ABD'li psikolog Abraham Maslow'un 1947 yılında yayınladığı bilimsel çalışmasında, insanın gereksinimleri birbirini tamamlayan hiyerarşik bir gelişme düzeni içinde belirir. Bir gereksinimin belirlenmesi ya da hissedilmesi, hiyerarşik olarak ondan daha önce beliren bir gereksinmenin karşılanmasına bağlıdır. Bir önceki giderilmeden bir sonraki gereksinim belirmez. Bu hiyerarşiyi şöyle sınıflandırmıştır Maslow:
1.Temel Fizyolojik Gereksinimler: Yemek, içmek, üremek.
2.Güvenlik Gereksinimi: Acı ya da korku durumlarından uzak kalma, değişmezlik, düzen ihtiyacı.
3.Sevgi ve ait olma.
4.Saygı ve itibar.
5.Kendini gerçekleştirme gereksinimi: Kişinin var olan potansiyelini ve iç dinamiklerini eyleme çevirip yaşamına katmasıdır.
Bu gereksinimlerin her biri insanda tutkulu bağlılıklar ya da bağımlılıklara yol açabilir. İnsanın gereksindiği bir nesneye tutku ile bağlanması halinde, Maslow'un piramidindeki hiyerarşi bozulur. Bağlandığı şey dışındaki diğer gereksinimler önemsizleşir, silikleşir. Normal duygulanımda doyumun oluşması ve iştahın tükenmesi beklenirken tutku halinde iştahta daha da artış olur. Kişi elde ettikçe daha çok ister. Elde edemediğinde de panik sisteminin etkisi ile önce tutkusunu aramada aşırı bir çaba sarf eder, daha sonra da yıkıcı, geri çekilme davranışı yani depresyon sergiler.
Tutkulu bağlılıkların ortak özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz:
1.Kişi yanlış olduğunu bilir ama yine de yapar, yaşar.
2.Mazoşizm hakimdir. Kişi kendi benliğini, sınırlarını, değerlerini, yargılarını yok sayar.
3.Adanmışlık vardır.
4.Yaşam biçimi haline gelir.
5.Bağlanılan şey ile özdeşleşme vardır.
6.Aşırı değerlenmiş düşünce halidir.
7.Kişi bağlandığı şeyi idealleştirir.
8.Gerçeklik algısı yok olur ya da önemini yitirir.
9.Haz ön plandadır.
10.Özneldir.
11.Aşkınlık halidir.
12.Katastrofiktir.

Tutku, bu haliyle tıbben Obsesif Kompulsif Bozukluktur yani hastalıktır.

Günümüz popüler kültüründe tutku, imrendirilen, teşvik edilen bir durum halinde. Tutkular üzerinden insanlar her türlü yıkıcılığa teşvik edilebiliyor. Oysa tutku üretici anlamda ivme kazandırmalı insana. Vatan sevgisi bir başkasının vatanına saldırma, insanına zarar verme değil, vatanında güzellikler oluşturma hedefinde olmalı. Takım tutkusu, rakip takım taraftarına kurulan pusuyla değil, kendi takımına verdiğin destekle ölçülmeli. Karşı cinse olan tutkun, onu kısıtlayan, sana bağımlı hale getiren değil, senin tutkunu perçinleyecek, ona has özgürlükle yaşanılan bir ilişkiyi kolaylaştırmalıdır. Bir insanı sevmekle başlayan şey, dünyayı güzelleştirmeli, zenginleştirmeli. Onun bağımsızlığını yok etmemeli.