Lise son sınıfta, üniversite sınavına hazırlık için dershaneye gidiyordum. Bir gün başıma çok enteresan bir olay geldi. O güne kadar sadece adını duyduğum sara krizini (epilepsi nöbeti) çok yakın arkadaşımın dersin ortasında ayağa kalkıp çırpınarak yere düşmesiyle görmüş oldum. Kulaktan duyma bilgilerle hareket etmiş, hemen başını bacaklarımın arasında sabitlemiş ve elimi ağzına sokarak ağzının açık kalmasını böylece nefes almasını sağlamıştım. Arkadaşım 2 saatlik derin uykudan sonra uyandığında hiçbir şey hatırlamıyordu ama benim el parmaklarım ısırılmaya bağlı olarak günlerce mor kalmıştı!

Epilepsi (sara) nöbeti, kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğu ve beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik yayılması ile meydana gelir. Nöbet, epilepsinin çeşidine göre farklılık gösterir. Bazı nöbetlerde sadece yalanma, yutkunma gibi hareketler olurken; bazı nöbetlerde kişinin bilinci kaybolur.

Peki epilepsinin sebebi nedir? Tümörden beslenmeye, genetikten doğumsal malformasyonlara kadar pek çok sebebi var.  Ama epilepsi hastalarının %65'inin nedenine idiopatik denilir yani sebebini bulamayız. Kafa travması, kafa içindeki kitleler (apse, tümör), doğum travması ve bebeğin oksijensiz kalması, metabolik bozukluklar, dejeneratif beyin hastalıkları (Alzheimer, Huntington Koresi), genetik (aileden kalıtsal), febril konvulziyon (yüksek ateşe bağlı), bazı enfeksiyon hastalıkları (menenjit...), gebelikte madde ve alkol kullanımı, tiroid hastalıkları ve hatta B6 vitamin eksikliği epileptik nöbet nedenleri olarak sayılır.

Epilepsi iki ana gruba ayrılır; parsiyel (kısmi) ve jeneralize (yaygın). Parsiyel nöbet, beynin belli bir kısmından başlar ve sadece o bölgede elektrik deşarjı olur. Bilinç kaybı olmaz, nöbet kısa sürer. Karıncalanma, elektriklenme hissi, bir uzvun kasılması, kendini rüyada hissetme, dejavu (sanki daha önce gördüm hissi) ve cisimleri olduklarından büyük veya küçük görmek gibi şikayetler meydana gelir.

Oysa jeneralize epilepsi beyni yaygın olarak etkiler. Çocuklarda en sık görülen "petit mal" (tipik absans) denen çeşididir. Yürümek, konuşmak, koşmak gibi çocuğun yaptığı fiziksel aktivite ne olursa olsun aniden kesilmesiyle ve bilinç kaybıyla kendini gösterir. Hasta, etrafının ve kendinin farkında olmaz. "Grande mal" (klonik nöbet) ise halkın sara nöbeti dendiğinde gözünün önüne gelen tablodur. Hasta epileptik çığlıkla yere düşer (boğazdaki kaslar kasıldığı için çığlık gibi ses çıkar), bilinç kaybı olur, kaslarında kasılma, çenenin kilitlenmesi, eller yumruk pozisyonunda kalmasıyla kendini gösterir. Böyle bir durumla karşılaşırsanız, hastaya başına zarar gelmesini önleyecek şekilde pozisyon verin, çenesi kilitleneceği için yumuşak bir cisimle dişlerinin aralık kalmasını sağlayın. Bunu yaparken yumuşak gözlük kılıfı veya mendil poşeti kullanabilirsiniz. Sakın elinizi hastanın ağzına sokmayın ya da çatal, kalem gibi sivri delici aletle ağzını açmaya çalışmayın. Unutmayın Hipokrat'ın dediği, tıbbın ilk kuralı "Primum non nocere" yani önce zarar verme!

Sizde ya da çocukunuzda benzer bulgular varsa mutlaka doktora başvurun. Tedavinin yanı sıra hayat tarzınızda da bir takım değişiklikler yapmanız önemli olacak. Sigarayı, alkol tüketimini bırakmak, düzenli uyku ve yeme alışkanlığı edinmek, denize tek başına girmemek (denizde nöbet geçirirse boğulma riski var), araç kullanımında önlem almak gibi uyarıları dikkate almanız gerekir.

Sağlıkla kalın.