AKP'nin, perşembe akşamı Meclis'e sunduğu, cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesi halinde, fail hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesine imkân veren yasa tasarısı bugün Meclis Genel Kurulu'nda görüşülecek. 

AKP'liler yasa tasarısını, 'Küçük yaşta evlenmiş kadınların mağduriyetini gidermek istiyoruz' diyerek savunuyor. Birileri çıkıp, 'Bu evlilikler ailelerin ve küçüğün rızasıyla yapılıyor' diyor. Önergenin altında imzası bulanan bir diğeri, 'Buradaki hadise evlenme yaşı tutmadığı halde bir evlenme yapılmış bir akit edilmiş, düğün dernek kurulmuş, düğüne siyasiler protokol katılmış neticede bu hadiseden bir çocuk meydana gelmiş. Doktorun ihbarı üzerine savcılık devreye girmiş, on küsür yıl ceza almış ve kız çocuğu bebeğiyle ortada kalmış. Türkiye'nin bu kanayan yarasını çözmemiz gerekiyordu. Önergemizin doğru olduğuna inanıyoruz" diyor.

Onlar için ortada bir sorun yok. Bir akit edilmiş, hayat hakkında henüz hiçbir fikri olmayan, okul sıralarında olması gerekirken evlilik masasına oturtulmuş 14-15 yaşındaki kız çocuğunun bir şekilde rızası alınmış, evliliğe ikna edilmiş. Düğün dernek kurulmuş, en önemlisi düğüne siyasiler de dahil olmak üzere hatırlı konuklar katılmış... 
'Kız çocuğu bebeği ile ortada kalmış' diyor vekilimiz... Siyasilerin, protokolün, düğününe katıldığı mahalle imamının nikâhını kıydığı kız çocuğundan bahsediyor. Çocuk yaşta çocuk sahibi olan 'Rızası var' dedikleri küçükten... 

Düşünün, kız çocuklarının baskı atında yetiştirildiği bizimki gibi ataerkil toplumlarda 15 yaşındaki bir kız çocuğu ne diyebilir böyle bir durumda. Ne dese kâr eder? Küçüğün rızası olmaz. Adı üstünde, o daha küçük. 

Ne rızası beyler ne rızası? O küçük kıza, 'Rızan var mı' diye sorulduğunda aile baskısıyla savcıya, jandarmaya, 'Evet, evlenirim' diyebilir, diyecektir. Daha önce hiç görmedikleri bir adam için bu kocandır diyecekler. O da çaresiz susacaktır. Belki de hayatı boyunca birlikte yaşadığı kişi ona tecavüzü tekrara tekrar yaşatacak. Bir aile kızlarına böyle bir hayatı nasıl layık görebilir? 
Farkında mısınız? Toplum adım adım dönüştürülmek isteniyor. Dikkat edin birkaç yıldır en çok cinsellik konuşuluyor bu ülkede. Kadınların nasıl doğurmaları, ne şekilde giyinmeleri, kaç yaşında evlenmeleri gerektiği ile ilgili beyanatlar veriliyor. 

Bazıları televizyonlara çıkıp 13 yaşındaki kız çocuğunun evlenebileceğini savunarak, 'Başka kültürlerde oluşmuş algılar evrensel hukuk olarak dayatılıyor. Öyle bir şey yoktur, 18 yaş falan, kanunen böyle bir sınırlandırma getirilmiş olabilir ama bu doğru değil. Neden 18 yaşına kadar beklesin ki? Bizim kültürümüzde reşit olmak ile Avrupa'da reşit olmak aynı değildir. Bizde reşit olmak kız çocuğu için muayyen halleridir, erkek çocuğu için ihtilam durumudur. Toplum değerlerini göz önünde bulunduracaksan yasayı buna göre kurarsın' diyebiliyor...
İnsanlar sabahtan akşama kadar bu insanları izliyor. Daha da kötüsü bu insanların söylediklerine artık tepki dahi göstermiyorlar. 13-14 yaşındaki kız çocuğunun kendisine cinsel istismarda bulunan kişi ile evlenmesinin önü açılırken, okul bahçesinde erkek arkadaşıyla yan yana oturduğu için öğretmenleri tarafından tehdit edilen 17 yaşındaki bir kız çocuğu intihar ediyor bu ülkede. 
Toplumun belli bir kısmı dışındaki herkes sus pus. Sanki çocukları yokmuş gibi davranıyorlar. Sosyal medyada karşılaştığım bir paylaşımda da belirtildiği gibi, ateisti, solcusu, komünisti, hümanisti hep birlikte dört gündür, dindarlara çocuk istismarının, tecavüzün kötü bir şey olduğunu anlatmaya çalışıyor... Heyhat! 'Rızası vardır' deyip susuyorlar...