OECD (Ekonomik Kalkınma ve İş birliği Örgütü) yaptığı araştırmada doktor ve hemşire sayıları verilerini döktü. Yapılan araştırmada Yunanistan’da doktor sayısı yüzde 6,2 iken Norveç’te hemşire oranı ise yüzde 17,9. Türkiye ise bu oranların çok altında kaldı. OECD’nin raporuna göre Türkiye’de doktor sayısı oranı yüzde 3,6 iken hemşire oranı ise yüzde 8,8’inin çok altında kalarak yüzde 1,9 ile doktor, yüzde 2,4 ile de hemşire sayısına düştü.

İzmir Tabip Odası için 3 liste yarışacak İzmir Tabip Odası için 3 liste yarışacak

Doktor göçü

SAĞLIĞA ETKİ 4 UNSUR

Ekonomik verimlilik ve sağlık bütçesinin yüksek olduğu Norveç, Yeni Zelanda, İzlanda, Finlandiya’da doktor ve hemşire sayısı yüksek iken Türkiye’nin sağlık bütçesinin yüzde 4’te kalmasına işaret eden Prof. Dr. Süleyman Kaynak, 4 aşamalı ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın (SDP) sağlık sektörünü olumsuz etkilediğine vurgu yaparak “Türkiye’de 10 yıl önce yurt dışına giden hekim sayısı 25 ve 50 arasında görülürken bugünkü verilere baktığımızda ise yılda 3 bin hekim ülkeyi terk etmek zorunda kalıyor. Bunun ise temel nedeni 21 yıldır ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’ adıyla uygulanmasından kaynaklanıyor. Bu unsurlar içerisinde de en önemlisi hekimlerin ve sağlık çalışanlarının itibarsızlaştırılmasıdır. Bunu siyasi aktörler uzun zamandır çok farklı alanlarda ve yetkili ağızlardan hekimin itibarsızlaştırılması yönünde mesajlar veriyor” dedi.

İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak

HASTA MÜŞTERİ HASTANE İŞLETME

Prof. Dr. Süleyman Kaynak, “İkincisi ise hekimin bu itibarsızlaştırılması yanında da mali, idari, hukuki, fiziki, psikoloji alanında ezilmiş olması. Evrensel hukuka da uymayan ama Türkiye’nin kendine özgü idari ve hukuki şartları altında gerçekleştirilen bir sürecin içerisindeyiz. Hekimler bir yandan yoksullaştırılıp diğer yandan da bant çalışanı haline getirilmiş, tükenmiş ve mesleğinden soğumuş durumundadır. Vergilerimizle sağlık sistemini bir hak olarak elde etmeye çalışırken özel ve kamu kuruluşları birer ticari işletme hüviyeti ile karşımıza çıkıyor. Bunun bir diğer üçüncü ayağı ise, hastanın müşteri durumuna getirilmesidir. Hastalar artık müşteri konumunda ifade ediliyor. Dördüncü ayağı ise tüm sağlık sisteminin 3. basamakta çözme iddiasıyla hiçbir akılcı sağlık sisteminin kabul etmediği bir sistemi Türkiye’de uygulamaya çalışmaktır. Şehir hastaneleri dediğimiz gayet fantezi yapıdaki hastanelerin etrafında 3. basamağı çerçevesinde sağlık sistemini ve yığılma gibi bir olguyla karşılaşıyoruz. Bu MHRS denilen randevu sisteminin çökmesine, tıkanmasına yol açıyor” dedi.

Acil önlerinde uzun kuyruklar

ACİLLERDE YIĞILMA

“Prof. Dr. Kaynak, “Türkiye’de acil servislerde ülke nüfusunun iki katı kadar yıllık hasta bakılmaktadır. Bu oldukça yüksek bir rakamdır. Bunun Avrupa ortalaması nüfusun yüzde 15 civarındadır. Yüzde 5’e kadar düşen ülkeler de var. Dünya’da Türkiye’den sonra en yüksek ülkeler bile nüfusunun yüzde 50’sine kadar acil hasta bakıyorken Türkiye’de nüfusunun yüzde 200’ü kadar acil hasta bakıyor. Bu da yine sağlık sisteminin üçüncü basamağı olan yığılma çabasının bir neticesidir” dedi.

SAĞLIKTA OY DEVŞİRME

Prof. Dr. Kaynak, hastanelerin yığılmasını ‘oy devşirme’ olarak niteleyerek şunları söyledi:

“Buradan oy devşirmek için yapılıyor ve büyük hastanelerinin içerisinde dolaştırılması algısı yaratılıyor. İnsanların hastane yerine bir alışveriş merkezini dolaşıyormuş havasının yaratılmasıyla hastaların ve hasta yakınlarının hizmet alıyormuş gibi düşündürme çabası görülüyor. Oysaki bu hastanelerin hizmeti birçok küçük hastanelerin hizmetinden daha iyi değildir. Sağlık endüstrisi de üçüncü basamakla çalışır. Türkiye’de sağlık sistemi artık tıkanmıştır ve bunu da genç hekimler çokça görüyor. Bu doğrultuda Türkiye, her yıl binlerce hekimi yurt dışına kaybediyor” dedi.

Maaş gelir kaygısı yaşayan doktorlar

SAĞLIKTA BÜTÇE’SİZLİK

OECD’nin araştırma raporuna dikkat çeken Prof. Dr. Kaynak, Norveç, Yeni Zelanda, İzlanda, Almanya gibi ülkelerin ekonomik düzeyinin iyi olmasıyla sağlığa ayrılan bütçesinin ise yüksek olduğuna işaret ederek “Bu ülkelerin sağlık bütçeleri son derece yüksektir. Yani Türkiye’de sağlık bütçesi yüzde 4’lerdedir. Bu ülkelerdeki sağlık bütçesi ortalaması yüzde 15 bandında seyrediyor. Hekimin çalışma şartları çok iyileştirilmiş. Almanya’da bir hekim 5 bin euroya çalışırken Türkiye’de bir hekim 1,500 euroyu güçlükle alabiliyor. Burada bin kişilik bir nüfusa Türkiye’de 1,9 doktor düşerken Norveç’te ise doktor sayısı bu rakamdan daha da fazladır. OECD araştırmasına bakıldığında ise hemşire sayısı çok yüksek. Türkiye’de 2,4 deniyorken Norveç’te ise 17,9. Ülkenin neredeyse 7-8 katı. Bizde bir hemşirenin yaptığı işi Norveç’te sekiz hemşire yapıyor. Bizde bir hekimin yaptığı işi Norveç’te 2,5-3 hekim yapıyor” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi