Başbakan Erdoğan'ın 2 gün önce yaptığı konuşmanın ardından dün Hakkari – Çukurca'da 12 şehit verdik.
 Ne demişti Erdoğan:
 "Bıçak kemiğe dayandı. Ramazan'dan sonra yeni şeyler olacak. Yaptıklarının cezasını çekecekler."
 Bu sözler Başbakan Erdoğan'ın terör örgütü ve yandaşlarına şimdiye kadar söylediği en sert cümlelerdi.
 Başbakan konuşmasının devamında sadece dağdaki eli kanlı teröristlere değil, onların siyasi uzantılarına da dikkat çekmiş ve neler yaptıklarını bu kez çok farklı biçimde anlatmıştı.
 Anlaşılan o ki, son günlerde meydana gelen terör olaylarından sonra  AKP de "açılım"dan ümidini kesmiş, terör örgütünün gerçek amacını görmeye başlamıştı.
 Kürt meselesi, kürt sorunu, kürt hakları gibi bir takım deyimleri harman edip "kürt açılımı" torbasına atarak caniyi durdurabileceğini zanneden iktidar yanılmıştı.
 Zaten Başbakan Erdoğan'ın konuşmasında açılım'dan duyulan pişmanlık, ve rest çekmekten başka da bir şey yoktu.
 Başbakan'ın restini ise köpek sürüleri dün sabah saat 09.00 sıralarında Çukurca'da gördü. Biri Binbaşı olmak üzere 12 ana kuzusunun kanları şu anda karayolunun 15. kilometresinde toprakla buluşmuş durumda. Herhalde henüz kurumamıştır.
 Aslında böyle bir katliamın gerçekleştirilmesi bana sürpriz olmadı, sizlere de olmamalı.
 Şimdiye kadar yapılan her operasyonun ardından /
 Terör örgütünün siyasi uzantılarının hedef göstermesinin ardından /
 İmralı canisinin adeta demeç havası beyanatlarının ardından /
 Köpekler tuzak kurup gencecik vatan evlatlarını hemen hemen her gün şehit ediyorlar.
 Son 45 günde 41 şehit verdi bu ülke. Kaymakamı, askeri, doktoru kaçırıldı.
 Formül aynı, sistem aynı.
 "İste", alamazsan "öldür".
 Yarın;
 "Daha fazla iste", alamazsan "daha fazla öldür."
 Sonra;
 Öldür, hep öldür...
 Ey muhteremler, ey cemaat-i müslümin!
 İmralı canisi, dağdaki cani, bayırdaki siyasi uzantı aynı şeyi istiyor.
 Bazılarının kürt meselesi / bazılarının kürt sorunu / bazılarının kürt hakları dediği şey "Türkiye'nin tapusu"dur. Bunlar tapuyu istiyor.
 İster inanın, ister inanmayın!
 Bunlar öyle bir ırk ki;
 Verin bunlara Diyarbakır'ı, üç gün sonra isterler Ankara'yı.
 Verin bunlara Ankara'yı, 2 gün sonra isterler Bursa'yı.
 Verin bunlara Türkiye'nin tamamını, ertesi gün dayanırlar güneyde Irak, İran, Suriye sınırına.
 Verin buraları da bunlara, bir hafta sonra sıra gelir batı'dan Bulgaristan'a, Kuzey'den Rusya'ya.
 Bunlar dünyayı istiyor hocam dünyayı...
 Sayın Başbakanım!.
 Dün ülkeye yine ateş düştü. Ben bu konuda bir tek şey söylemek istiyorum. Şimdiye kadar 35 yıllık meslek hayatımın 20 yılında toprağa düşen her şehit için çeşitli başlıklar attım. Kahpeler dedim, Köpekler dedim, Bölemezsiniz dedim, Katiller dedim...
 Bugün ise şunu söylüyorum:
 Böyle bir ayda, böyle bir felaketi yok etmenin hayırlara vesile olacağını zannediyorum.
 Beklemeyelim Ramazan'ın bitmesini...