Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Tarım ve Orman Bakanlığı gıda kaybı ve israfı hakkında kamuoyunun farkındalığını arttırmak ve gıda tedarik zincirindeki tüm aktörleri harekete geçirmek için ‘Gıdanı Koru’ ulusal kampanyasını başlattı.

Gıda kaybı ve israfını önlemek, kurumsal ve yasal çerçeveleri yeniden gözden geçirmek, gıda üretim, koruma ve dağıtım metodlarını geliştirmek ve kaynak-yoğun tüketim modellerini değiştirmek anlamına geliyor.

Uzun soluklu

Türkiye’deki ‘Gıdanı Koru’ kampanyası gıda kaybı ve israfının azaltılmasındaki yararları ile ilgili tüketicinin bilgisinin arttırılması ve israfı önleyici davranışların benimsenerek, insanların gıdayı tüketme alışkanlıklarında uzun soluklu değişim planlanıyor.

Bu sebeple, ‘Gıdanı Koru’, kampanyası altında organize edilen faaliyetlerin desteklenmesi için kamu ve özel sektördeki paydaşları da davet edildi

İçinde ülkenin en büyük üretici ve perakendecilerin de olduğu geniş çaplı paydaşların katılımı ile davranışsal değişikliğin yaşanmasına yardımcı olacak çevrenin oluşturulması için önemli.

Zorluklar olmasına rağmen

FAO Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu; ‘Sürdürülebilir Kalkınma için Gündem 2030’da gıda kaybı ve israfı geniş yer alıyor. Önümüzde önemli zorluklar olmasına rağmen, birçok ülke gıda kaybı ve israfını azaltmak için harekete geçmeye başladı bile.

Bu kapsamda Türkiye’nin güçlü liderliğini ve özellikle Tarım ve Orman Bakanlığı’nın konuyla ilgili çabalarını takdir ediyoruz. Gıdanı Koru Kampanyası çerçevesindeki iş birliğimize devam etmekten memnunuz.’ dedi.

Farkındalık arttırılmalı

Açılışa ortak başkanlık eden Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ‘Gıda kaybı ve israfının azaltılmasında ilerleme kaydetmek için çalışırken, çabalarımızın ancak koordineli ve bilgiye dayalı olduğunda etkili olacağını unutmamalıyız’ dedi.

Pakdemirli sözlerine şöyle devam etti:

‘Bu sebeple sürdürülebilir üretim ve tüketim kültürünün yerleşmesi ve gıda kaybı ve israfı sorunu hakkında farkındalığın arttırılması için tüm aktörlerin birlikte çalışması çok önemli.’

Çiftinin dostu; Arı!..

Arıların varlığının dünyadaki yaşamların sürmesi için ne kadar önemli olduğundan yola çıkarak, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda katılımcı 115 ülkenin oybirliğiyle kabul edilen ‘Dünya Arı Günü’ bu yıl üçüncü kez kutlandı.

Covid 19 salgınına rağmen üretimi durdurmayan çiftçilerimiz ile birlikte arılar da doğada yaşamın sürmesi için durmaksızın çalışıyorlar.

Gerek tozlaşmaya olan katkıları ile dünyayı, gerekse bal üretimi ile sofralarımızı renklendiren arıların varlığının önemini biliyoruz elbette. Ancak ne yazık ki arıcılık sektöründe de dikkat edilmesi gerekenleri unutuyoruz bazen.

Çiftçilerimizin ürünlerinin zenginleşmesine, iyi bir tozlaşma sonucu kaliteli olmasına katkı koyan arıları koruyacak olan yine başta çiftçilerimiz olmak üzere bizleriz.

Tarımsal faaliyetlerde yoğun kimyasalların kullanımı, böcek, mantar vb. ilaçların bilinçsiz kullanımı, kullanılan kimyasalların atıklarının doğal ortamlara atılması arıların varlığını tehdit eden başlıca nedenlerdendir. Aynı şekilde bireysel olarak çevre kirliliğine neden olduğumuz her faaliyet arılara da zarar vermektedir.

Doğanın nefes alma şansı bulduğu bu dönemde, çiftçilerimizin daha bilinçli olması ve iyi tarım uygulamalarının desteklenmesi ile arılar sayesinde biyolojik çeşitliliğimiz ve doğamız daha da zenginleşecektir.  

‘EvdeHeForShe’ kampanyası

Tüm dünyada başlatılan ve erkekleri evdeki sorumlulukları paylaşmaya davet eden EvdeHeForShe kampanyasına, sanat ve spor dünyasından destek geldi.

Boran Kuzum, Anıl Altan ve Ahmet Düverioğlu gibi ünlü isimlerin katıldığı kampanya Haziran sonuna kadar devam edecek.

Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi (BM Kadın Birimi-UN Women) tarafından yürütülen HeForShe dayanışma hareketi, erkekleri ev ve bakım işlerini eşit paylaşmaya çağıran EvdeHeForShe kampanyasını Türkiye’de de hayata geçirdi. Kampanya erkekleri hemcinslerine ilham olacak şekilde hikayelerini sosyal medyada paylaşmaya davet ediyor.

DİP EKSPRES

Ev işi ve bakım yükü kadınların üzerinde!

Dünya genelinde ev ve bakım işlerini kadınlar erkeklere oranla 3 kat daha fazla üstleniyor. Türkiye’de ise bu sayı neredeyse 5 kata ulaşıyor. COVID-19 salgını sebebiyle bireylerin evde daha çok kaldığı  bu günlerde kadınların üstlendikleri ev işi ve bakım yükü daha da artıyor.

Uzaktan eğitim sistemine geçilmesiyle birçok çalışan anne ve babanın çocuk bakım yükümlülüğüne çocukların eğtimi de ekleniyorve çocuk bakım işlerinin tümünde olduğu gibi bu da çoğunlukla kadınlara bırakılıyor. Evden çalışan kadınlar ücretli işleriyle birlikte ev ve bakım işlerini aynı anda yürütmeye çalışıyorlar. Bu durum kadınlar için artan çalışma saatleri anlamına geliyor.