Milli Eğitim Bakanlığı ilköğretim ve ortaöğretimi yeniden yapılandırmaya karar verdi ve bunu 2013 yılında hayata geçireceğini ilan etti. Bugünkü yazımda bu sistemle ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmadan önce ülkemizdeki mevcut lise çeşitliliği üzerinde durmak istiyorum. Türkiye'de liseler şunlardır:

    Fen Liseleri
    Sosyal Bilimler Liseleri
    Anadolu Öğretmen Liseleri
    Anadolu Liseleri
    Genel Liseler
    İmam Hatip Liseleri
    Anadolu İmam Hatip Liseleri
    Anadolu Ticaret Liseleri
    Ticaret Liseleri
    Anadolu Teknik Liseleri
    Anadolu Meslek Liseleri
    Endüstri Meslek Liseleri
    Anadolu Kız Meslek Liseleri
    Kız Meslek Liseleri
    Anadolu Sağlık Meslek Liseleri
    Sağlık Meslek Liseleri
    Adalet Meslek Liseleri
    Anadolu Tarım Meslek Liseleri
    Tarım Meslek Liseleri
    Anadolu Tapu ve Kadastro Meslek Liseleri
    Tapu ve Kadastro Meslek Liseleri

Sorulması gereken soru bence şudur: Bu kadar lise türüne ihtiyaç var mı veya bu çeşitlilikten amaç nedir ve amaca hizmet etmekte midir? O halde diğer sorulara geçelim:

1. Fen lisesi öğrencilerinin dışında üniversitelerin matematik ve fen ağırlıklı bölümlerine devam edebilen öğrenciler var mı? Fen liselerinde eğitim gören çocuklarımızı, bilim insanı adayı olmak üzere yetiştirebiliyor muyuz ve ilgili üniversite bölümlerine devam ettirebiliyor muyuz? Fen liselerinde çalışan öğretmenler özel eğitimlerden geçiriliyorlar mı?

2. Sosyal bilimler liselerinde eğitim gören öğrenciler üniversitelerin hangi bölümlerine devam ediyorlar? Sosyal bilimler liselerinde eğitim gören çocuklarımızı bilim insanı adayı olmak üzere yetiştirebiliyor muyuz ve ilgili üniversite bölümlerine devam ettirebiliyor muyuz?

3. Anadolu öğretmen liselerinden mezun olan çocuklarımızdan eğitim fakültelerini tercih edelerin oranı nedir? Bu öğrencilerin yüzde kaçı öğretmen olmak istiyor?

4. Fen liseleri ve sosyal bilimler liseleri varsa Anadolu liseleri neden var? Türkiye'de neredeyse bütün liseler 'Anadolu Lisesi'ne çevrildilerse genel liselerin devamına ne gerek vardı. Bence genel liseler Anadolu Lisesi olmamıştır. Tabelayla da olmaz. Anadolu liseleri genel liseye dönüşmüştür maalesef. Yabancı dilin çok iyi öğretilebildiği bu okullar son değişikliklerle bu misyonlarını da kaybetmişlerdir.

5. Genel liselerin bu uygulama içerisinde misyonları kalmış mıdır? Fen, Sosyal, Anadolu öğretmen ve Anadolu liselerini kazanamayanların devam ettikleri bir okul haline mi gelmişlerdir yoksa?

6. İmam Hatip liselerinden mezun olan çocuklarımızdan imam olanların oranı nedir?

7. Ticaret liselerinden mezun olan çocuklarımızın maliye, muhasebe, işletme, iktisat ve bunun gibi üniversite bölümlerine devam etme oranı nedir? (Mevcut üniversiteye yerleşme sisteminde neredeyse yok gibidir.)

8. Endüstri Meslek ve Teknik liselerden mezun çocuklarımızın mühendis olma oranları nedir? (Mevcut üniversiteye yerleşme sisteminde neredeyse yok gibidir.)

Bu soruların cevaplarında saklıdır eğitim sistemimizin neden ilerleyemediği. Sistem yeniden düzenlenirken bu soruların cevapları son derece iyi irdelenmelidir.

4 + 4 + 4'ü çok iyi planlanmış bulmuyorum bu nedenle. Eğitim yöneticilerinin ve öğretmenlerin de fikirleri alınmalıydı. Yeni anayasa için verilen emeğin ve harcanan enerjinin çok daha fazlası harcanmalıydı bu konuya.

4 + 4 + 4     mü?
8 + 4           mü?
4 + 8           mi?

Hangisi olursa olsun kesintisiz olmalı. Tabi ki 12 yıllık eğitimi her mantıklı birey ister. Ben 4 + 8'i savunurum. 1 yıl ana sınıfı ve akabinde 4 yıllık ilköğretim eğitiminden sonra çocuklar 8 yıllık orta öğretime başlamalı ve eski ifadeyle ortaokul sistemi lise sistemine adapte edilmelidir. Din / inanç eğitimi her okulda alınabilmelidir. Okul çeşitliliği de aşağıdaki gibi yeniden planlanmalıdır:   

    Fen Liseleri
    Sosyal Bilimler Liseleri
    Anadolu Liseleri
    Meslek Liseleri

Lise eğitiminin son iki yılında öğrencilerin seçecekleri meslek doğrultusunda düzenlenmeli eğitim programları, devam edecekleri alanlar. Çocuklarımızı farklı okullara dağıtıp birbirlerinden uzaklaştırmaktansa aynı bahçede eğitim görerek birbirlerini tanımalarına ve tahammül etmeye, tolerans göstermelerine fırsat vermeliyiz. 

Bunlar yapılırken de mutlaka ve mutlaka eğitim yöneticilerine ve öğretmenlere sistem önceden tüm detaylarıyla anlatılmalı ve değişen sisteme sahip çıkmaları sağlanmalı ve destekleri alınmalıdır. Aksi halde bir zamanlar uygulanan ve çok da mantıklı olmasına rağmen öğretmenler benimsemedikleri için çöken "kredili sistem" gibi çökmesinden ve uygulanmamasından korkarım. Bu da zaman kaybına yol açacaktır. Ülkemizin genç nüfusunu dikkate aldığımızda kaybedecek zamanımızın olmadığı da gün gibi ortadadır.