesil çalışma hayatı
Bakan Işıkhan, ayrıca esnek çalışma modellerine de değindi. "Sıfır saat sözleşmeleri", "mini işler", "faaliyet bazlı çalışma" gibi yeni nesil işgücü piyasası modellerinin detaylı şekilde incelendiğini belirtti. Bu yöntemlerin, özellikle kadınlar, gençler ve engelliler gibi dezavantajlı grupların iş gücü piyasasında daha fazla yer almasını sağlamayı hedeflediğini vurguladı.
