İki Ege takımı Akhisarspor ile Altay, Süper Lig şanslarını son haftaya taşıyarak girdi. Akhisarspor'un amacı ilk ikiye girip, Süper Lig'e doğrudan gitmek, Altay'ın amacı Play-Off'a kalabilmekti. Ancak ikisine de mucize gerekiyordu.
Akhisarspor 57 puanla 4. sıradaydı. Önündeki 2 takımdan BB Erzurumspor'un mağlup olması, Adana Demirspor'un ise berabere kalması, kendisinin de 3 puanı alması gerekiyordu.
Altay da mutlaka galip gelecek, Play-Off'un son basamağında bulunan Fatih Karagümrük yenilecekti.
Kimin nasıl oynadığı beni bu hafta ilgilendirmiyordu. Sadece 6 karşılaşmanın skorlarına odaklandım ve an be an takip ettim.
Yayıncı kuruluş canlı puan durumunu da veriyordu ama ligin 16. haftasının idi. 10 dakikaya yakın bir süre sonra fark edip de düzelttiler ancak. Ama ben oradan takip etmedim elbette.

***

* BB Erzurumspor, 7. dakikada öne geçti ve 2. sıradaki yerini sağlamlaştırdı. Bu Akhisarspor'un beklediği mucizenin daha ilk dakikalarda bitişi anlamına geliyordu. Ligde hiç bir hedefi kalmayan Ümraniyespor'un deplasmanda 2 gol atması gerekiyordu artık.
* 11. dakikada da Altay'ın ümitleri yerle bir oldu. Fatih Karagümrük, Adanaspor karşısında öne geçti. Küme düşmüş olana Adanaspor'un bundan sonra galip gelmesi çok zordu. Altay'ın deplasmanda 2-2 biten olaylı Adanaspor maçı aklımın bir köşesindeydi hep. Geriden gelen siyah beyazlı takım beraberliği yakalamış ve rakibini küme düşüren takım olmuştu. Adanaspor için Altay’ın amacına ulaşmaması daha çok işlerine gelebilirdi. 
* 15. dakikada Akhisarspor gol yedi sahasında Keçiörengücü'nden. Mucizenin de mucizesi gerekiyordu artık.
* 27. dakikada Altay öne geçti. Golü atan Paixao dahil hiç kimse sevinmedi. Diğer maçın skorunu öğrenmişlerdi anlaşılan maç içerisinde.
* 30. dakikada Erzurum farkı 2'ye çıkardı ve yeşil siyahlı takımın şansı daha da azaldı. Fatih Terim şansı bile kurtaramazdı bundan sonra.
* 30. dakikada Hatayspor, Bursaspor karşısında öne geçti. Bu sadece Play-Off'taki eşleşmeleri değiştirecekti.
* 33. dakikada Akhisar 2. golü de yedi.
* 34. dakikada Altay'ın 2. golü geldi.
* 31. dakikada Adana Demirspor öne geçti. O da 3. sıradaki yerini sağlamlaştırdı. 
Artık daha fazla yazmama gerek yok. Erkenden Süper Lig'e direk gidenlerle, Play-Off oynayacaklar belirlenmişti. Bundan sonra değişen bir şeyin olması beklenemezdi. Belki eşleşmelerde değişiklik olabilirdi fakat o da zor gibiydi. Maçların ilerleyen dakikalarında önde olan takımlar, farkı daha da açtı.
Biraz heyecan bekliyordum fakat hiç de öyle olmadı. Bundan sonraki heyecan, Play_Off maçlarına kaldı.
Alınan sonuçlardan sonra, Adana Demirspor ile Bursaspor ve Akhisarspor ile de Fatih Karagümrük eşleşmiş oldu. Altay sezonu tam bir hayal kırıklığı ile ligin 7. basamağında kapattı.

Kötünün kötüsü unvanını aldı

Göztepe ligi bırakmıştı, ben de onları takip etmeyi bıraktım. Ancak deplasmanda Galatasaray ile karşılaştığından ve bol bol da vaktim olduğundan bu maçı izlemeye karar verdim. Virüsün etkisini gösterdiği o günden bu yana ligin en kötü iki takımı karşı karşıya geliyordu. Değişik bir mücadeleye sahne olabilirdi.
Maçı izlerken aklıma Bornova Aziz Kocaoğlu Stadyumu'ndaki müsabaka geldi. Oyun sistemi birebir aynıydı neredeyse. Galatasaray top çevirdi, Göztepe defans yaptı. Bazı oyuncular farklıydı. Bu da skorun farklı olmasını sağladı. Biraz da hakemi de eklemek gerekir skorun farklılığına. 
***
Göztepe, ileride pres yaptı, rakibinin rahat çıkmasını engellemeye çalıştı. Zaman zaman etkili de oldu. Kaptığı toplarla tehlike yaşatmayı başardı. Kapamadığı zaman hemen geriye çekilip, kale önünde defans yaptı. Atağa hızlı oyuncularını kullanarak çıkmak istedi ancak en önemli silahı Serdar, sakatlığından dolayı yoktu. Halil ise formundan çok uzaktı. Sezonun en iyi performansını sergileyen Alpaslan'ın maç içinde sık sık sakatlanması ve sonrasında oyundan çıkmak zorunda kalması, Göz Göz'ü olumsuz etkiledi. 
Beto'nun formsuzluğunu bu maçta da gözlemledim. Yediği ilk gol ona hiç yakışmadı. Kendi arkadaşıyla çarpışıp, yere düştü. Yerden hemen kalması gerekirdi, kalkamadı. Ceza alanı dışından Saracci'nin kötü şutu gol oldu. Hem hızlı değildi hem de kalenin ortasına yakın gitmişti.
Pozisyon buldu bulmasına ama hem azdı hem de kötü değerlendirildi. Gol yollarındaki etkisizliği bir kez daha kendini gösterdi.
***
Galatasaray, top çevirdi de çevirdi. Antrenman yaparmışçasına oynadı. O kadar rahat olunca, saçma top kayıpları yapmak zorunda kaldı. Baskı yediğinde 2 kişi arasındaki oyuncuya pas atma cesaretini ya da çaresizliğini gösterdiler. Kaptırdılar dolayısı ile. Amatör maçta böyle pasları atsan, teknik direktör kenardan bağırır çağırırdı.  
Kısa pas, orta mesafe pas; bu kadar. Uzun pas nedir bilmiyorlar sanki. Rakibi defansını ileriye çıkartıp alan daraltıyor ve sıkıştırıyor. Defans arkasına top atıp, forvetlerini kaçırmayı hiç düşünmüyor. Hatta bunu çok müsait durumlarda dahi yapmıyor. Hücumcular pozisyonlarını alıp, defans arkasına koşmayı bekliyor, yan pas tercih ediliyor. Bir kaç kere atıldığı oldu, burada da ilginç bir durum oluştu, bu sefer top bekleyenler açık farkla ofsayttaydı. Göz göre göre ofsayta girdiler. Sonrasında ümitlerini kesmiş olsalar gerek, defans arkasına top beklemediler, rakip defans arasında oyunu seyrettiler.
***
Hakem kararları da maça damgasını vurdu. Galatasaraylı Bilal, Beto'dan topu kapıp golü attı, hakem gol verdi ama VAR duruma el koydu. Faul kararı çıktı. Sosyal medyada gol olduğunu savunanlar vardı. Hakem doğru karar verdi. Bilal kasten Beto'nun topa vurmasını engellemek için ayağını önüne koydu. Darbe ayağına geldi. Çelme takmak neyse bu da aynı şey. Topla oynama niyeti yoktu.
Atınç, ceza alanı içerisinde Feghouli’yi itiyor. Çok hafif olsa da, rakibi kendini yere atıyor. Hakem penaltı veriyor. Elini nasıl ki toptan saklıyorsun, rakip oyuncunun üzerinden de saklayacaksın. Sadece omuzunu kullanabilirsin ama o da sadece ölçülü bir şekilde. Penaltıyı Beto kurtardı ama hakem tekrarlattı. Haklıydı. Ayağı çizgide olması gerekirdi, 1 adım öne çıkmıştı. İkinci penaltıda da öne çıktı az da olsa. Top auta gitti fakat hakem tekrarlatmadı. 
Murat, ceza alanı içerisinde Bilal'le hava topuna çıkıyorlar. Aslında topa çıkan sadece Bilal. Murat'ın amacı omuzla Bilal'i bozmaktı. Başardı da. Burada penaltı kararı çıkabilirdi.
Napaleoni'nin golü iptal edildi. Çok öncesinde Halil'in attığı pasta ayağının Saracci'ye gelmesi VAR'dan faul olarak çıktı. Topa vururken ayak doğal olarak sallanır. Sallanan ayağın önüne konan her cisim darbe yer. Durum bundan ibaret. Ama Halil rakibine temas ettikten sonra ayağını çekebilir miydi? Sanki bunun için bir çaba sarf etmiyormuş gibi geldi bana. Karışık bir durum. 
***
Mücadelenin kazananı 3-1’lik skorla ev sahibi takım oldu. Pandemiden sonra ilk galibiyetini aldı ve ligin en kötü takımı sıralamasında Göztepe iyice dibe vurmuş oldu.