26 Aralık 1959, Milliyet gazetesinin 5. sayfasında 'Hollanda'ya araba ile lale soğanı gönderilecek' başlığı ile şöyle bir haber çıkar, 'Lale soğanının memleketimizden Hollanda'ya götürülmesinin 400. yıldönümü dolayısı ile yapılacak törende bir at arabası ile İstanbul'dan Hollanda'ya lale soğanı gönderilecektir. Hollanda'da büyük bir merasimle kutlanacak olan bu yıldönümünün ilk safhası İstanbul'da başlayacaktır. Bu törende Türkiye'den ilk lale soğanlarının o zamanki Hollanda sefiri Busbecq tarafından atlı araba ile götürülüşü temsili olarak tekrarlanacaktır. Bir posta torbası ile Türkiye'den mesajlar da götürecek olan araba, İstanbul surlarını 1 Nisan 1960 günü terk ederek sefirin takip ettiği Yunanistan-Yugoslavya-Avusturya-Almanya yolundan Rotterdam'a varacaktır. 1 Nisan 1960 günü, 400 senelik Türkiye-Hollanda dostluğunun başlangıç günü ilan edilecektir."

Hollanda'nın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun uçuş iznini iptal etmesi ile birlikte bir lale tartışmasıdır gidiyor. Hollanda Başbakanı Mark Rutte, 'Türk Dışişleri Bakanı referandum için değil ama lale ve müzelerimizi görmek için gelebilir' açıklaması yapmıştı. Rutte'nin açıklamasını makamına yakışmayacak derecede hafif olarak yorumlayan Bakan Çavuşoğlu ise makamına yakışır ağırlıkta bir açıklama yaparak, 'Bir kere o laleler Osmanlı'dan Hollanda'ya gitti. Ama görüyorum ki laleler onları adam edememiş. İsterlerse onlara yeni laleler gönderebiliriz, belki adam olurlar' demişti...



Lale, birilerini adam eder mi bilmem ama Hollanda'yı zengin ettiği, ve bu günlerde 'Evet'e hizmet ettiği kesin...

Anavatanı Pamir, Hindukuş ve Tanrı dağları olan lale, Anadolu'ya Türkler tarafından getirilmiş. Lale'nin Avrupa yolculuğu ise Kanuni Sultan Süleyman döneminde başlıyor. Bazı kaynaklara göre Kanuni Sultan Süleyman, o zamanki Hollanda Büyükelçisi Ogier Ghiselin de Busbecq aracılığı ile Hollanda Kralı'na hediye olarak lale soğanı gönderir. Bazı kaynaklara göre ise  Busbecq büyükelçilik görevlerinin yanında Türkiye'deki bitki yaşamını incelemeye de zaman ayırmıştır. Lale, Busbecq'in ilgisini çekmiş ve bu bitkinin soğanlarını botanik uzmanı olan bir arkadaşına göndermiş, arkadaşı da laleyi Hollandalılara tanıtmıştır.
Lale soğanları, Kanuni tarafından mı hediye gönderilmiştir yoksa büyükelçi merakı nedeni ile mi alıp gitmiştir kesin olarak bilinmiyor. Bildiğimiz bir gerçek varsa o da lale öncelikle Hollandalılar daha sonra ise Avrupalılar tarafından çok sevilir. Öyle çok sevilir ki 16. yy'da ilk kez bizim topraklarımızdan Hollanda'ya giden laleyi 18. yy'da Hollanda'dan ithal etmeye başlarız.

Hollanda'da topraklarının çoğu deniz seviyesinin 1 metre altında yer alıyor. Deniz seviyesinin altında kalan toprakların doldurulması ile yeni topraklar elde ediliyor. Ülkenin en yüksek yeri ise denizden 353 metre yüksekte.
Konya'dan sadece biraz daha büyük olan Hollanda'nın 2016 yılı tarım ihracatı 85 milyar €, Türkiye'nin 2016 tarım ihracatı ise 17,1 milyar €. Evet, yanlış okumadınız. Konya kadar bir ülke ama bizden 5 kat daha fazla bir ihracat rakamı var, üstelik buna 9 milyar €'luk tarım makineleri ihracatı bu rakama dahil değil.  

Bakan Çavuşoğlu'nun 'Lale gönderelim de adam olun' dediği ülkede lale sezonu Mart'ın ilk haftası itibariyle başladı. 100'den fazla lale çeşidiyle her yıl 1 milyardan fazla lale çiçeği ve lale soğanı ihracatıyla dünya rekortmeni olan ülke bu yıl, lale ihracatını 2 milyara çıkarmayı hedefliyor. Lale, ülkeye her yıl 1,5 milyar euro gelir sağlıyor. İşsizlik oranı 4,8 ile AB ülkeleri arasında en düşük seviyede...   
 
Rakamlarda da görüldüğü gibi, bu Hollandalıları gönderdiğimiz laleler de adam edememiş, her türlü yaptırımı hak ediyorlar. İlk yaptırım eylemi olarak, 'Portakal bıçaklayarak Hollanda'yı protesto etmek' elbette çok yaratıcı ama yetmez. Benden duymuş olmayın ama bu günlerde özellikle İstanbul'un parklarında açmaya başlayan 'Faşist Hollanda lalelerini' sökmek de iyi bir karşılık olacaktır...