Balçova’nın çiçeği burnunda belediye başkanı Onur Yiğit açıkladı: “İnciraltı planları ya yeniden yapılmalı, ya da revize edilmeli.”
– Balçova Belediye Başkanı Onur Yiğit, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylanan İnciraltı Turizm Merkezi 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planı ile ilgili olarak söylediği “İnciraltı planları ya yeniden yapılmalı, ya da revize edilmeli” sözleri tartışma yarattı. İnciraltı Gelişim Derneği (İNGEDER) Başkanı Tayfun Karabulut, Başkan Yiğit’in açıklamalarına sert tepki gösterdi.
Önceki dönem Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya’nın, İnciraltı planlarına itiraz etmediğini, sadece öneriler getirdiğini, “Balçovalı, İzmirli vatandaşların memnun olduğu durumda ben itiraz etmem” diyerek yanında durduğunu hatırlatan Başkan Karabulut, “Yeni Başkan, yeni plan yapalım, bu planlar İzmir’e ihanettir. Planlar yeniden yapılsın veya revize edilsin” açıklamasında bulundu. Bu açıklamasından dolayı el insaf diyoruz” ifadelerini kullandı. Başkan Karabulut, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Yüzde 99'u mülkiyet arazisi olan İnciraltı ve Bahçelerarası toprak sahipleri, mülkiyet arazileri üzerinde kanunların dışına çıkmadan, topraklarına sahip çıkarak, planlama yapılmasını ve İzmir'e kazandırılmasını 5 nesildir sabırla beklediler. 2013 yılında EXPO için plan yapıldı. Ancak EXPO kaybedilince, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve meslek odaları tarafından İnciraltı planlarına açılan davalar ile planlar iptal edilmişti. İnciraltı ve Bahçelerarası'nında İzmirli toprak sahipleri çaresiz bırakılarak, büyük sermayeye topraklarının satışını yapmak durumunda bırakılmıştı. İzmir'in mücevher alanı, adeta kaderine terk edilmiş, kaybeden İzmir ve İzmirli olmuştu. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından yapılan İnciraltı Planlarına sadece 72 itiraz yapılmıştır. İzmir'in 40 yıllık sorunu olan, yaklaşık 2200 hak sahibi bulunan ve tüm İzmir'den İnciraltı planlarına rekor denecek kadar az bir itiraz sayısı ile şehrimizde planlar genel olarak kabul görmüştür.”
BAŞKANLARA SORUYORUZ; BİZİ YOK SAYMAYA DEVAM MI EDECEKSİNİZ?
“Planlar son 32 yıl içerisinde İzmir merkezinde yapılmış en düşük emsalle, günü birlik alanlara 1 kat, konutlara 2 kat, turizm ve ticaret alanlarına da 3 kat verilmiştir. Dava dilekçelerinde bu emsalleren, "yüksek yapı" olarak bahseden İzmir Büyükşehir Belediyesine "EL İNSAF" diyoruz. "İnciraltı Planları", gerek Balçova ve Narlıdere gerekse İzmir Büyükşehir Belediyesinin ilgili bürokratlarının katılımıyla yapılan toplantılarda, belediyelerin görüşleri alınmıştı. Nihai görüşümüz alınmadı diye açıklama yapan " İzmir Büyükşehir Belediyesine EL İNSAF " diyoruz. Geçtiğimiz hafta İzmir turizmi için önemli olan , Dünya SKAL Kongre toplantısına katılıp, İzmir'i sağlık turizminde zirveye taşıyacak olan İnciraltı planlarına 10 ay önce dava açıldığının hatırlatmasına EL İNSAF diyoruz. Önümüzdeki hafta için planlamış olan, Avrupalı Sağlık Turizmi yatırıcılarının İnciraltı'na davetine hazırlanırken, suları bulandırmanın amacı nedir? 100 yılı aşkın süredir, mülkiyet arazisi olan has İzmirli, İnciraltı ve Bahçelerarası toprak sahipleri ile 1 kez bile bir araya gelmeyen, davet edilmelerine rağmen ziyarete gelmeyen , randevu talebimize yanıt vermeyen, ata topraklarımızla ilgili plan yapıp Ankara'ya gönderen " İzmir Büyükşehir Belediyesine EL İNSAF diyoruz. Bayraklı, Konak, Karşıyaka'daki gökdelenlere bakıp, sonra da İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin dava dilekçelerindeki "yüksek yapılar, çok inşaat hakkı" sözlerini okuyup EL İNSAF diyoruz. Bugün İzmirli İnciraltı ve Bahçelerarası toprak sahibinin % 90 memnun olduğu, artık bekleyecek ve daha fazla kaybedecek zamanlarının olmadığı, arkasında İzmir'in olduğu "İnciraltı Planlarının" kamu yararı vardır. Bugün hala % 50’sinin İzmirli toprak sahibi olduğu, sermayeye yenilmediği topraklar için yapılmak istenen sinsi tuzağa düşmeyeceğiz. Çok net soruyoruz, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanına ve Balçova Belediye Başkanına: İzmirli toprak sahibi halkın yanında mısınız? Yoksa bizi yok saymaya, görmezden gelmeye devam mı edeceksiniz?”
