İstanbul'un Eyüp İlçesi'nde müdür olarak görev yaptığı özel bir okulda Irak asıllı eski bir öğrencisi tarafından öldürülen Milli Eğitimden emekli 74 yaşındaki İbrahim Okludan'ın ölümü bardağı taşıran son damla oldu. Öğretmenler, Okludan'ın öldürülmesinin eğitim emekçilerinin itibarsızlaştırılması politikalarından ayrı düşünülemeyeceğini savundu ve protesto eylemi ile basın açıklaması yaptı.

Onlarca öğretmen ve vatandaş meydanda toplandı

Foça Nihat Dirim Barış ve Demokrasi Meydanı'nda toplanan onlarca öğretmene Foçalı çok sayıda vatandaş da destek verdi.

I M G 20240510 100413

"Yaşamak istiyoruz!"

Tüm öğretmen sendikalarının üyelerinin birlikte katıldığı basın açıklamasını öğretmen Demet Kaya Doğan okudu. Doğan, basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Yaşanan bu şiddet olayları adeta bir bakanlık politikasına dönüştürülen eğitim emekçilerinin itibarsızlaştırılmasından ayrı düşünülemez. Bugün bir eğitim emekçisini hayattan koparan ne basit bir öfke krizi, ne failin öğrenci yada veli oluşu, ne de öğrencinin uyruğu ile ilgilidir. Bizzat bakanın yaptığı açıklamalarda ülkemizde yaşanan olumsuzlukların nedeni olarak öğretmenleri göstermesi, CİMER uygulamasının velilerin elinde bir sopaya dönüştürülmesi, Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerine öğretmenleri ve idarecileri öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur. Öncelikle kabul etmek gerekir ki okullarımızın sık sık şiddet haberleriyle gündeme gelmesinde başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere tüm yetkililerin hatta toplumun tüm kesimlerinin sorumluluğu vardır. Yıllardır yaptığımız uyarılara rağmen alınmayan önlemler nedeniyle 40 yılını çocukların eğitimine adamış bir öğretmen arkadaşımızı, maalesef bakanlığın ideolojik örgütlenme alanına çevirdiği, yap boz tahtasına dönüştürdüğü eğitim politikalarının sonucu olarak kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Tüm sendikalar olarak; okulda şiddet olaylarındaki korkutucu tırmanışı engellemek için gereken adımları acilen atmanızı istiyoruz. Soruyoruz? İtibardan tassarruf olmuyor da güvenlikten tasarruf olur mu? Gerekli adımların atılması için daha kaç eğitim emekçisinin kaç öğrencinin can vermesi gerekiyor. İktidarın plansızlığı nedeniyle ülkenin demografik yapısı ve güvenliği ciddi risk altındadır. Bu güvenlik açığının bedeli bizlerin canıyla mı ödenecek. Can güvenliğimizin sağlanmasını talep ediyoruz. Kendimizin ve öğrencilerimizin canından endişe ederek okula gitmek istemiyoruz. Can ağızda kelle koltukta bir eğitim sistemini kabul etmiyoruz. Artık yeter. Yaşamak istiyoruz" dedi.

MEB, bursluluk sınavına hak kazananları açıkladı MEB, bursluluk sınavına hak kazananları açıkladı

Öğretmenler sloganlar atarak protesto etti

Ellerinde "Öğretmenleri Koruyun", "Şiddete Hayır", "Eğitimde Şiddet Yasasını Çıkartın", "Öğretmenleri Korursanız Geleceğinizi Korursunuz", "Yeter Artık" yazılı pankart ve dövizler taşıyan öğretmenler basın açıklamasının okunmasının ardından "Öğretmene Uzanan Eller Kırılsın", "Birleşe Birleşe Yaşayacağız", "Hak Hukuk Adalet İhmal Değil Cinayet" sloganları atarak alkışlı protestoda bulundular.

Editör: Emir Çetintaş