Göztepe, Beşiktaş'ı devirdi. Hem de ne devirdi. Kalesinde penaltı dışında neredeyse hiç pozisyon vermediği gibi, rakip kalede birçok pozisyon yakaladı, 1 tanesi direkten döndü, 2 tanesi ağlarla buluştu ve sahadan da 2-0 galip ayrıldı. Galatasaray'ın puan kaybettiği haftada hem liderle puan farkını 4'e indirdi hem de rakibi Beşiktaş ile puanlarını eşitledi.
***
Basit ve klasik bir oyun sistemiyle oynadı: Önce durdur, sonra vur. Topu Beşiktaş'a verdi. Önce tam saha baskı yaptı ve rakibinin hızlı çıkmasını engelledi. Sonra yavaş yavaş yarı alanına çekilip, alan daralttı. Bunu her takım yapabiliyor ama Göz Göz'ün farkı hırs ve bitmek tükenmek bilmeyen enerjileriydi. Hiçbir oyuncu tembellik yapmadı, 'yoruldum' demedi. Uzun mesafelere bile deparla gitti. Hatta rakipleri önlerindeki oyuncuyu geçmeyi düşünürken, arkasından sessiz sedasız gelip, topu ayaklarından hiç beklemedikleri biçimde birçok kez çalmayı başardılar. Siyah beyazlılara nefes aldırmadılar.
***
Göbekten gidemeyen Beşiktaş, kanatlara yöneldi. Oldukça fazla orta yaptı ama burada da Göztepe büyük üstünlük kurdu. Havadan gelen tüm topları teker teker toplayarak Beşiktaş'a kaleyi göstermedi. Hava toplarında sadece defansta değil, hücumda da üstün olan taraftı. Bazılarını dışarıya atsa da ilk golü böyle buldular.
Hücum olarak ise hızlı çıkmayı tercih etti. Sağda Halil, solda Yasin gibi hızlı oyuncular olunca, etkili olmaması mümkün değil. Her iki oyuncu da hızları yanında, ayaklarına da hakimler. Üstüne üstlük Beşiktaş'ın ileriye sürekli çıkan iki defans oyuncusu Caner ile Gökhan'ın etkinliğini de azalttılar.
Her iki takım oyuncuları çok yorulmuş olsa gerek, sürekli fauller yapmaya başladılar ve o yüksek tempolu oyunun hızını düşürmüş oldular.
***
Maçın kader anı penaltıydı. Beto yine yaptı yapacağını, 9. penaltısında, 6. kurtarışını gerçekleştirdi, gole izin vermedi. Oğuzhan da doğrusu önceki penaltılarının benzerini kullandı ve de pekiyi vurmadı. Ancaak penaltı kararı doğru muydu? Hakem önce korner dedi, sonra VAR'a gitti, kendi de monitörden izledi, penaltıya hükmetti. Reis, kullanılan köşe vuruşunda kafaya çıktı, yanındaki Roco da üzerine yüklendi. Bu yüklenme de faul aslında, es geçildi. Sonra Roco'nun kolu, Reis'in kolunun altına girdi, o kol da topa çarptı. Rakip oyuncunun müdahalesi olduğundan elle oynama verilmemesi gerekliydi. Hakem Fırat Aydınus ve VAR hakemleri bunu iyi tartamayınca penaltı kararı verdi.
Göztepe'nin golünden sonra hakem oyunu başlatır başlatmaz durdurdu, VAR odasıyla bir şeyler konuştu. Oyun başlamışsa, kurallara göre bir daha durdurulamaz. Anlık refleks olsa gerek.
Bir pozisyonda da Berkan topu kafa ile almak isterken, Gökhan çok yükseğe ayağını kaldırdı. O ayak Berkan'a geldi. Kendini yere atmadığından olsa gerek, hakem oyunu durdurmadı. Faul için atması gerekliydi anlaşılan. Berkan kendini sonradan yere bıraktı ama iş işten geçmişti.
***
Oynanan oyun Göztepe taraftarına da büyük umutlar aşıladı. Bakalım sonraki maçlarda sarı kırmızılılar aynı konsantrasyonla mücadele edebilecekler mi?
 
Altay şen şakrak

Altay, alt yapı oyuncularıyla sahaya çıkmak zorunda kalan lig sonuncusu Karabükspor deplasmanında rahat bir oyun sergiledi, 4-0'lık galibiyetle 3 puanı hanesine yazdırdı.
Maçta, baştan sona kadar Altay üstünlüğü vardı. Tek kale oynadı da denebilir. Bazı takımlar Karabük'e gol atmakta zorlansa da, Altay'ın tecrübeli kadrosu için tereyağından kıl çekmek gibi oldu. Daha maçın başlarında 2 gol buldu. Bundan sonra genellikle top dolaştırdı, fazla baskı kurmadı. Dolayısı ile goller dışında pozisyonlar pek fazla olmadı.
***
Kalesinde 65. dakikaya kadar hiçbir tehlike yaşamadı. Hatta kaleci Emre sadece bir kaç aut atışı dışında hiçbir şey yapmadı. Bu dakikada arka arkaya 2 şut gördü kalesinde, ikisinde de başarılı oldu. Bir de Aganovic'in çıkarken kaptırdığı bir top vardı. Karabük'ten Yusuf kaleciyle karşı karşıya kaldı. Vuruşunda yine Emre gole izin vermedi.
Altay'da da İbrahim Akın ile Paixao kaleci ile karşı karşıya kalmalarına rağmen, bunu değerlendiremeyen isimlerdi.
***
Karşılaşmada dikkatimi çeken bazı davranışlar vardı. Oyun durduğunda eğer Altay oyuna başlayacaksa ve top Karabüklü oyunculara yakınsa, rakiplerine götürüp verdiler. Altaylı oyuncular ise tam tersini yaptı. Topun yanından geçip gittiler, Karabüklü oyuncular gidip almak zorunda kaldılar. Hatta bir pozisyonda Karabüklü genç oyuncu, Altaylı oyuncu atar diye bekledi. Altaylı oyuncu topun yanından geçip gitti. Centilmenlik yapılacaksa sadece yerde kalan oyuncu olduğunda topu dışarı atarak değil, bu tür pozisyonlarda da yapılmalı.
Altaylı taraftarların da bazı tezahüratları hoş değildi. Zaten küme düşmesi lig başlamadan belli olan takım için 'Karabük kümeye' diye bağırmalarını ve 4. golden sonra '5 - 5 - 5' diye tezahürat yapmalarını doğru bulmadım. Sahadaki Karabüklü oyuncuların yaşları genellikle 18-19...