Limasol’daki Arnavut Camii’ne yapılan saldırı Dışişleri Bakanlığı tarafından kınandı. Kınanmayacak gibi değil ki.

Bakanlık, kınamayı öyle bir zehir gibi anlatımla kaleme aldı ki bunu sizlerle paylaşmak istedim:
“Limasol’da bulunan Arnavut Camii’nin duvarlarına yazılar yazarak tarihi Cami’nin tahribata uğratılmasını ve Camiye yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bu saldırıyı, GKRY’de bulunan İbrahimağa Köprülü Camii, Larnaka Büyük Camii, Denya Camii gibi birçok tarihi Camimize belirli aralıklarla yapılan saldırılardan bağımsız yorumlamak mümkün değildir. Bu yöndeki saldırıların devamlılığı, Güney’deki ırkçı zihniyetin, Türk ve İslam varlığına karşı beslenen tahammülsüzlüğün açık bir tezahürüdür.”

Dış İşleri Bakanlığı’nın yaptığı bu uyarı sinirlerin çok gergin olduğunun işareti.

Güney Kıbrıs’ta ikamet etmekte olan Rumlara, her ay birçok kez ve farklı şehirlerimizde bulunan farklı kiliselerde, kendi seçtikleri papazlar önderliğinde yıllardır toplu ibadet izinleri verildiğine dikkat çene Bakanlık, Rum Kesimi’nin 2019 yılından bu yana GKRY’de bulunan Cami ve Tekkelere toplu ziyaret taleplerinden sadece birine, bu yıl olumlu yanıt verkdiğini açıkladı.

Devletimizin Kıbrıslı Rumların din ve ibadet özgürlüğüne gösterdiği hoşgörüye rağmen vatandaşlarımızın dini özgürlüklerine aynı hoşgörü gösterilmemesi Kıbrıs Rum Kesimi’nin ayıbı. Ama buna sessiz kalmayan Bakanlığın uyarısı da çok değerli.

***********************
 

Bakan Ertuğruloğlu, Trabzon’da
 

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin (KTÜ) davetlisi olarak Trabzon’a gitti. Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, temasları kapsamında Trabzon Valiliği ile Trabzon Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret ederek, Vali Aziz Yıldırım ve Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ile bir araya geldi.
Bakan Ertuğruloğlu, beraberindeki heyetle birlikte ayrıca, KKTC Trabzon Başkonsolosluğunu da ziyaret etti.
Daha sonra da, Karadeniz Teknik Üniversitesi Nazım Terzioğlu Konferans Salonu'nda düzenlenen "20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı'nın 50. Yılında Uluslararası Hukuk Bağlamında Kıbrıs" konulu konferansta katılan Bakanın söyledikleri çok manidar:

“Kıbrıs'ın, Türk ulusunun meselesi olduğunu” üstüne basa basan söyledi Bakan Ertuğruloğlu. "Sadece Türk askeri değil, Türkiye bütün yönleriyle Ada'da mevcuttur ve olmaya da devam edecektir” diye de ekledi.

Kıbrıs’ın Türk adası olduğunu söyledi Bakan. Sonra da ekledi:

"Kıbrıs Adası'nın bulunduğu coğrafyaya baktığımızda, ne kadar büyük ülke ve örgüt varsa hepsinin çıkarlarının söz konusu olduğu bir coğrafyadan bahsediyoruz. Amerika o bölgede, Rusya orada, Çin orada, İsrail orada, Arap ülkeleri orada, Avrupa Birliği orada, orada olmayan yok ve bütün bu aktörlerin ulusal çıkarları o coğrafyadan geçiyor.”

Kıbrıs’ın bulunduğu durum bu kadar önemli olunca üzerindeki tartışmalar da şüphesiz bitmiyor.

Bakan Ertuğruloğlu, Bu sadece Kıbrıs Türkü, Kıbrıs Rumu mücadelesi değil, sadece Türkiye-Yunanistan meselesi değil, çok daha büyük bir resmin varlığından bahsediyoruz. Batı dünyasının derdi, Türkiye'yi Kıbrıs'tan çıkarmaktır” diyerek dikkatleri de oraya çekti.

Türkiye'nin Kıbrıs Adası'nda etkili olması, söz sahibi olması, Batı dünyasının hazmedebildiği bir realite olmadığına dikkat çeken Bakan Ertuğruloğlu’nun şu sözleri iyice belleklere işlenmeli:

“Ne yapıp edip Türkiye'yi Kıbrıs'tan çıkarma, Türkiye'yi tek nefes alabildiği güneyde de kilitleme... Türkiye'yi, bu belki de dünyanın en hassas coğrafyasında ezik büzük, işgal altına alınmış, yine Avrupa'nın, dünyanın hasta adamı pozisyonuna indirgemek istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz."