Ne hikmettir bilinmez bizim şu ünlü Türk Dil Kurumu'muzun 3000 sayfaya yaklaşan kullanışsız sözlüğünde bu kelimenin Türkçe karşılığını bulamazsınız. Belki sözümü biraz uzatmış olacağım ama yazmadan edemeyeceğim, "apati" sözcüğü bizim kullanışsız sözlüğümüzde tanımlanmaya değer bulunmamış demek ki; oysa, bu sözlükte öylesine gereksiz ve günlük yaşamda kullanılmayan Arapça kökenli kelimeler var ki şaşmamak elde değil. Kolay mı öyle 3000 sayfaya yakın bir sözlüğü nelerle, hangi kelimelerle dolduracaksınız? Bakınız; "muahharen, muhdes, muhteri" ve benzeri günlük yaşamımızda belki hiç kullanılmayan yığınlarca kelime var bu sözlükte ama nedense "apati" gibi bir sözcüğe rastlamak mümkün değil.

Bu arada belirtmeliyim ki bu bizim hilkat garibesi (doğuştan acayip) TDK sözlüğümüzde kelimelerin kök tanımlarında yanlışlıklara da rastlayabiliyorsunuz. "Laminat" kelimesini, "Laminant"a çevirerek, üstelik bu kelimenin kökeninin Fransızca (!) "Laminante" kelimesi olduğunu yazmaktadır bizim TDK sözlüğümüz. Osmanlıdan kalan "Galat-ı meşhur lügat-ı sahihten evladır.- Yerleşmiş kötü kullanım doğru kullanıma tercih edilebilir." zihniyetiyle hazırlandığından olacak yığınlarca hata vardır bu  sözlükte.
Bir ölçüde bu yapılanları da doğal karşılamamız gerekebilir bence. Yüce Atatürk'ün özenle kurup üyelerinin özenle seçildiği TDK, belirli zamanlardan sonra yetersiz kişilerin yemliği olma durumuna dönüşmüştür. Dolayısıyla şimdiki durumunu anlatmaya kalksam sayfalar yetmez.

***

Bakın gördünüz mü çoğu zaman olduğu gibi asıl anlatmak istediklerimden bir ölçüde uzaklaşmış oldum. Oysa; ben, bu "apati" kelimesinin anlamını açıklayıp bende yaptığı çağrışımı anlatacaktım. Elbette; "apati" kelimesi durduk yerde aklıma gelmiş olamazdı.

Biliyorsunuz artık yılın hemen her ayı yarışma ve yerleştirme sınavları ile dolu oldu. Medyamızın ana konularından biri de bu sınavlarla ilgili haberleri vermek. İşte onlardan o haberlerden ilginç olanını -Bana kalırsa ilginç olmayanını- yansıtayım sizlere. Şu, "Sınav saatlerinden 15 dakika önce sınav salonunda bulunma" zorunluluğu. İşte geçtiğimiz hafta sonu yapılan sınavda da bu 15 dakika yüzünden sınava giremeyen gençlerimizin yakınmaları, görsel ve yazılı medyamızı meşgul etti durdu. Gazetelerimiz yakınmaları manşete taşıdı, TV ekranlarımız ağlayan, uygulamaya isyan eden, bir dakika için bir senem gitti diyerek çırpınan gençlerimizden sahneleri yansıttı.
İyi de benim güzel insanlarım, a benim güzel kızım. Bu uygulama her tür iletişim araçlarıyla açıklanıp duruyor. Üstelik adayların sınav giriş belgelerinde sınav saatinden en az 15 dakika önce sınav alanında bulunulması gerektiği yazılmıyor mu? O halde bu feryat, bu yakınma, bu ağlamanın temel sebebi ne olabilir? Bu tavır, bizim toplumumuzun "apatik" yapısından kaynaklanıyor olabilir mi?

Şimdi galiba sıra "apati" kelimesinin anlamını açıklamaya gelmiş olmalı. Bizim hantal TDK sözlüğümüz yazmasın varsın. Biz de "apati" sözcüğünün anlamını Prof. Dr. Pars Tuğlacı'nın "Okyanus Ansiklopedik Sözlük" adlı altı ciltlik eserinden buluruz. Bakalım bu Ermeni kökenli araştırmacı bilim insanımız bize neler söylemiş?  
Hem de öyle güzel açıklamış ki aşk olsun, toprağı bol olsun demekten başka bir şey yazamıyorum onun için. Apati: Fr.apathie, Dış izlenimlere karşı duyarsızlık, duygusal hayatta başkalarına karşı duygu kapanıklığı, çevre ile patalojik ilgisizlik. Ya işte böyle bizim TDK'nin satırlarına almadığı bu kelimenin anlamını belki bir ölçüde yansıtabilmiş olmalıyım. Elbette, bu sınavlara geç kalıp hayallerini erteleme konumuna dönüşen insanlarımızın konumlarını anlatan en güzel kelime de "apati" olmalıdır.
Evet; ülkemiz insanları doğru dürüst gazete okumazlarsa, TV'lerde de evlilik programlarının ötesine geçemezlerse, derslerde söylenenlere özen göstermezlerse sonuç da işte böyle olacaktır. Bence kimsenin de yakınmaya hakkı olmamalıdır.

Ha bakın suçlu aranacaksa belki vardır. Toplumumuza merakı yasaklayan, dolayısıyla bireylerimizi meraksız bırakmaya yönelik nice atasözlerimizin, nice deyimlerimizin olduğunu biliyoruz. O halde nasıl "apatik" olmayız!
Esenlikle kalınız...
TÜRKÇE İÇİN NOT
Ortapadik değil ORTOPEDİK.