İzmir Kitap Fuarı’nda Ercan Kesal, yeni kitabı ve Masumiyet Müzesi dizisi hakkında okuyucularıyla buluştu. Söyleşiye yoğun ilgi gösterildi.
İzmir Kitap Fuarı’nda Ercan Kesal söyleşisi
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Kültürpark’ta düzenlenen 5. İzmir Kitap Fuarı, kitapseverleri ünlü yazar ve sanatçılarla buluşturuyor. Etkinlik kapsamında oyuncu ve yazar Ercan Kesal da, yeni kitabı İsim Şehir Film Roman için düzenlenen imza günü ve söyleşi etkinliğinde okurlarıyla bir araya geldi.
Kesal, söyleşide edebiyat ve sinema ilişkisi üzerine düşüncelerini paylaşırken, Orhan Pamuk’un Masumiyet Müzesi romanından uyarlanan dizide rol aldığını da duyurdu.
"Masumiyet Müzesi dizisinin çekimleri tamamlandı"
Ercan Kesal, Masumiyet Müzesi dizisinde Füsun karakterinin babası Tarık’ı canlandırdığını belirtti. Dizinin çekimlerinin tamamlandığını ve kurgusunun sürdüğünü açıkladı.
Kesal, projeye ilişkin şunları söyledi:
"Orhan Pamuk da dizide rol aldı. Kemal karakterini Selahattin Paşalı oynadı. Çekimlerde İstanbul Balat tercih edildi. Dönem dizisi olduğu için zahmetli bir çalışma oldu. Dizinin uluslararası platformda yayınlanması ve 30-40 dile çevrilmesi planlanıyor."
Ünlü İsimler İzmirlilerle buluşuyor
5. İzmir Kitap Fuarı, 18-27 Nisan 2025 tarihleri arasında Kültürpark’ta devam ediyor. Festival havasında geçen organizasyonda, Ahmet Ümit, İlber Ortaylı, Sinan Meydan, Murat Ağırel, Timur Soykan gibi çok sayıda yazar, okurlarla bir araya geliyor.
Fuarın onur konukları ise yazar ve karikatürist Behiç Ak ile felsefeci Wilhelm Schmid olarak belirlendi.
Fuar programı ve detaylı bilgiler için kitapizmir.com adresi ziyaret edilebilir.
“Muhtar sahnesindeki bazı bölümler doğaçlama”
Söyleşi sırasında katılımcıların sorularını da yanıtlayan Ercan Kesal, senaryosunu üstlendiği, Nuri Bilge Ceylan yönetmenliğindeki Bir Zamanlar Anadolu’da filmiyle ilgili de konuştu. Kesal, çok sözü edilen “Muhtar” sahnesindeki bazı bölümlerin doğaçlama olduğunu söyledi. Film için haftalarca gece çekimleri yaptıklarını ve çok üşüdüklerini vurgulayan Kesal, “Muhtar sahnesinde soba yanıyordu. Rahatladık ve kendimize geldik. Oyuncular da ekip de açtı. Arkadaşlar Kırıkkale’den kuzu eti getirmiş. Onları kavurmuşlar. Hayatımın en lezzetli etiydi. Yazdıklarımızın çoğunu oynadık. Doğaçlamayı başlatan Yılmaz Erdoğan’dır. O pasa giren de ben oldum. ‘Bu senaryoda yok’ demedim. Yönetmen de ‘Biz bunu yazmadık’ demedi. ‘Et on numara’, ‘Buna kokar derler’ kısımlarının hepsi doğaçlamadır. Sahnedeki gasilhane, göç ve morg meselelerini ise zaten yazmıştım” yanıtını verdi. Kesal, “Muhtar” sahnesindeki morg konusunu, bir köy yardımlaşma derneği başkanı ile yaptığı konuşmadan esinlenerek yazdığını da sözlerine ekledi. Bir Zamanlar Anadolu’da filminin sinema için de önemli bir yere sahip olacağını tahmin ettiğini belirten Kesal, çalışmalarının geri bildirimlerini aldıkça şükrettiğini dile getirdi.
“İzmir’e aşık oldum”
Ercan Kesal, eğitim hayatının sorulması üzerine ise şunları söyledi: “Ortaokul bitince Kuleli Askeri Lisesi sınavları için İstanbul’a gittik. Denizi ilk kez gördüğüm yıldır. Buraya geliş sebebim de İzmir’i çok sevmem. İzmir’e aşık olma nedenim diş hekimliği, tıp fakültesi değil. Ben 1975-1976 yıllarında Hava Harp Okulu sınavları için buraya geldim. Az daha pilot olacaktım, sol kulağım sakat çıktı. Pilot olacağım diye buraya geldim ama buraya aşık oldum. Fevzi Paşa Bulvarı’nda bir banka vardı. O bankada çalışan hemşehrimi bulmak için geldim ve İzmir’e aşık oldum. Sonra siyasal bilgileri kazandım. Harbiye ve mülkiye kapısından sonra tıbbiye kapısına da girdim. Orayı da bitirdim ve doktor oldum.”
“Kitapları mirasyedi gibi okuyun”
Yazma serüveninin okumakla başladığını, okumayan bir kişinin yazamayacağını söyleyen Kesal, “Yazabilen birisi bu dünyada her şeyi yapabilir. Yazmak bir gerçekliği yeniden icat etmektir. Bunu yaparken sizden öncekilerin mirasını mutlaka didiklemeniz lazım. O mirasa sahip çıkmanız, o mirası üstlenmeniz ve bir mirasyedi gibi korkusuzca, pervasızca onu harcamalısınız. Çehov’un mirasının canına okuyun. Hepsini harcayın. Dostoyevski’den kalanların hepsini pervasızca harcayın. Suç ve Ceza’nın canına okuyun, onu birkaç kere harcayın. Karamazov Kardeşler’i yiyin bitirin. Çünkü onlar yeryüzünün size bedelsiz bağışladığı armağanlardır. Beni var eden Avanos Halk Kütüphanesi’dir. Ben oraya düşmeseydim bugün bunları size anlatma yetkisine sahip olamazdım” ifadelerini kullandı.
“Kendimi yeniden doğurmayı kitaplarla keşfettim”
Bir insanın nasıl bir aileye doğacağına kendisinin karar veremeyeceğini ancak insanın kendini yeniden doğurmasının mümkün olduğunu ifade eden Kesal, “Kendinizi ikinci kez doğurabilirsiniz. Ben ailemin evladı olmaktan çok mutluyum ama bu benim tercihim değildi. Ben kendimi yeniden doğurmayı kitaplarla keşfettim” diye konuştu.
