Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB), tarafından Ilıca Otel'de düzenlenen toplantıya Çeşme Kaymakamı Mustafa Erkayıran, CHP'li Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, Çeşme İlçe Jandarma Komutan Vekili Teğmen Ahmet Çalışkan, Çeşme İlçe Emniyet Müdürü Vekili İsmail Kenar, Çeşme Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Osman Köfüncü, Çeşme Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkan Vekili Mahmut Kuytu, Çeşme Kent Konseyi Başkanı Hakan Kerman, ilgili kurum amirleri ve sektör temsilcileri katıldı

ÇEŞTOB Başkanı Veysi Öncel, yaptığı açılış konuşmasında toplantıda geride kalan turizm sezonunun bir değerlendirilmesinin yapılacağını belirtip, "Geçtiğimiz sezon ile ilgili sıkıntıları ve gelecek sezon için neler yapılması gerektiğini konuşacağız. Öncelikle satır başlarıyla sorunları tespit etmek istiyoruz" diyerek, katılımcılardan gelen istekler doğrultusunda sorunları belirledi. Sektör temsilcileri, geride kalan sezonda öne çıkan sorunları; elektrik ve su kesintileri, gürültü kirliliği, kanalizasyon ve koku, sığınmacılar, otopark, ulaşım, çevre düzenlemesi, rüzgar enerji santralleri (RES) ve balık çiftliklerinin oluşturduğu deniz kirliliği, bazı beach cluplarda ölümlere kadar varan organize suç örgütü sıkıntısı olarak belirledi.

"SIĞINMACILARIN İLÇEMİZE GİRİŞ YASAĞINI GÜNDEME GETİREBİLİRİZ"

Toplantıda, sığınmacı sorununun rahatsız edici boyuta ulaştığının dile getirilmesi üzerine söz alan Çeşme Kaymakamı Mustafa Erkayıran, Çeşme'nin bir geçiş ilçesi olduğuna dikkat çekerek, "Sığınmacıların Çeşme'ye gelme nedenleri Sakız Adası'na geçmek. Deniz uygun olmadığı takdirde, kavşaklarda dilencilik yapıyorlar. Tüm vatandaşlarımdan rica ediyorum, bu çirkin görüntüye son vermek için onlara para vermeyin. Sığınmacı sorunu, sadece Çeşme'nin sorunu değil, ülkemizin sorunu. Ama Çeşme, bir turizm beldesi. Çeşme'nin göçmen, mülteci, sığınmacı adıyla anılması hoş olmuyor. Sığınmacıların Çeşme'de yarattığı olumsuzluk, başka bölgelerden fazla. Son günlerdeki sığınmacı artışı nedeniyle geçen kış Valimize sunarak uygulamak istediğimiz, geri kabul anlaşmasının uygulanması nedeniyle gerek kalmayan sığınmacıların ilçemize giriş yasağını yine gündeme getirebiliriz. Bu yasak, benim yetkimde değil. Valimizin yetkisinde. Artış devam ederse Valimize arz ederiz" diye konuştu.

"EĞLENCE ADASI YAPILIRSA, GÜRÜLTÜ SORUNU KÖKTEN ÇÖZÜLÜR"

Gürültü kirliliği sorunu hakkında da bilgi veren Kaymakam Erkayıran, Ayayorgi, Alaçatı Port ve Alaçatı bölgesinden çok sayıda şikayet aldıklarını belirterek, "Ayayorgi'de işimiz kolay oldu. İşletmelerle yaptığımız görüşmeler sonucunda yaptıkları yatırımlarla ve aldıkları önlemlerle 'Sorun kalmadı' diyebilirim. Daha fazlası da beklenmemeli. Çeşme, huzurevi değil. Alaçatı'da durum biraz daha farklı. Alaçatı'da işletmelerle evler iç içe. Sesi kıstırdık. Yine çözüm olmadı. Canlı yayın belgesi olmayanlardan almalarını istedik. Müzik yayın saatlerini belirledik. Ağustos ayının ilk haftası, bu yetki Büyükşehir'e devredildi. Şu anda gürültü denetim yetkisi Büyükşehir'de. Gelen öneri gibi, Çeşme dışında 'Eğlence Adası' yapılırsa, bu iş kökten çözülür. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğümüz yer konusunda çalışma yapıyor. Belirlenirse ilgili kurumlar toplanacak. İşletmelerin de görüşünü alacağız. Bu sorunu bu yıl içinde bitirmeyi hedefliyoruz. Sivil toplum kuruluşları olarak da sizler de bu işi takip ederseniz bu sorun daha çabuk çözülür" diye konuştu.

Erkayıran, yakın zamanda Çeşme Gümrüğü'nde yüklü miktarda uyuşturucu yakalandığını hatırlatıp, "Buradan ilçemize uyuşturucu sokmaya çalışanlara sesleniyorum; hiçbir zaman başaramayacaklar. Çetelerle de nasıl mücadele ediyorsak, uyuşturucu tacirlerine de fırsat vermeyeceğiz. Herkes ayağını denk alır diye düşünüyorum" dedi.

"BELEDİYELER NOTER KATİBİ GİBİ OLDU"

Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç da gündeme gelen sorunlarla ilgili yaptığı açıklamada, Büyükşehir Yasası çıktıktan sonra ilçe belediyelerinin noter katibi olduğunu vurgulayarak, "Noter değil, katip. Yakın zaman içinde de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bağlanıyoruz. Herhalde seçime kadar da bizi kapatırlar, herkes rahat eder. Çeşme'nin değişen yapı ve gelişen yapıdan kaynaklanan sorunları da var. Su fiyatının ucuzladığından kimse bahsetmez, ama atık suyun pahalılığından bahsedilir" dedi.

"EĞLENCE ADASI BAKANLIKTAN GEÇSİN, BÜYÜKŞEHİR'DEN BİR GÜNDE GEÇİRECEĞİM"

Gürültü sorunu ve 'Eğlence Adası' önerisi hakkında da görüşlerini belirten Başkan Dalgıç, "Eğer çözüm buysa, bundan sonra ruhsat vermeyiz. Amacımızın, 'Çeşme'yi 6 ay, 9 ay nasıl doldurabiliriz' olması gerekir. İlk günden beri söylüyorum, turizm tanıtım konusunda, turizm fuarlarında belediye olarak üzerimize ne düşerse, 'Varız' diyorum. Olabildiğince yapmaya çalışıyoruz. Her toplantıda da söylüyorum, işi profesyoneller yapmalı. Turizminde profesyonelleri sizlersiniz. 'Eğlence Adası' diyorsunuz. Söz veriyorum, Bakanlıktan geçtikten sonra Büyükşehir'den bir günde geçireceğim" diye konuştu.

"HAVALANINI YAPACAKSINIZ DA HANGİ YOLLA BAĞLAYACAKSINIZ?"

Şifne'de Yat Limanı yapılacağından söz edildiğini hatırlatan Başkan Dalgıç, "Ortada plan yok. İmar Planı hala askıda, kavun gibi. Alaçatı Havaalanı... Gerekli bize. Ama bakanın açıklamaları beni heyecanlandırmadı. 1994'ten beri aynı sözleri dinliyorum. Sayın Bakan, 'Yapacağım' dedi. Havalanını yapacaksınız da hangi yolla bağlayacaksınız? Orada yol yok. Yol yapmak için insanların tarlasından geçemezsin. Plan olması gerekir. Bunları bilerek konuşmak zorundayız. Bakın, Ilıca'da termal ile ilgili yatırım yapmaya çalışıyoruz. Burnumuzdan geldi. 8.5 yıldır uğraşıyoruz. Yıldız Burnu'nda da aynı sorun var. Denizin içinde termal su var. Müdahale edemiyoruz. Kullanımı Belediye'nin değil. 'Otopark sorunu var' diyorsunuz. Milli Emlak tahsis etsin, önümüzdeki yaz bitireyim. Golf sahası sorunu var. Taleplerimiz var zaten. Bugün tahsisleri versinler, seneye golf sahasını bitireyim. Bütün bunlar Çeşme olarak bize çıta atlattıracak yatırımlar" dedi.

"GERMİYAN'DA YAPILAN TAŞ OCAĞI İHANETTİR"

Germiyan'daki taş ocakları sorununa da değinen Başkan Dalgıç, "Germiyan'daki taş ocağı, ihanettir. Tek baraj gölümüzün su toplama havzasındaki Hırsız Deresi, Nohutalan'dan başlayarak topladığı suyu baraja getirir. Onun üzerine kalkıp taş ocağı yapılıyor. Daha üzücü bir şey söyleyeyim, Çeşme girişinde, Alaçatı tarafındaki taş ocağı 4 hektardan 16 hektara çıkarılıyor. RES'ler konusuna gelince, 10 firma, yan yana 100'er metre aralıklarla olursa, gökyüzünde hiç kesintisiz bir tel yığını göreceksiniz. Sadece RES ve onun direği değil, iletim hatları da var. RES'ler yapılmalı mıdır? Evet, yapılmalıdır. Çeşme yarımadasının doğu yakasına yapılana kimse ses çıkarmıyor. RES'lerle ilgili Çeşme Belediyesi olarak birçok dava açtık. Taş ocakları gerekli mi? Evet, gerekli. Ama orada değil. Mersin Koyu ile Urla arasındaki bölgeye yapılabilir. Gelip su kaynaklarınıza bunu yaparsanız olmaz. Bakın, Çeşme Yarımadası'nda 112 bin dönümlük alan turizm koruma gelişim alanı olarak ilan edilirken, yüzlerce kişi o planların iptali için Danıştay'a dava açtı. İptal edildi. O bölge plansız kaldı. O bölge, hiçbir şey yapılmasa dahi, turizm yatırım alanı olsaydı, hiç kimse oraya giremezdi. Bazen kendi kendimize de zarar veriyoruz" diye konuştu.

"DAHA GÜZEL BİR ÇEŞME İÇİN EL ELE VERMELİYİZ"

Toplantı, Çeşme Turistik Otelciler Birliği Başkanı Veysi Öncel'in, Çeşme ruhunun yaşaması gerektiğine dikkat çekerek, "Herkes Çeşme ruhunu yaşatmak için mücadele vermeli. Her geçen yıl Çeşme'nin kalitesinin düştüğünü söylemeye başladılar. Bize, 'Bodrum, Kuşadası gibi olmaya başladınız' diyorlar. Buna izin vermemeliyiz. Başka Çeşme yok. Gelecek sezon daha iyi, daha güzel bir Çeşme için el ele vermeliyiz" sözleriyle sona erdi.