İzmir'de 1995 yılında sektörün önde gelen duayen isimlerinin kurduğu Ege Otomotiv Derneği, (EGOD) 29 yıldır her geçen gün gelişmesine ve büyümesine devam ediyor. Dernek otomotiv sektörünün sorunlarını anlatan, duyuran hiçbir kurum olmamasından doğan ihtiyaç neticesinde kurulmuş. Kurumsallaşmasını tamamlayarak, sektörün sorunlarına derinlemesine irdelemekte ve çözümler üretmeye çalışmakta. Derneğin Yönetim Kurulu Başkanlığını iki dönemdir Enver Mehmet Torun üstlenmiş durumda. Enver Mehmet Torun 1981 Konya doğumlu. İlk ve orta öğrenimini İzmir'de tamamladı. 2004 yılında Ankara Üniversitesi Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü mezuniyeti sonrası Dokuz Eylül Üniversitesi’nde Uluslararası Ticaret, Yaşar Üniversitesi’nde İşletme Mühendisliği bölümlerinde yüksek lisan yaptı. İş yaşamına babası tarafından 1980 de kurulmuş olan ‘Mühendis Otomotiv Yedek Parça’ şirketinde başladı.
İşte Enver Mehmet Torun Röportajının Tamamı
-“Neden mühendis?” diye başlıyorum sohbete...
“Herkes babama mühendis diye hitap eder. İşe başladığında o da mühendis adını vermiş şirkete. Kendisi Yüksek Mühendis. 74 yılında Hacettepe’den mezun olmuş. MTA da çalışırken bir anda karar veriyor ticarete girmeye”
-“Konyalısınız. İzmir’le yolunuz nasıl kesişti?”
“Tatile gelmişler İzmir’e ailecek. Burayı çok sevmişler ve burada yaşamaya karar vermişler. 87 den beri İzmir’deyiz. İlkokul 2.sınıfa İzmir’de başladım. İlk zamanlar yedek parça imalatı yapıyorduk. Son 28 senedir yedek parça parakende sektöründeyiz. Dünyadaki saygın ve önde gelen yedek parça üreticilerinin orijinale uygun standartlarda üretmiş oldukları ürünlerin kaporta, mekanik, elektrik ve elektronik parçalarını İzmir 1. ve 2. Sanayi sitesinde ve online olarak en zengin ürün stoğu ile satışa sunuyoruz”
-“İkinci kuşak yönetimde. Baba karışıyor mu işlere yoksa uzaktan izliyor mu?”
“Her şeye karışırdı başlarda. Aslına bakarsınız sorunlar yaşadık babamla. Teknolojik ve yenilikler konusunda çatışmalarımız oldu. “sen nerden bileceksin ”, “ben daha iyi bilirim“gibi.ama bugün kabul ediyoruz ki o daha iyi biliyormuş. Arada sırada uğramayı ihmal etmez”
-“Gelelim otomotiv sektörüne”
“Otomotiv dediğimizde çok geniş bir yelpaze. Sadece otomobil yok. Türkiye ihracatında 17 yıldır lider sektör. Otomobil satışları nasıl gidiyor derseniz geçen yılın ilk 3 ayından bile çok iyi. Yalnız satışları incelediğimizde yüzde 45 i engelli plakalı. Satılan araçların içinde yerli payı düşmüş durumda. İthal araç daha çok satılıyor.Bir de şu etken var. Firmalar plasiyerleri için araç kiralıyordu artık araç satın alıyorlar. Daha avantajlı çünkü.
-“İkinci el araçlarda kredi veriliyor mu?”
“Bu nedenle ikinci el oldukça durgun. Aslında araç almada finansmana erişim sorun. Bir araç alacaksınız en fazla 500 bin lira kredi çekebiliyorsunuz. Ancak artık otomobil almak ülkemizde yatırım aracı oldu. Bugün alacağınız bir araç bir süre sonra ciddi değer kazanıyor”
-“Yedek parçada durum nasıl?”
“Türkiye’de yedek parça imalatı üreten çok sayıda firma var. Buna rağmen dışa bağımlıyız. Rakamlar da dövize indeksli olduğu için sürekli artıyor. Bizim en büyük sorunlarımızdan biri de taklit ürünler. Burada ciddi can güvenliği sorunu da var. Türkiye’de trafik kazalarında ölen sayısı 11 bin. Bu kazaların çoğunluğu teknik sorundan kaynaklanıyor. Ve ilginçtir bu kazaların yüzde 40 ının da araçlarda kullanılan taklit yedek parça sebep. Hayat herşeyden önemli. Yedek parça alırken dikkat etmeli, hayatın yedeği yok”
-“Elektrikli araçları sormasam olmaz”
“Otomotiv dünyasına baktığımızda aslında elektrikli araçlar yeni bir şey değil.1800 li yılların sonunda elektrikli araç çok fazlaymış. New York’ta 1905 yılında trafikte olan araçların yüzde 80 i elektrikli araçmış. 1910 dan sonra Ford endüstri ve modern teknolojiler ile benzinli araçları satışa sunuyor. Hatta bunların reklamı için otomobil yarışları düzenleniyor. Şimdi tekrar elektrikli araçlar trend. Hemen hemen bütün markaların elektrikli araçları var. Ülkemizde 13 marka 17 tesiste araç üretiyor. Avrupa genelinde otomobil üretiminde 4.sıradayız. Arge ve teknoloji üretmede de ciddi adımlar atıldı. 86 bin elektrikli araç satıldı geçen sene. Fakat dünya devleri elektrikli araç argelerini kapatıp başka konulara yönelmeye başladı bile. Tamamen elektrikli araca geçileceği konusunda tereddütlüyüm. Sağlık sorunlarına neden olduğu söyleniyor Şarj cihazları sorun. Bence hibrid teknolojiler geçerli olacak. Sıfır karbon bence hayal olarak kalacak.”
Ustalık döneminde
Enver Mehmet Torun’un bu dönemle beraber EGOD yönetim kurulunda 5.dönemi.. 2007 yılında Mustafa İduğ ile yolu kesişiyor. Yapmak istediklerinden söz edince İduğ onu derneğe üye olmaya davet ediyor. O dönem EGOD da “Genç EGOD” adında bir bölüm açıldı. İlk başkanlık döneminde Yönetim Kurulu’nu oluştururken 2 ve 3 kuşak arkadaşlarını seçti. “Dernek yönetiminde 25 26 yaşlarında arkadaşlarımız var.O dönem çıraklık dönemimdi. Şimdi ustalık dönemim. İki dönem tamamdır” diyor. Dernekle ilgili birçok hedefi ve birçok projesi var. Bölgedeki her yerde temsilci üyeler ile otomotivin sesi olacaklar. Ege’de farklı bir güç haline gelmek için uğraş verecekler.
Can arkadaşım “Bobi...”
Enver dedesinin adı. Çok beyefendi bir adammış. Babası onun adını veriyor. Mehmet ise babasının çok sevdiği bir isim.” Babamın tarafı kalabalık bir aile. Bir araya geldiğimizde Mehmet diye birisi seslendiğinde 35 kişi bakardı.” diyor. Genelde Mehmet diye hitap ediliyor. Takma ismi yok ama Enmeto diyenler var. Küçüklüğünde yaramaz bir çocuk. Bütün dünyayı gezmek gibi bir hayali var. Birgün bu hayal çerçevesinde Amerika’ya gitmek üzere Bornova’dan trene biniyor. Ancak bindiği tren banliyö treni. Son istasyonu Basmane. İnince eve geri getiriliyor ve annesinin öğüdü “Kitap okuyarak da dünyayı gezebilirsin”. O nedenle çok kitap okuyan biri. Felsefe, klasikler ne bulursa okuyor, sesli kitap olarak yürüyüşler de dinliyor. Yürüyüşlerde kendisine köpeği Bobi eşlik ediyor. Bobi ile Bodrum’da tanışıyor. Bir akşam üstü kaleye karşı bira parlatırken ona sarılıyor. Terkedilmiş berbat halde olan bu köpeği sahipleniyor.7 yıldır beraberler. Her yerde. Bobi ile. Evde, işte, gezmelerde, kamplarda, rakı balık mangalda. Koçluk da yapan Enver Mehmet Torun dünyayı gezme hayalinin yarısını tamamlayabilmiş şimdi gerisini de tamamlamayı düşünüyor. Yaptığı işe yeni bir bakış açısı getirmeyi sever. Risk almaktan çekinmez. Sıra dışı olduğu kesin. Birçok kişinin hayatında fark yaratabilecek bir şeyler ortaya koymak, birilerine faydalı olmak, birilerine yol açmak onu çok mutlu ediyor.
