İzleyenler bilir,

Sesin her tonu YALAN,  her hareket yeni bir ALDATMACA

Persona filminden ünlü bir repliktir,

Yalan,duyulmak isteneni hiçbir kanıt olmadan söyleyene kullanma imkanı veren ve özellikle siyasette büyük bir silah.

Yalan, hızla değişen küresel siyasetin de en önemli silahı.

Kandırma,

İmaj oluşturma,

Gerçeklikten uzaklaştırma…

Hepsi yalan siyasetinin temel ilkeleri.

Hele örgütlü olursa…

Çok uzun bir geçmişe gitmeye gerek yok,

Son üç seçim öncesinde muhalafetin söyledikleri ile seçim sonrasında olanları hatırlamak yeterli.

Bu kadar da geçmişe gitme derseniz,

 31 Mart seçimlerinden sonra AK Parti ve Cumhur İttifakı üzerinde oluşturulmuş “Yalan Rüzgarına” bakmak yeterli.

Neye inanılmak istendiği görülüyorsa o konuda örgütlü bir yalan rüzgarı oluşturuluyor.

Bu sahte yalan rüzgarı, sosyal medyanın inanılmaz gücüyle fırtınaya,kasırgaya dönüyor ve ne var ne yok yıkıyor.

Yalan siyaseti, ülkemizde ahlaki tüm ilkelerin unutulduğu sadece iktidar olmak için gerekirse ülkenin bile feda edilebileceği bir hal aldı.

Öyle ki daha bir yıl önce seçim ittifakında Suriyeli’lerin ülkeden yaka paça atılacağına dair protokol yapanlar,

Tüm dünyanın yaşadığı düzensiz göçmen sorunu üzerinden “sınır kutsaldır” ve tabela edebiyatı yapanlar yerel seçimlerden sonra bir anda Suriyeli’lerin ülkeye entegrasyonundan bahsetmeye başladılar.

Keza AK Partiyi belediyelerde kayırmacılık yapmakla suçlayanların seçimlerden hemen sonra belediyeleri aile şirketlerine dönüştürmeye başlamaları da muhalefetin yalan siyasetinin geçici kazançlarından biri oldu.

Yine Milyonluk villaları resmi olarak ispatlananların hedef saptırmak,gündem değiştirmek için örgütlü oluşturdukları yalan rüzgarı ile Mustafa Varank “olmayan bir villanın” kendisine ait olmadığını ispatlamaya çalışıyor haftalardır. Fırtınaya karşı koşmaya çalışıyor bir nevi.

Görüyoruz ve anlaşılıyor ki Türkiye’de de tüm muhalefetin dayanağı YALAN SİYASETİ üzerine kurulu.

Yalanla mücadele etmek ise neredeyse imkansız.

Bırakın iktidar olmanın dezavantajını,doğru ayağa kalkana kadar yalan dünyada 100 tur atıyor.

Çünkü insanlar bu yalana inanmak istiyor, nefsini okşuyor, hoşuna gidiyor,

Aynı Sadri Alışık’ın Şaka ile Karışık filminde dediği gibi;

““ Yalan da olsa söyle, hoşuma gidiyor”

Peki ne yapacağız?

Her konuda olduğu bu konuda da aslında çözüm basit;

Siyasetin tek limanı AHLAKTIR ilkesine gerçekten sahip çıkmamız gerekiyor.

Önce kendimizden başlayarak hem de…