Üstat olarak bildiğim ve andığım Ali Güreli’ye kulak verelim:

‘...Ve sezon başladı.

Her sene sezon başlamadan muhabbeti başlar.

Bütün sektör, rekolteden konuşur, maliyetten konuşur, iklimden ve teknolojiden konuşur.

Ben makul miktarda ilk üretilen yağı tattığımda, ‘tamam!’ derim sezon başladı.

Dün bir yağ tattım çok güzeldi;

Her sene çok güzel başlamaz böyle.

Bugün Mustafa Cömert biraderimin yağı geldi.

Koku, tat, yakarlık, renk, ahenk süper.

İnsan çok sevdiği birinin ürettiği bir şeyi değerlendirirken tarafsız olabilir mi?

Bilmiyorum!

Ben hayatta başta insan her konuda taraf oldum.

Ama bu yağ öyle değil, yağdan anlayan kim varsa eminim benzer düşünür tadınca.

Ne danışmanlar var...

Hepimiz para kazanmak için bir iş yaparız.

Yaşlandıkça, yaptığı işi seven, özen gösteren insanlara saygı duyuyorum.

Biz Egeliler, ne Canan Karatay ‘çok sağlıklı!’ dedi diye, ne moda olduğu için, ne de biraz daha fazla yaşamak için zeytinyağı tüketiyoruz. Kendimiz ürettiğimiz, alıştığımız, bildiğimiz için tüketiyoruz . Danışmanların yok gece ay ışığında toplayın zeytini yok şu bu tavsiyelerini dinliyoruz, vaaay diyoruz, gülümsüyoruz, kafası karışıp soran olursa, ‘onlar yan sanayi !’ diyoruz.

Onlarda bir ekmek yiyecekler tabi, bazen aşka gelip tereciye tere satmasalar daha da iyi olur.’

Gündemde tutmalıyız

‘Çocuğun istismarcısıyla evlenmesi durumunda cezanın ertelenmesi istismara devlet eliyle izin verilmesidir...’

Çoğumuz biliyoruz;

İkinci yargı paketinde ‘Çocuğun istismarcısıyla evlenmesi durumunda, cezanın ertelenmesine’ ilişkin bir düzenlemenin de yer alacağı bilgisi, kamuoyuna yansımıştı.

Birçok kişi konuyu gündeme taşıdı.

Tabii ki, İzmir Barosu’nu bunlardan ayırmamak gerekir.

Yazımın girişindeki cümle de onlardan;

Onlar da görüşlerini bildirdiler:

Söyledikleri şunlar:

‘Belli aralıklarla gündeme getirilen, taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelere aykırı olan bu düzenlemenin yasalaşması halinde, çocuk evlilikleri meşrulaştırılmış olacaktır.

Böyle bir düzenleme;

‘Cinsel istismar ve tecavüz sanıklarına örtülü bir af getirilmesi,

Çocuk istismarına Devlet eliyle izin verilmesi,

Çocuk evliliklerinin artması,

Kadının yaşamı boyunca cinsel istismara uğraması,

Çocukların köleliğe mahkûm edilmesi,

Çocukların eğitim ve sağlık haklarının ellerinden alınması,

Çocukların ve kadınların cinsel, fiziksel, duygusal, ekonomik şiddet görmelerinin Devlet eliyle önünün açılması ve yasal zemininin oluşturulması,

Çocuk ve kadın haklarının gasp edilmesi,

Tecavüzcünün aklanmasıdır

Bu düzenleme, mağdurların çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını almayı sağlayacağı için, aynı zamanda suçtur.’

Sıralama gayet düzenli yapılmış...

Kabul etmemek olmaz...

Bu ne demektir?

‘Yargı reformu’ adı altında getirilmeye çalışılan bu çağ dışı uygulamadan acilen geri dönülmeli,

‘Çocuğun istismarcısıyla evlendirilmesi’ söylemi bir daha dile getirilmemek üzere derhal ülke gündeminden kaldırılmalıdır...

Bakalım gelişmeler ne anlamda ve şekilde olacak?

Gıdada etik ilkeler...

Tarım ve Gıda Etiği Derneği’nin (TARGET) 2. Uluslararası Tarım ve Gıda Etiği Kongresi'nin açılışı yapıldı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, her geçen gün tarım ve gıda sisteminin halk sağlığını tehdit ettiği ve kaynakların tekeller tarafından hunharca tüketildiği bir süreç yaşandığına dikkat çekti.

Ve temel hedeflerini açıkladı:

Şöyle dedi:

‘Temel hedefimiz, üreticinin doğayla uyum içinde üretmesini sağlamak, herkesin sağlıklı ve ucuz gıdaya erişimini mümkün kılmak ve refahın artması.’

Gıda fiyatlarındaki artış, çiftçinin toprakla bağının koparılması, sağlığı tehlikeye atan GDO, yediğimiz her üründe rastladığımız gıda hileleri, kimyasal tarımın yaygınlaşması, suların ve toprağın kirlenmesi gibi onlarca farklı olumsuzluk...

Bu tartışmaların ana eksenini oluşturuyor.

Dolayısıyla gün geçtikçe mevcut tarım ve gıda sisteminin halk sağlığını tehdit ettiği, kaynakların dev tekeller tarafından hunharca tüketildiği ve bırakalım geleceği, bugünün dünyasının bile yaşanamaz bir hale geldiği bir süreç yaşıyoruz.

Başkan Soyer böyle diyor...

Uzmanlar da...

Ama sonuç?

İşte bu konuda ne yapılabilir?

Soyer, ‘Sürdürülebilirlik etik sayesinde sağlanabilir!’ diyor...

Ve devam ediyor:

‘Etik ilkeler hukukunun temel öncüllerini oluşturmadığı sürece, çözümün toplumsal yaşamda vücut bulması mümkün olmaz.

Hukuk, etik ilkeler üzerinden türetilmeli ve bu etik değerler çerçevesinde ete kemiğe bürünmeli.

Üretilenin adil paylaşılmaması açlık, sağlıklı gıdaya erişememe, toprağın ve suyun kirletilmesi, biyoçeşitliliğin azalması, emek sömürüsü gibi onlarca sorun çözümü etiğin tartışılması, etik ilkelerin toplumsal bir bilinç oluşturması ve bu değerler üzerinden bir hukuk sistemi inşa etmekle mümkün olabilir.

Ağzımızdan düşürmediğimiz, sürdürülebilirliği, ancak bu şekilde sağlayabiliriz.’

Ben de, siz de, yani herkes bunları söylüyor da, sonucu belirteyim:

Yıllardır her anlatılan sadece lafta kalıyor..

Yani böyle gelmiş böyle gidecek gibi...

Birçok kişi de bu işten ekmeğini yiyecek...

Konuşmacılar ‘gıda hilelerini’ dillendiriyorlar.

Belirttiğim gibi dillendiriyorlar da ne oluyor?

En iyisi bu sorunun yanıtını siz yani okurlar verin, belki ortak bir noktada buluşur ve karar vericilere yardımcı oluruz...

Kararlı ve cesur bir adım

Merkez Bankası, piyasanın 100-150 baz puan faiz indirimi beklediği bir ortamda politika faizini 250 baz puan indirerek bu konudaki cesur ve kararlı tutumunu sürdürdü.

Böyle diyenler var...

Yani destekleyenler...

Yani bu işten yarar sağlayanlar ya da yararlı olduğuna inananlar.

Üç ay gibi kısa bir süre zarfında faizler yüzde 24’ten yüzde 14 oranına geriledi.

Söylenen şu:

Mevduat faizlerinin düşmesi demek, daha fazla yatırım, üretim, istihdam ve ihracat demek...

Piyasa şimdilik bu konuda Merkez Bankası kadar hızlı hareket etmiyor. Ancak bu durumun kısa zaman içinde değişeceği düşünülüyor.

Bu yazdıklarımı İzmir’de belli çevrelerin bildiği, tanıdığı bir isim söylüyor.

Ben 2 kere 2’nin yirmi iki (22) diyenlerin olduğunu bildiğim için temkinli davranıp şimdilik yazmak istemiyorum.

Bakalım zaman ne gösterecek?

Yani sabırla beklememiz gerektiğini söyleyebilirim.

DİP EKSPRES

Temize çıkacak mı?

Öğrendiğime göre, İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri İzmir merkezli 3 ilde düzenlenen, Türkiye genelinde yaklaşık 60 mağazası bulunan bir Optik firmasına operasyon düzenledi.

Çeşitli marka ve modellerde; güneş gözlüğü, optik cam, optik çerçeve, lens, solüsyon vb. tıbbi cihazlara sahte barkod/karekod düzenleyerek yasal hale getirdikleri iddia edilen olayda 10 kişi gözaltına alındı.

Henüz teyit ettirmediğim için, ne tanınmış ismi, önemli görevde bulunduğu için ne de firmanın ismine paylaşmak için biraz daha beklemem gerektiğine inanıyorum.

Bu kişi hakkında daha önce de suçlamalar yapılmış ve yazılmış, o da her işadamı gibi kendini şöyle müdafaa etmişti:

‘İlan istediler vermedim!’

Aydem ve Gediz Elektrik Genel Müdürlüğü’ne Çağdaş Demirağ getirildi

Görevli elektrik tedarik şirketleri olarak yaklaşık 5 milyon müşterisiyle Türkiye’nin öncü enerji şirketlerinden Aydem ve Gediz Elektrik’te Genel Müdürlük görevine Çağdaş Demirağ atandı.

19 yıllık mesleki tecrübe sahibi Çağdaş Demirağ, BP ve Petrol Ofisi şirketlerinde çeşitli pozisyonlarda bulunduktan sonra Kadoil Petrolcülük’te Genel Müdür olarak görev almıştı.

Demirağ, 2016 yılının en büyük özelleştirmesi olan Türkiye Petrolleri’nde Genel Müdür ve Yönetim Kurulu üyesi olarak görev aldıktan sonra Aydem ve Gediz Elektrik Şirketleri Genel Müdürlüğü görevini üstlendi.

Çağdaş Demirağ kimdir?

Lisans öncesi öğrenimini TED Ankara Koleji’nde tamamlayan Demirağ, Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunudur. Demirağ, evli ve bir kız çocuğu babasıdır.

Gediz Hakkında

Gediz Elektrik Perakende Satış AŞ, Bereket Enerji Grubu'nun bir parçası ve Aydem'in bir kuruluşu olarak, İzmir ve Manisa illerinde 3 milyon müşterisine sürekli ve kaliteli elektrik hizmeti sunmak amacıyla 2013 yılında kurulmuştur.

Müşteri memnuniyeti konusunda kararlı ve öncelikli bir tutuma sahip olarak, adil bir rekabet ortamında enerji piyasasındaki varlığını sağlam adımları ile sürdüren Gediz Elektrik, görevli olduğu bölgede serbest olmayan tüketicilere Perakende Satış Sözleşmesi; bölge gözetmeksizin yurt içindeki tüm serbest tüketicilere ise İkili Anlaşma yolu ile elektrik tedarik hizmeti vermektedir.

Aydem Hakkında

Aydem Elektrik Perakende Satış AŞ, Bereket Enerji Grubu'nun bir parçası olarak Aydın, Denizli, Muğla illerinde 1,9 milyon müşteriye, sürekli ve kaliteli elektrik hizmeti sunmak amacıyla 2008 yılında kurulmuştur.

Aydem, daimi önceliği olan müşteri memnuniyeti odak noktası doğrultusunda, görevli olduğu bölgede serbest olmayan tüketicilere Perakende Satış Sözleşmesi; bölge gözetmeksizin yurt içindeki tüm serbest tüketicilere ise İkili Anlaşma yolu ile elektrik enerjisi tedarik hizmeti vermektedir.