Biliyorum 'Bu yazının sırası mı!" diye soracaksınız. Evet, belki sırası değil ama neylersiniz aklıma takılıp önemli saydığım bu konuyu yazıya dökerek içimdeki düşünceleri izninizle dışa vurmalıyım.
Şu hepimizi üzüntüye boğan, Suriye ve özellikle son İdlib olaylarının epey öncesinde bizim yerli (!) otomobil yapma gibi çocuksu bir hevesimiz vardı. Hatta bilirsiniz; bu arabanın bir prototipi de özel tanıtım programları yapılarak kamuoyuna tanıtılmıştı.
O tanıtım programında üretimin, Bursa İlinin Gemlik İlçesinde yapılacak fabrikada gerçekleştirileceği de açıklanmıştı.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Sn. R.T. Erdoğan'ın model arabanın direksiyonuna kurularak yaptığı sürücü şovunu da anımsayacaksınız. Sanayide bizlerden çok çok ileride olan ülkelerin her şeyini biz yapalım düşüncesinden vaz geçtikleri ortamda, bizim illa ki yerli otomobil (!) yapalım diye çocuksu bir hevese kapılmamızın açıklaması bence ancak siyasi şov olarak değerlendirilmeli.
Elbette; siyasi şov olarak değerlendirilmelidir. Nitekim; şimdilerde ülke olarak başımızın en büyük derdi olan İdlib'in gündeme gelmesi o günlere rastlamaktadır.
Bilirsiniz bizde alışkanlıktır; önemli olayların topluma unutturulması için o günlerde ülkede ya çok verimli petrol sahaları, doğal gaz kaynakları keşfedilir ya da buna benzer ilgi çekici haberler yaratılır. Geçmişte hiç unutamıyorum; rahmetli Özal'ın siyasi arenada çok sıkışık olduğu ortamda Dr. Ziya Özel adlı bir hekimimizin kansere ilaç bulduğu (!) bültenlerde haber akışı kesilerek verilmişti. Ötesinde; ya Adıyaman'da ya da Şırnak'ta yüksek graviteli petrol bulunduğu haberlerini de lütfen anımsayınız.
Ama biliniz ki benim derdim başka...
Bizim yerli (!) otomobilimizin tanıtım programında üretim yerinin Gemlik olduğu da açıklanmıştı. Şimdi burada duralım. Bakınız size ülkemizin nüfus yoğunluğu en yüksek olan illerini sıralayayım: İstanbul, Kocaeli, İzmir, Bursa ve Hatay; nasıl sıralama iyi mi? Ötesinde sizlere; nüfus yoğunluğun en yüksek olduğu bölgenin de Marmara Bölgesi olduğunu anımsatırım.
Elbette; kurulacak sanayi tesisinin yerinin seçimi konusundaki kıstasların sıralanmasında ekonomik değerlendirmelerin ilk planda ele alınması gerekecektir. Hammadde alımı ve ürün pazarlanması alanındaki ulaşım kolaylıkları en önemli etkenlerdir. Yalnız bu kadar değil,  benzer  ekonomik yararlar da her zaman  ön sıralarda olacaktır.
Ama özellikle yurdumuz için son derece önemli olan sosyal fayda kıstasını nasıl göz ardı edebiliriz! Hele hele; Doğu ile Batı bölgelerimiz arasındaki gelir farklılığı uçurumunu nasıl unutabiliriz!
Biz bu tesisi Gemlik'e kuracağız. Orada binlerce işçi çalışacak, yan sanayi alanında yeni tesisler kurulacak. İnsanlarımız oralara doluşacak. Kısacası, ekonomi alanında bir canlılık oluşacak. Her şey güzel de peki ya sonrası?
 Nüfus yoğunluğu en düşük illerimizin Tunceli, Erzincan, Bayburt, Gümüşhane ve Sivas olduğunu ve bu illerin tamamının Doğu Anadolu Bölgesinde bulunduğunu nasıl unutabiliriz! Yerli otomobil ya da benzeri tesislerin bu illerde yapılması belki belki üretim maliyeti açısından bir fark yaratacaktır. Unutmayalım, ciddi  yatırım programlarıyla kısa bir süre sonra oluşacak sosyal fayda sonucu bu fark mutlaka kapanacaktır. İnanın, mutlaka kapanacaktır.
Esenlikle kalınız...