TÜİK'in açıkladığı yıllık bazda yüzde 36,08 enflasyon oranına tepki gösteren Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, temel maddelerdeki ortalama artışın yüzde 70’in altında olmadığını belirterek iktidarın zamlara fail aradığını söyledi.

FATİH ÖZKILINÇ-  Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK)'nun açıkladığı yıllık bazda yüzde 36,08 enflasyon oranına Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç,  tepki gösterdi. Saadet Partisi İzmir İl Başkanlığı Binası’nda basın açıklamasında bulunan Kılıç, TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranının açıklanandan çok daha yüksek olduğunu belirterek halkın kullanmak zorunda olduğunu temel tüketim maddeleri üzerinden gerçek enflasyonu açıkladı.

Aslında herkes gerçek enflasyonu biliyor

Yüzde 36 olarak açıklanan enflasyon rakamının gerçek enflasyonla alakası olmadığını ve gerçeği yansıtmadığını ifade eden Kılıç, “Bir zamanlar Türkiye’nin en güvenilir kurumlarından olan TÜİK’in bugün devletin en güvenilmez, hatta dalga geçilen kurumlarından biri haline gelmesi utanç vericidir. Sorumuz şudur: Ürün fiyatlarının uçtuğu bir dönemde bu oranı nasıl buluyorsunuz? Ülkenin durumu ortada iken bu enflasyon rakamlarını nasıl hesaplıyorsunuz? Nasıl rahat paylaşabiliyorsunuz bunu? Tabi şunu da belirtelim. Bugün burada bir ispat için bulunsak da, aslında marketten yolu geçen herkes gerçek enflasyonu biliyor. Saadet Partisi olarak bir çalışmamız var. Her sene yıllık enflasyon rakamları açıklandığında bu verileri kamuoyu ile paylaşıyoruz. Bu çalışmayı, halkın kullanmak zorunda olduğu ve hayatını sürdürmek için gerekli olan temel tüketim maddelerini baz alarak yapıyoruz. Bu nedenle de ulaştığımız sonucu,‘Aile enflasyonu’olarak nitelendiriyoruz. Bir yıllık fiyat artışları takibini, aynı marka ve miktarlarda olmak kaydıyla yapıyoruz. Geçen yılki fiyatları ile bu yılki fiyatlarını karşılaştırarak artış oranını hesaplıyoruz” dedi.

Bir yıllık artış yüzde 70’in altında değil

Temel tüketim maddelerinin 1 Ocak 2021 ile 31 Aralık 2021 tarihleri arasındaki fiyat artışını aynı marka ve aynı gramaj sahip 32 kalem ürün üzerinde açıklayan Kılıç, bir yılda 12 kilogramlık ev tipi tüpün fiyatının yüzde 100, 5 kilogramlık unun fiyatının yüzde 111, 10’lu yumurta paketinin fiyatının yüzde 74, 2 kilogramlık toz şekerin fiyatının yüzde 78, 2 litrelik ayçiçek yağının yüzde 90, 8’li tuvalet kağıdının yüzde 119, bir ton kömürün fiyatının yüzde 90, 1 kilogram patatesin fiyatının yüzde yüz arttığını söyledi. Bir yılda temel maddelerdeki ortalama artışın yüzde 70’in altında olmadığını dile getiren Kılıç, bu orana yeni yılla birlikte ardı ardına gelen zamların baz alınmadığını ifade etti.

Uzun kuyruklar Beştepe’den görünüyor

Enflasyonun bir takım hesap oyunları ile düşük gösterilmeye çalışıldığını belirten Kılıç, ücretini enflasyona göre alan herkesin maaşından çalınıyor olması demektir. Ya da hak ettiği maaşının bir kısmı verilmiyor demektir. İktidar mensupları sürekli, ekmek için karneler, yağ için kuyruklar yaşanan fi tarihinden örnekler veriyorlar. Şu an ekmek için karne dağıtılmıyor ama, belediyenin ucuz ekmeğinden alabilmek için buz gibi havada bekleyen uzun kuyruklar artık Beştepe’nin penceresinden bile görünüyordur. Bu tablo ülkemiz adına üzücü, iktidar adına utanç vericidir” diye konuştu.

“Biz yapmadık dış güçler yaptı”

İktidarın zamlara fail aradığını kaydeden Kılıç, “Millet ne durumda biliyor musunuz? ‘Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete’ duygusuna kapılmış durumda. Bu kaygıyla yaşıyorlar.  Acaba iktidar nereye doğru gittiğimizi gerçekten biliyor mu? Failler aranıyor çıldırmış zamlara. Suçlular aranıyor. Stokçular denilerek günah keçisi bulunuyor. Fırsatçılar denilerek adres şaşırtılıyor. ‘Biz yapmadık’ demek için tuhaf tuhaf yorumlar getiriliyor. ‘Biz yapmadık dış güçler yaptı. Biz yapmadık stokçular yaptı. Biz yapmadık zincir marketler yaptı. Biz yapmadık açgözlü esnaf yaptı.’ Peki, elektriğe kim zam yapıyor? Akaryakıta kim zam yapıyor? Vergilere kim zam yapıyor? Cezalara kim zam yapıyor? Açıkladığımız rakamlara temizlik giderlerini, arada sırada yapılacak giyim alışverişinin maliyetini, çocukların eğitim harcamalarını da eklediğinizde durumun vahametini daha iyi anlayabilirsiniz. Kronikleşen enflasyon, komplo teorileri ile, zabıta kontrolleri ile önlenemez. Derinleşmeden, sorunların kaynağına inmeden, birbiri ile çelişen rotalarla çözülecek bir problem değildir. Ülkemizde yaşanan enflasyon, hükümetin tercih edip uyguladığı ekonomi politikalarının neticesidir. Bu doğrultuda yaşanmaktadır. Bu korkunç fiyat artışlarına manasız gerekçeler ve suni suçlular üreteceklerine, sorumluluğu vicdanlarında ve yetkilerinde hissedip çözüm üretmelidirler. En öncelikli konu; bu zam yağmuruna bir son vermek, hayat pahalılığına çözüm üretmek olmalıdır” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi