Denizlispor, Adana Demirspor karşısında coştu da coştu, 5 gol attı, karşılaşmayı 5 -1 kazandı. Sadece takım mı? Taraftarda coştu ve hep bir ağızdan bağırdılar: 'Taraftar çıldırdı, şampiyonluk istiyor.' Bu skordan sonra sadece taraftar değil tüm Denizli çıldırdı.
Bir gün önce lider Gençlerbirliği yenilmişti. Denizlispor için liderlik maçıydı. Rakip Adana Demirspor ise birçok takviyelerle gücüne güç katmıştı ve onlar da Süper Lig'i hedefliyorlardı. Denizli'nin kadrosunda pek değişiklik yoktu ama konuk ekip tam 7 yeni oyuncusunu sahaya sürmüştü.
***
Oyuna ev sahibi takım iyi başladı. Pozisyonlar buldu, değerlendiremedi. İlerleyen dakikalarda mücadeleye denge geldi. Adana Demirspor ileriye çıkmaya başladı. Bu Denizli'nin ekmeğine yağ sürdü. Hızlı oyuncuları Burak ve Mehmet defans arkasına daha kolay sarktılar. Çaprazdan uzun bir pas. Çok ilginç bir şekilde Burak'ı boş bıraktılar. Kaleci Kurtuluş da hatalı çıkınca Burak'a faul yaptı. Penaltı ve gol geldi 22'nci dakikada.
30'uncu dakikada ise Vedat, yapılan ortaya koştu, adeta 3 rakibinin arasından uçtu, kafasını vurdu, maça dengeyi getirdi. Yeni transfer Vedat, bu ligde iyi işler yapacağa benziyor. Sonradan sakatlanıp, değiştirilmek zorunda kalındı.
Beraberlik golü ile birlikte, oyuna konuk takım hükmetmeye başladı. Buna rağmen Denizli 45+1'de tekrardan öne geçmeyi başardı.
2'nci yarıya da Adana Demir etkili başladı fakat defansı çok ileriye çıktı. Arkaya ve aralara pas atma uzmanı, aynı zamanda da bu paslara hareketlenme ve gole çevirme uzmanı yeşil siyahlılar, kendilerinden bekleneni yaptılar, 3 gol daha atmayı bildiler.
***
Genel anlamda her iki takımda güzel oynadı. 1'nci Lig'in üzerinde bir mücadele oldu. Bu cümlemde okuyanın aklına hemen bir soru gelebilir.
'İyi oynayan takım nasıl olur da 5 gol yer?'
Hücum anlamında iyi idi iki takım da. Klas hareketler, güzel paslar... Skorun bu kadar farklı olmasının sebebini, Adana Demirspor'un birbirini iyi tanımayan oyuncularla sahada yer alması ve geriye düşmenin etkisiyle oyun disiplininden tamamen kopmasına bağlıyorum. ADS eğer takım olmayı başarırsa, iyi yerlere gelebilir.
Orta sahalar çok etkisiz kaldı. Çok çabuk ve çok rahat kale önlerine kadar gidilebildi.
***
Denizlisporlu oyuncular canla başla oynuyorlar. Deneyim ve özgüvenin de katkısıyla, yollarına tam gaz devam ediyorlar. Mehmet ve Burak rakip defansı çok hırpalıyorlar. Orta sahadan ileriye çıkan Recep Niyaz ve Ziya onlara destek vererek, hırpalanmış defansın gardını iyice düşürüyorlar. Aissati ise arkalarından oyunu yönlendiriyor. Stachowiak'ın da kalesinden ayağıyla attığı pasları es geçmemek gerekir. Uzak mesafeye adeta asist yapıyor.
Maçın hakemi Hüseyin Göçek çok fazla sarı kart gösterdi. Bunlardan bazıları tartışılabilecek kartlardı. Hava yağmurluydu. Bu yüzden zemin ıslak ve kaygandı. Hakeme, sert girmiş gibi görünse de, ayakları kaydığı ve kendilerini durduramadıkları için istemeden faul yaptılar.
Yağan yoğun yağmura rağmen Adana Demirspor teknik direktörü Yılmaz Vural, kapşonunu takma gereği duymamıştı. Sanırım oyuncularını uyarmak için böylesi daha uygundu. Hasta olmasın da...

Gölde düello

İzmir, Akdeniz iklimine sahiptir. Bu kış aylarını dikkate almak gerekirse geçmiş zaman eki kullanmak gerekir. Bu sene Karadeniz iklimi yaşanıyor. Yağmur eksik olmuyor. Üstelik günlerce durmadığı bile oluyor. İzmir buna alışık olmadığı için de her yer göl içinde kalıyor. Bu gidişle İzmir, Venedik'i geçecek. Bölgesel olarak da Bornova, İzmir ortalamasının çok çok üzerinde yağmur alıyor. Bu sebepten dolayı da Bornova Stadı göle dönmüştü. Sadece göl olsa iyi. Her hafta bir maç oynanması sebebiyle de çimler bozulmuş, çamur ortaya çıkmıştı. Çamurlu su...
***
İşte böyle bir sahada maça çıktı Göztepe ile Galatasaray. Böylesine kötü bir zeminde kendi oyununu oynayamazsın elbette. Sistem değiştirmek gerekir.
Sahanın bir kısmında su birikintisi varken bir kısmı ıslak ve çamur. Su birikintisinde top suya takılır, ıslak ve çamur zeminde ise kayar. Yerden atılan paslarda topun nasıl gideceğini bilemezsin. Mümkün olduğunca havadan oynamak gerekir. Kısa paslarda havadan oynanmaz. Bu sebepten kısa pas mümkün olduğunca az yapılmalı. Göztepe, bu konuda rakibine oranla dersine daha iyi çalışmıştı. Galatasaray çok pas yapmayı tercih etti ama bu pek sonuç getirmedi.
Defansta kesinlikle riske girilmemeli. Baskı altındayken pasla çıkmak tercih edilmemeli. Ya suya takılır kaptırılır ya da kayan top kontrol edilemez kaptırılır. İleriye uzun oynamak en iyisi. Oynanamıyorsa, dışarıya vurmak en doğru karar olur. Bu konuda da Göztepe daha ön plana çıktı. Galatasaray ise yaptığı hatalarla tam bir derslik oldu.
***
9'ncu dakikada Muslera geri pasında topu ayağından hemen çıkarmadı. Jerome baskı yaptı. Muslera topu açıp vurmak istedi ama top biraz fazla açıldı. Jerome ayak uzattı ve topa vuran isim oldu. Top az farkla dışarı çıktı.
20'nci dakikada Mariano yapılan ortada, topu göğsüyle Muslera'ya atmak istedi. Yere çarpan top hızlanınca, az kalsın gol oluyordu. Muslera yatarak zar zor topu çizgiden çıkardı.
35'te Sinan yerden güzel bir pas attı, arka direkte çaprazdan Feghouli çok kötü vurdu. Yerden kayarak hızla gelen topu istediğin yere vurmak zordur. Tutup vurmak gerekir. Bunu da 78'nci dakikada Deniz yaptı. Önünde bulduğu topu düzeltme gereği duydu. Şut vurdu ama Mariano yetişmişti. Ona çarpan top kornere gitti.
50'de de Sinan arkadaşına pas attı. Suya takılan top, oracıkta kalıverdi. Sinan koştu, topa sahip oldu. Tekrar pas attı. Bu seferde yerden kaydı ve hızlı gitti, taca çıktı. Sahanın durumunu en iyi anlatan poziyon da buydu.
***
Oynanan oyuna gelecek olursam, Göztepe bir adım daha öndeydi. Daha çok atak yaptı, daha çok pozisyona girdi. 1 penaltı kaçırdı, 2 topu direkten döndü. Penaltıyı auta atan Borges, suçu zemine attı. Haksız sayılmazdı ama bu tek vuruşta buna dikkat etmeliydi. Galibiyete yakın taraf olsa da, sol taraflarından gelişen atakta, yerden pasa Agbenyenu'nun ayağını koyması ve seken topu Sinan'ın göğsünü koyarak ağlara göndermesi şansızlığı idi. Garip gol olma olasılığı yüksekti, şans Galatasaray'ın yüzüne güldü ve 3 puanı alan taraf oldu.
Galatasaray pozisyonları uzun topla buldu. Defans arkasında topla 2 kere buluşan Onyekuru, gölün içinde kaldı, vuruşunu iyi yapamadı. Ancak 2'nci şansı yakaladığında kaleye uzaktı. O suyun içine girmeden uzaktan vurabilirdi.
***
88. dakikada Gassama talihsiz bir sakatlık geçirdi. İkili mücadelede Sinan rakibini geçmek istedi. Dengesini kaybetti ve Gassama'nın ayağına düştü. Sedye ile çıkardılar. Eklenen 7 dakikayı da katarsak, 3 oyuncu değiştirmiş olan Göztepe, 9 dakika boyunca 10 kişi mücadele etmek zorunda kaldı. Gole de yaklaştığı oldu.