‘Gecenin ikisinde devriye gezerken yol üzerinde köpeklerin saldırısına uğramış bir Afganlı ile karşılaştık, Allah'ın takdiri işte.

Tam o sırada devriyede rastladık.

Gözleri korku dolu, yaşı 19, adı Hasan...

Vatandaşın biri bunu hamalların beklediği duraktan alarak köye götürüyor, koca bir ahırı temizlemesi karşılığında 100 liraya anlaşıyorlar, çocuk oruçlu, akşama kadar çalıştırıyor, tam 12 saat..

Sadece iki yumurta!

İftarını açması için sadece iki adet yumurta veriyor, yanında ekmek yok, daha sonra da hadi git buradan diyor, parasını isteyince ‘Ne parası, defol buradan!’ diye bunu kovalıyor, Elazığ merkez'e arabayla iki saat uzaklıkta, yürümen mesafesi yaklaşık 6 saat..

Dört saat yürüyor ve ayağındaki ayakkabı zaten yırtık, paramparça oluyor.

Çocuk yürümekten başı dönmüş, bir türlü bu insanlıktan nasibini almamış olan şahsı bulamadık.

Neticede karakola getirdik, Koca yürekli askerler; birkaç günlük harçlığını kendi ceplerinden para toplayarak cebine sıkıştırdı, Allah kabul etsin. Elbise ve ayakkabı da verdik...

Asker montu da verdik...

Şu Ramazan günü yapılana bak, yazıklar olsun...’

Kendimize gelmeliyiz

Bu yazı bir alıntı...

Belki biri duygularımıza yüklenmiş...

Bence iyi de yapmış..

Korona gibi biraz kendimize getirir belki...

Önce ‘Emekli Başkomiser Eray Karacalar mı yazmış?’ diye bile düşündüm...

Çünkü görevi sırasında yaşadıklarını bizlerle paylaşıyor, ders veriyor...

Doğru ile yanlış arasındaki farkı hissettiriyor.

Ama bu anlatımda dikkatimi çeken şuydu?

Gece yarısı kim devriye gezer?

Ya da kendi ‘devriye’ iken görevi bir başkasına verir?

Sonra da kolluk görevi yapan jandarmaların oraya giden?

Ve de bu ahlaksız, namussuz kişi nasıl bulunamaz?

Yani;

Her duyduğumuza, her yazılana inanmamız için, bazı aklımıza takılan soruların yanıtını da almamız lazım...

Tabii ki, kuşkucular ve komplocular gibi değil...

Sürekli komplo teorileri üretenlere karşı da hep tedbirli olmalıyız.

Bazıları da, ‘Sizdenim!’ der gibidir...

Yani iyiliğimizi ister, bizi kötülüklerden koruyucu gibi gösterirler kendilerini!

Yani koruyucu melektirler...

Yalan!

Onların işi içimize, beynimize, yüreğimize ‘Korku’yu yerleştirmektir...

Aynen şu ‘korona’ gibi...

Hatta ondan da tehlikelidirler...

Bizim panik içinde hata yapmamızı sağlarlar...

Ya da düşünme yeteneğimizi yok ederler...

Reis ne derse haklıdır!

Tabii ki düşüncemiz gibi de zayıflar...

Aliya İzzetbegoviç ne demiş:

‘Evet ben de korkuyorum ama yürümemi gerektiren sebepler, korkmamı gerektiren sebeplerden daha fazla!’

DİP EKSPRES

GÜNCEL

Zeytin üreticilerine önemli duyuru

Aliağa Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü, zeytin üreticilerine yaptığı duyuru ile halkalı leke hastalığına karşı ikinci ilaçlama zamanının geldiğini bildirdi.

Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü’nün sosyal medya hesapları üzerinden kamuoyu ile de paylaştığı duyuruda şu ifadelere yer verildi:

‘Zeytin ağaçlarında yaprak dökümüne, sürgün ve dal kurumalarına ve ürün kayıplarına neden olan Zeytin Halkalı Leke Hastalığına karşı ikinci ilaçlama zamanı gelmiştir.

Bahçelerinizi kontrol ederek hava şartlarının uygun olduğu zamanda, çiçek somakları belirginleştikten sonra, çiçekler açmadan önce teknik talimatlara uygun bir şekilde mücadele yapınız!’

Duyuruda ayrıca, tarımsal ilaçlamaların arıların uçuş yapmadığı akşamüzeri veya sabahın erken saatlerinde yapılması gerektiği de vurgulandı.

Ürkmez’in Halk Marketi açıldı

Halk Market projesi ile yeni bir döneme giren Seferihisar Belediyesi Ürkmez ve çevresinde yaşayan vatandaşların yararlanacağı ve ayrıca sosyal yardım kapsamında ihtiyaç sahiplerinin kullandığı Halk Kart’ın kullanılacağı Seferihisar’ın en ucuz ikinci marketini açtı.

Belediye Başkanı İsmail Yetişkin ‘İlkini Seferihisar’da hizmete sunduğumuz Halk Market’in ikinci şubesini Ürkmez’de açmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

Tarım ve gıda artık ülkemiz için en önemli sektör.

Üreticimizi yaşatacağız ki sofralarımız bereketli olsun. Ürkmezli kardeşlerim ucuz ve sağlıklı gıdaya ulaşacak ki sağlıklı nesiller yetişecek. Bu iki hedefimizi de gerçekleştireceğimiz Halk Marketimizin açılışını gerçekleştiriyoruz.’  dedi.

105 milyar dolarlık vergi indirimi

Çin Ulusal Vergi Dairesi, 2020’nin ilk üç ayında ülkenin 742,8 milyar yuanlık (yaklaşık 105 milyar dolar) vergi indirimi yaptığını açıkladı.

Ulusal Vergi Dairesi yöneticisi Cai Zili, düzenlenen basın konferansında, öncelikli vergi önlemlerinin ve sosyoekonomik kalkınmayı desteklemek ve Covid-19 salgınını durdurmak için açıklanan giderlerin bu tutarın 318,2 milyar yuanının tasarruf edilmesine imkan verdiğini belirtti.

Geriye kalan 424,6 yuanlık vergi ve giderler de  geçen yıldan başlatılmış çok daha kapsamlı vergi indirimleri ve gider azaltılması politikalarının uygulamaya konması sayesinde düşürülmüş oldu.

 Yılın ilk üç ayında yetkililer vergi olarak, ihracat vergisi muafiyeti düşüldükten sonra, geçen yıla oranla yüzde 16,4 azalan bir miktar olarak 3.400 milyar yuan topladı. Cai’ye göre ülkenin vergi gelirlerinin azalması, ekonomik yaşamın ve üretimin tamamen normale döneceği ikinci üç aylık dönemde yavaşlayacaktır. Çin, salgının başından beri, piyasa aktörlerinin özellikle de küçük işletmelerin ve serbest girişimcilerin mali yükünü hafifletmek amacıyla bir dizi vergi indirimi önlemi uygulamıştı.