Ligde ilk galibiyetini sarı kırmızılı renkleri taşıyan Galatasaray'dan alan Akhisarspor, 2. galibiyetini de bir başka sarı kırmızılı takım olan Göztepe'den aldı. Karşılaşmaya Akhisar hızlı başladı ve daha ilk dakikalarda gol buldu. Josue hemen hemen her maçta, rakip kaleye devamlı şut çeker ama gol atmayı başaramazdı. Bu sefer kaleye çektiği ilk şut filelerle buluştu ve takımını öne geçirdi. Bu golün ardından yeşil siyahlılar Göztepe'yi kendi yarı alanında karşılayarak alan daralttılar. Mücadele orta sahada ve ceza alanından uzak geçmeye başladı.

Göztepe vitesi arttırıp, beraberlik golünü bulmak istese de sakatlıklar yüzünden bunu başaramadı. Oyuncuların topa girişleri biraz orantısızdı. Bu sebepten çok faul oldu ve sağlık ekibi sürekli sahaya girmek zorunda kaldı. Mustafa Yumlu'nun, geçtiğimiz haftalarda aldığı darbe sonucu burnu kırılmıştı. Bu maçta da devamlı burnuna darbe aldı ve kanama meydana geldi.
Mustafa'nın 2. sakatlanışında Alpaslan topu taca kızgınlıkla attı. Hakem Mustafa Öğretmenoğlu da sarı kartını gösteriverdi. Bir de üstüne saha kenarında Teknik Direktörü Bayram Bektaş tarafından azar yedi.
Göztepe yüklendi, pozisyon bulmakta zorlandı. İlk yarıda sadece 22. dakikada Jerome ile gole yaklaştı. Defans arkasına sarkıp, çaprazdan kaleye çektiği şut auta gitti. Bunun dışında ilk yarıda hiç bir pozisyon üretemediler.
Akhisarspor ise kendi sahasına kapanıp, kontra ataklarla çıktı, gole çok yaklaştı. Oyuncular ya son vuruşu yapamadılar ya da gole götürecek son pası veremediler. Lopes ön plana çıkan oyuncu oldu. Sağ tarafı çok iyi kullandı. 2 orta yaptı, arkadaşları ceza alanı içerisinde bomboş durumda topa kafa vurdu, auta attı. Bir başka pozisyonda ise topu çok iyi taşıdı, rakiplerini geçti, ceza alanında sarı kırmızılıları 1 kişiye karşılık 2 kişi ile yakaladı. Verdiği pas, o tek Göztepeli'ye geldi.

İlk yarıda futbol yoktu dersem yanlış olmaz. Ama ikinci yarı çok farklıydı. Oyuncular çok koştu, çok çabaladı. Top bir o kaleye bir bu kaleye gidip geldi zaman zaman. Oldukça heyecanlı anlar yaşandı.
Oyun formatı olarak bu yarı da aynıydı. Göztepe yüklendi, Akhisar yarı alanına çekilip, hızlı hücumlarla gol aradı. Cikalleshi'nin kafasında top direkten dışarı gitti. Manu kaleciyle karşı karşıya 2 gol pozisyonunu değerlendiremedi. Maçta başka gol olmayınca, Akhisarspor'un 1-0'lık üstünlüğü ile sona erdi.

Akhisarspor, ligin dibine oturduğundan bu maçı mutlak kazanmalıydı. Bunun verdiği stres ve ilk dakikalarda öne geçmesi sebebiyle, gol yememek için oynadı ve sadece hızlı hücumlarla ileriye çıkabildi. Bu konuda uzman Manu olsa da, Cihat Arslan onu 80. dakikada oyuna aldı. Önceki maçlarda da pek tercih etmedi.
İlk yarıda göze batan isim olan Lopes, 2. yarıda da çok çalıştı, çok çabaladı, biraz kısır geçen bu müsabakanın öne çıkan ismi oldu.
Göztepe'de bir durgunluk vardı. Geçen hafta Beşiktaş galibiyetinin rehaveti mi vardı, 'ilk yarıda oyunun çok durmasının etkisi mi?' bilemiyorum. Ama her ikisinin az çok etkisi olabilir. Oyuna hiç konsantre değillerdi. Çok pas hatası yaptılar, ayaklarındaki topu kaptırdılar. Defansta da her seferinde eksik yakalandılar, geriye koşamadılar.

Konsantrasyon bozukluğuna bir örnek vereyim. Aykut kendi yarı alanından hızla çıktı. Kalabalık Göztepeli oyuncular arasında pas verecek bir arkadaşını bulamadı. Sağdan bindirme yaptılar pas almak için. Sarı kırmızılı oyuncular birden Aykut'un önünü açtılar. Ceza alanına kadar yaklaştı ama gücü kalmamış olsa gerek, daha fazla gitmek yerine şut çekmeyi tercih etti, çok çok kötü vurdu.
Halil ve Yasin de yokları oynadı. Bu iki oyuncunun en büyük özelliği hızlı oluşları. Kapanan yeşil siyahlı takıma karşı bu özelliklerini sergileyemediler.