Necmi Kadıoğlu Stadyumu'nun zeminini beğeniyorum. İngiltere'dekiler kadar güzel değil ama 1. Lig'in çok çok üzerinde. Hatta Süper Lig'deki maçlara ev sahipliği yapan statların çoğundan bile güzel. Böyle olunca oyuncular yeteneklerini daha iyi gösterebiliyorlar, daha iyi bir oyun izletebiliyorlar.

Bandırmaspor, cuma akşamı bu sahada mücadeleye çıktı. Rakibi İstanbulspor'du. İki takımın benzer bir özelliği vardı, o da hızlı hücumu seven oyunculara sahip olmaları. İlginç bir maç olma ihtimali yüksekti.

***

Karşılaşmaya Bandırmaspor iyi başladı. Rakibi kapanınca top çevirerek kaleye gitmeyi düşündü ister istemez. Bunu Altay da uygulamış ama ceza alanına girmekte zorlanmıştı. Balıkesir ekibi bunda pek zorlanmadı. Farkı ceza alanına kalabalık bir şekilde girmeleri ve hareketli olmalarıydı. Markajı kolay aştılar, pozisyon da buldular.

İstanbulspor için ise topu rakibine verip, hızlı çıkma isteğinin tutmayacağı anlaşılmış olsa gerek, açıldı, başa baş bir oyun sergilemeye başladı. O açılınca rakibi istediği oyun sistemine geçti, hızlı hücumlara başladı.

Artık sahada tam bir düello yaşanıyordu. Topu kapan hızlı oynuyor, rakibini eksik yakalayıp golü bulmayı amaçlıyordu. Bu da seyir zevkini arttırdı.

***

Karşılıklı gol pozisyonlarına girildi, ilk golü atan ev sahibi takım oldu. Abazaj sıfıra yakın yerden kaleye vurdu, gol oldu. Kaleci Zülküf'ün büyük hatası vardı. Kenar pozisyonlarda kaleciler direk dibine geçip, vücuduyla kaleyi kapattıkları hissine kapılıyorlar. Şut vurulduğunda topun üzerlerine geleceğini düşünüyorlar, kendilerini buna hazırlıyorlar. Biraz yanlarına geldiğinde de hamlede tamamen yetersiz kalıyorlar. Çok kenardan vurulan topların gol olma olasılığı da çok çok az, bir bakıma haklı kaleciler ama bazen de kale içine pas atılabileceğini hesaplayıp, uçup kaleye giden topmuş gibi kurtarmaları gerekiyor. Pozisyona geri döneyim. Zülküf yanından geçen topa elini uzattı, koluna çarptı, kaleye girdi. Eğer bu vuruş cepheden kaleye vurulmuş olsaydı, çok rahat bir şekilde kurtarabilirdi.

***

İstanbulspor defansı ne kadar kapansa da açık verecekti, bu sebepten olsa gerek skorun üzerine yatmayı hiç düşünmediler. Açık oynamaya devam ettiler. Beraberlik geldi. Pote'nin ceza alanı içerisinde topu alışı ve vuruşu güzeldi.

Karşılıklı ataklar ilk yarının son 10 dakikasında biraz duruldu. Orta saha mücadelesi döndü.

***

İkinci yarı çok düşük tempoda başladı. 10-15 dakika sonra ilk yarıdaki hızlı oyun geri dönüldü. Tam saha pres yapıldı, pas yaptırmamak için uğraşıldı. Çok defans hataları yapıldı, çok top kaybı oldu.

Yapılan ortaya geriden gelip vuran Onur, takımına 2-1'lik skorla galibiyeti getirdi.

***

Bandırmaspor, rakibine oranla biraz daha iyi idi. Daha çok pozisyona girdi, daha net gol pozisyonu yakaladı ancak rakibinden daha az gol attı.

Böyle bir mücadelede aslında daha da çok pozisyon ve daha da çok gol beklerdim. Yapılan hatalar iyi değerlendirilemedi, beklediğim olmadı.

***

İstanbulspor'un kaptanı Onur, hakeme şiddetli bir şekilde itirazda bulundu, sarı kartı yedi. Buna rağmen durmadı ve devam etti. Kırmızı bile yiyebilirdi. Kaptanların sakin kişilerden seçilmesi gerekir. Görevleri arasında sinirlenen takım arkadaşlarını sakinleştirmek de varken, takım arkadaşları kendisini sakinleştirmekle uğraştı.

***

Maçın uzatma dakikalarında Levent Ayçiçek 2 kere yere bıraktı kendini. O dakikalarda Bandırmaspor beraberlik için yükleniyordu. Hakem Burak Şeker ikinci yatışında sağlık görevlilerini sahaya sokmadı ve sedyeyle dışarıya çıkarttı. İstanbulspor’u 1 kişi eksik, maçı da 1.5 dakika fazla oynattı. Bu konuda kendisini takdir ettim. Yerde çok yatan takımlara bir yaptırım şart.