Hastalıkları oluşturan bakteriler ve virüsler olduğunu biliyoruz, ancak aralarındaki farklar bizlerin fiziksel ve ruhsal anlamda ne kadar sağlıklı olabileceğimizi de belirler.Öncelikle bakteriler gelişmek ve çoğalmak için canlı hücrelere ihtiyaç duymuyorlar. Bazı insanların da mutlu olabilmek için bakteriler gibi başka insanların varlığına ihtiyaç duymadıkları gibi,yani bağımsız bir kişilik yapısına sahip olmaları bir yana hem maddi açıdan hem de diğer sosyal ve psikolojik faktörler açısından kendi başlarına var olabilecek düzeyde kendilerini eğlendirebilen tiplerdir.Yani onlar tam bir bakteridir Öte yanda sizin bakteri mi virüs mü olduğunuzu belirleyecek bir diğer kriter ise sizle beraber olan yani sizle bir şekilde temasa geçen kişilerin bu ilişkiden mutlu olup olmadıkları noktasında düğümlenir. Eğer diğerleri ile bir gerginlik yaşıyorsanız siz ya stres kaynağı yaratan herhangi bir bakteri olabilirsiniz ya da sürekli ağlanan sızlanan ve her gün azar azar bulunduğu hücreyi tahrip eden tiplerden olan ölümcül bir virüs de olabilirsiniz.
Örneğin mutlu olmak için mutlaka birilerine ihtiyaç duyar mısınız yoksa kendi başınıza da kendinizi eğlendirebilen tiplerden misiniz? Burada bir bakteri olarak sosyal olmanız ya da aynı türden bakteriler arasında olmanın bakteri için-yani sizin için bir sakıncası yoktur, bu tıpkı kedilerin -kedilerle, köpeklerin köpeklerle, tavşanların tavşanlarla olmasına benzer ama yanlış bir tercih yaptıysanız sizi kokunuzdan bile tanırlar.
Virüslere gelince onlar hayvan ya da insanın canlı doku hücrelerinde gelişip üreyebilirler. Virüs olan insan karakterleri ise başka insanların vücutlarına ve zihinlerine muhtaç bir haldedirler, onlar tek başına var olamazlar, ancak başka insanların zihinsel ve duygusal yapıları içinde var olabilirler ya da onlarla bütünleşebilirler. Bu tarz insanlar yaşamak zordur, sizin enerjinizi tüketirler ve eninde sonunda sizi hasta etmeleri kaçınılmazdır.
Bakteriler normal bir mikroskop altında izlenebilirken virüsler sadece elektron mikroskobu altında görülebiliyor. Bu iki grup insan modeli de yine bu şekilde birbirlerine benzerler. Yani bazıları bakteriler gibi açık bir şekilde kendilerini belli ederken diğerlerinin virüsler gibi anlaşılmaları çok zordur, ancak virüsleri ancak elektron mikroskobu altında görmek gibi çok dikkatli bir gözlem yapmanız ve bir dedektif gibi iz sürmeniz gerekir.
Bunun yanı sıra virüslerden kaynaklanan hastalıklar temasla, hava yolu ile veya doğada bulunan irili ufaklı canlıların aracılığıyla yayılabiliyorlar. Virüsler için onları taşıyan bazı canlılarla temas etmeniz gerekiyorsa veya havaya yayılan zerrecikler aracılığı ile soluyarak size bulaşıp ciddi hastalık yapma şansları varsa ,bu şekilde bazı kötücül ve olumsuz insanlarla da temas etmek sizin zihinsel ve ruhsal sağlığınızı hatta sosyal konumuzu bile tehdit edebilir. Onlarla haşır neşir olursanız bir şekilde yaşamınızı ve tüm geleceğinizi tehdit altında bulabilirsiniz, çünkü onların görevi budur, sizi kesinlikle hasta etmek için vardırlar.Genellikle kentin kenar mahalle dedikleri yerlerde yaşayan yoksul, işsiz ve başıboş ve zeka düzeyi düşük suça eğilimli insanları bu tarz virüslere örnek gösterebiliriz.
Birçok bakteri , antibiyotik ve kemoterapik ilâçlarla, örneğin penisilinle yok olur veya etkisiz kalırken, virüslere bu gibi ilaçlar tesir etmemektedir. Ancak virüslere karşı bazı aşılar kullanılarak önlem alınabiliyor. İnsanlar da böyledir. Size direkt zararı olmasalar da pek bir yararı olmayan bazı insanlar vardır, hatta bazı durumlarda sizi maddi ve manevi zarara da uğratabilirler ancak bu küçük zararları sigortanız yokken kendi gücünüzle tazmin edebilseniz bile sonuçta tüm bu olup bitenler zaman kaybıdır ve zaman kaybı kayıplardan en büyüğüdür. Onları bertaraf etmenin basit ve etkili yolları vardır, ilişkiyi kesmek en etkili olanıdır ancak kesemiyorsanız ve belirli bir süre sizi hasta ediyor olsalar da güçlü bir bağışıklık sistemi ile onlarla her zaman baş edebilme şansınız vardır. Ama antibiyotik nasıl virüslere etkili değilse bazı insanlar da bazı basit önlemlerle bertaraf edilemezler, onlar için daha etkili ilaçlar veya cerrahi müdahaleler gerekebilir, en iyisi onlara hiç bulaşmamaktır ancak onlarla karşılaşabileceğiniz yerlerde ve mekanlarda bulunmak ve karşılaşmak kaçınılmazsa gerekli önlemleri önceden almakta yarar vardır.
Bakteriler tek hücreli canlılar olarak yani o basit hallerine bakmadan bir vücuda aleni saldırırken, virüsler sinsice sızarlar ve hücreleri istila ederek, genetik materyalinin normal fonksiyonunu bozarak ürerler. Ama bakteriler gelişmeleri ve çoğalmaları için gerekli bütün mekanizmayı taşırken, virüsler DNA veya RNA gibi bir proteinle kaplanmış bir şekilde savaşırlar ve çoğalmak için var olan hücrelerin mekanizmalarını kullanırlar.
Buna dayanarak yapacağımız karşılaştırma da insanların da bir bakıma böyle olduğunu söyleyebiliriz, yani bazı insanlar da saf oldukları kadar yetersiz de olabilirler ama gereken noktada gereken hataları yapabilecek güçleri vardır ama virüsler daha zeki olan insanlar gibi plan yaparlar yani hazır bir gelişmiş programla çok sinsice ve çok kötü niyetle saldırıya geçtikleri için bu açıdan bakterilerden-yani daha saf olanlara göre daha başarılı olabilirler ve üstelik vücudunuzda bu darbeyi yapabilmek için yerli işbirlikçileri vardır. Yani üs kurabilecekleri alanlara yerleşerek orada sizin aleyhinize çalışacak olan diğer hücrelerle yani çetelerle işbirliği yaparlar. Bazen de mutasyon denilen farklı genetik kodlamalarla yani bölgesel karışıklıklar yaratarak sizi aldatan sahtekarlar gibi sizi hataya zorlarlar. Ve hiç kuşkunuz olmasın insanlar da böyledir, sizi genellikle sevmezler ama bazen sizi sevmemelerinin bir önemi yoktur, sizi kıskanmaları yeterlidir ve virüsler bu bakımdan size kötülük yapmaktan zevk duyan hackerler gibidirler, yani sizin çöküşünüzden özel bir zevk alan sadist ruhlu tiplerdir.
Bakteriler neredeyse her ortamda yaşayabilirler, hatta bazıları belirli sıcaklıklara dayanırlar, o yüzden bazı sıcak sularda bile yaşayabilirler yani insanların çoğu da aslında bakterilere benzerler, tıpkı onlar gibi her ortamda yaşayabilir ya da üreyebilirler, nitekim öyle de çoğalırlar. Bu açıdan bakarsanız gerçekten insanların çoğu bakteriler gibidirler, ama aralarına zararlı virüsler sızabilir ve böylece bağışıklık sisteminin bozulmasını beklerler ancak bazıları bunu da beklemez, ölümcül silahları vardır.
Sizin bir bakteri mi virüs mü olup olmadığınızı ise uzmanlar belirler.Örneğin iyi bir vatandaş olmak bakteri olmaktır, itaatkar ve kontrol edilebilir bir kişi genellikle bakteridir, antibiyotik dahil bazı ilaçlarla tedavi edilir bu tedavi ucuzdur.Özgürlük ve adalet gibi soyut kavramlar peşinde koşan bir kişi ise ölümcül bir virüs olduğu gibi bir kanser hücresine dönüşebileceği için dikkatli bir şekilde izlenir ve gerekirse yok edilir.
Bakterilere dönersek bazıları yararlı (probiyotik) bazıları zararlı (patojen) dir. Örneğin bazı bakteriler yoğurt, peynir üretimi, biyoteknoloji, antibiyotik ve diğer kimyasal maddelerin imalatında kullanılırlar. Verdiğimiz bu son bilgilerin ışığında bilindiği üzere vücudumuzda bizimle dostça yaşayan bazı bakterilerin olduğunu söylemeliyiz. Örneğin bağırsaklarda yaşayan milyonlarca yararlı olduğu kabul edilen bakteri vardır. Bu gerçeğin dışında midede ağzımızda, dilimizin üzerinde,hatta vücudumuzun birçok bölgesinde bizimle birlikte barış içinde yaşarlar. Ekonomik anlamda gecekondular böyledir. Bu yapılar kaçaktır ancak otoriteler buralarda yaşayan insanlara ve o derme çatma konutlara dokunulmaz çünkü genellikle bunlar hastalık yapmazlar sadece vardırlar ve üstelik kent ekonomisine de katkıda bulunurlar.İşte tüm bu nesneler veya canlılar bize direkt bir zararları olmasa da öyle ya da böyle hayatımızda var olan veya olması gereken vasat ve önemsiz insanlar gibidirler, bazen dedikodu yaparlar, bazen sizi eğlendirebilirler bazen biraz hayatın ciddiyetinden uzaklaşıp boş konuşmalar yapmak istediğinizde size eşlik ederler, bazen de gezilere veya dansa gidecek kimseyi bulamadığınızda masrafları karşıladığınızda bir telefonla koşa koşa size gelirler çünkü onların yaşam biçimi iyi huylu bakteriler gibi başkalarının sırtından geçinmek üzere programlanmıştır; ancak dediğimiz gibi yaşamın bazı anlarında yukarıda verilen örneklerde olduğu gibi işe yararlar.
Ancak bazı bakterilerin bir kısmının da tamamen dost canlısı olduğu söylenemez, eğer bu tarz bir bakteriyseniz, ölümcül bir etkiniz olmasa da , sizin için biraz hijyen şartları yeterlidir ama bazıları uçuk,kızarıklık yaparlar ,farklı türde alerjilere yol açarlar ,bu tip insanlara fazla sokulmamalısınız, , konsantrasyonunuzu bozarlar, sizi hedeflerinizden uzaklaştırırlar ve özellikle kendine güveni olmayan zayıf karakterli insanlardansanız onlardan uzak durmalı ve kendinize iyi bakmalısınız çünkü bu tarz bakteriler ne yazık ki başka hastalıkları da tetikleyebilirler. Bu yüzden zararlı arkadaşlar zararlı bakterilere benzetmek abartılı değildir,üstelik bazı durumlarda bu zararlı insanlar çeşitli gruplar oluşturarak kendi özerk yönetimler kurmaya eğilimli olabilirler ve merkezi otoritenin zayıfladığını hissettikleri anda bağımsızlık talebinde bulunabilirler hatta bu uğurda vücudun-ülkenin çeşitli yerlerinde isyanlar çıkarabilirler. Örneğin bazı solunum yolu enfeksiyonları bakterilerin neden olduğu ölümcül hastalıklardandır. Bu durumu ülke içinde bazı azınlıklara bağlı militanların geçerli bir neden olmadan terörist eylemlere girerek ülke bütünlüğünü tehdit etmelerine benzetebiliriz . Bu tarz bakteriler çoğu zaman virüsler yani eli kanlı teröristler kadar ciddi tehlikeler yaratmaları bakımından önemlidirler, kolaylıkla bastırılabilirlerse de her zaman bir tehdit unsuru olmayı sürdürürler.
Sonuç olarak en büyük tehdit devlet içindeki her türlü yasadışı örgütlenmeleri patojen yani zararlı bakterilere benzetebiliriz,bunlar tıpkı vücudumuz gibi bağışıklık sisteminin zayıfladığı yani ülkedeki bir otorite boşluğunda bir anda yönetimi ele geçirmek için tetikte beklerler.Yapılacak tek bir şey vardır, tüm sistemlerin koordineli bir şekilde ve uyum içinde bir bütünlükle tek bir hedefe kitlenerek varlığını sürdürmeleridir.Doğanın kendisi ve akışı vücutlarımızda nasıl bir bütünlük oluşturabilmişse ,bakteriler ve virüslerle nasıl savaşmamız gerektiğinin ipuçlarını da yine doğada bulabiliriz.