Bir ülkenin kurtuluşu için atılan ilk adımı. Yok edilmek istenin bir milletin isyanının başladığı ilk günü.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Doğum Günüm” dediği günü

19 Mayıs’ı coşkuyla kutladık.

Aradan geçen 105 yıl ne kurtuluş heyecanımızı, ne de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e olan sevgimizi saygımızı eksiltmedi.

Her yıl daha heyecanla, daha sevgi dolu koştuk alanlara.

Kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nde, gerçekleştirdiği devrimler saymakla bitmez.

Bir ulusu, yok olmakta olan bir devleti yeniden var etti silah arkadaşlarıyla birlikte.

Kurduğu cumhuriyeti de gençlere emanet etti.

Biliyordu ki, Türk Gençliği onun emanetini dünya durdukça koruyacaktı.

15 Ekim 1927 tarihinde kendi kurduğu CHP’nin ikinci kongresinde tarihi Nutuk’u okudu 20 Ekim’e kadar. Tam 36.5 saat sürdü. 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 20 Ekim 1927’de gençlere ayırdığı Nutuk'un son bölümünde Türk Gençliği'ne Hitabe’yi okudu ilk kez.

Çok güvendiği, kanlarıyla kurdukları cumhuriyeti emanet ettiği gençlere seslenişini bugün hep birlikte sesli okuyalım istedim.

Hadi hep beraber okuyalım…

 ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ

  Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

   Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

   Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.