İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Buca Metrosu’nun yapım ihalesine ilişkin İzmir 4. İdare Mahkemesi verdiği karar tartışmalara neden oldu. AK Parti Grubu mahkemenin ihaleyi birinci firmadan alıp ikinci firmaya verilmesini hukuksuz bulduğunu belirtti. CHP Grubu ise mahkemenin bütün ihale unsurlarını hukuka uygun bulduğunu ancak iptal kararının 2 evrakla ilgili eksikliğiyle ilgili olduğunu söyledi.

FATİH ÖZKILINÇ- İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi mart ayı olağan meclis toplantısı ikinci birleşimi Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde Ahmed Adanan Saygun Sanat Merkezi(AASSM)’de idaresinde gerçekleştirildi. Oturumda İzmir tarihinin en büyük yatırımı olacak olan Buca Metrosu’nun yapım ihalesine ilişkin kararın İzmir 4. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesi damga vurdu. AK Parti Grubu mahkeme kararı üzerinden Başkan Soyer’e yönelik eleştirilerde bulundu.

“İzmirliler hesabını soracak”

Oturumun gündem konuşmalar bölümünde söz alan İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grubu Başkan Vekili Özgür Hızal, mahkemenin 529 milyon lira bedel fazlasıyla ihaleyi birinci firmadan alıp ikinci firmaya verilmesini hukuksuz bularak iptal ettiğini söyledi. Hızal, “Sayın Başkan ‘Engelleniyoruz’ dedi. Kim engelliyor? Sayın Başkan ‘Engelleniyoruz’ dedi, popülizm yaptı. PR belediyeciliği, reklam belediyeciliğinin en güzel örneklerinden birini gösterdi. Bir engelleme yok, mahkemenin verdiği bir karar var. Danıştay, temyiz süreci vardır, onu bilmiyorum. Çıkıp ‘Engelleniyoruz’ dedikten sonra 24 saat geçmeden ‘Biz engellenmiyoruz, mahkeme böyle bir karar verdi’ diye açıklama yaptı. Sonra ilgili şirketlerden evrakları isteyip inceleyeceğiz’ denildi. Siz incelemeden mi bu ihaleyi verdiniz? İzmir Büyükşehir Belediyesi finansal açıdan zor durumda, iflasa sürükleniyor. Metro 4 yıl içinde tamamlanmadığı takdirde kredi ödemelerinin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin öz kaynaklarıyla karşılanması imkansız. O zaman kilit vuracaksınız. Şaşaalı ve milyonlarca lira harcayarak tören yaptınız ve genel başkanınızı çağırdınız. Genel başkanınız adına çok üzüldüm. Her yaptığınız açılışta hüsranla karşılaştı. Orada çıkıp başkente savaş açarcasına ‘Ey Ankara bizi duy’ gibi bir PR çalışması ile derdin Buca Metrosu değil başka bir şey olduğunu gösterdiniz. 529 milyon liraya İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin pek çok sorunu halledilir. Bu sorunlar sizin yönetiminiz döneminde oldu. Bu denli bir ihaleyi birinci firmadan alıp oldu ve bitti yaparak 529 milyon fazla bedelle başka bir firmaya veriyorsunuz. Bu İzmirlilerin parası. Bunun hesabını yarın İzmirliler size soracaktır” dedi.

“İzmir halkı merak etmesin”

AK Partili Hızal’ın eleştirilerine yanıt veren CHP’li Meclis Üyesi Murat Aydın ise “Bu ülke, düşük fiyat verilip yarım bırakılan bir sürü iş gördü. Mahkeme bütün ihale unsurlarını hukuka uygun buldu, iki teknik şey hariç… İptal sebebi onlar. Birinci iptal sebebi; ‘davacı şirketin en düşük teklifi izahından sonra neden kabul etmediğini bildirmedin’ diyor. Büyükşehir Belediyesi, denetçi yoluyla belirtmiş… İkinci gerekçe ‘teklif sunan şirketin ön çalışma programını incelediğine dair somut bilgi ve belge ortaya koymamışsın’ diyor. İhale dosyasındaki her bende ‘incelendi’ damgası koyulmaz. İhalede zaten her dosya incelenir. Bu kadar büyük bir ihale ile ilgili işlemi mahkeme bilirkişi incelemesi yapmadan kararlaştırdı. Mahkeme bunu bir kasıtla yaptı demiyorum ama bu bildiğimiz bir usul değil… Bundan sonra ne olacak? Bundan sonra ne olacağını mahkeme belirliyor; ‘taraflar bu konuyu Danıştay’a götürebilirler’ diyor. Sayın Başkan da söyledi; o metro Buca’ya gelecek. Çünkü 2-3 gündür fırtına koparılan mahkeme kararı, işin özünün iptal edilmesi gerektiğine dair bir karar vermedi. İzmir halkı merak etmesin, gurur duyacakları bir Belediye’ye ve Belediye yönetimine sahipler. Mahkemenin iptal kararı 2 evrakla ilgili eksikliktir” şeklinde konuştu.

Uygulamanın önünü kesecek karar değil

CHP Grubu Sözcüsü Nilay Kökkılınç da ihalenin usulüne göre yapıldığının mahkemede de ortaya çıktığını belirterek “Sadece iki evrak eksikliği sebebiyle mahkeme ihalede açıklanan sonucu iptal etti. Bu uygulamanın önünü kesecek bir idare mahkemesi kararı değildir. Biz her zaman engellendiğimizden bahsediyoruz. Geçen mecliste de açıkladığım 17 madde ile ne şekilde engellendiğimizden bahsetmiştim. Ben hala daha o 17’lik listenin hükümet tarafından yerine getirilmediğini savunuyorum. Ben Buca Metrosu’nun İzmir’e her şekilde kazandırıldığını söylüyorum. Türkiye’nin alamadığı kredileri İzmir Büyükşehir Belediyesi kredi notu yüksekliğiyle elde ediyor” şeklinde konuştu.

Acil kararlar mahkemeden dönüyor

Oturumda "İzmir Körfezinde Yolcu ve Araç Taşımacılığı İşletmeciliği Devir Sözleşmesi" kapsamında, büyükşehir belediyesi şirketi olan İZDENİZ A.Ş.'ye devredilmiş işletme giderlerinde meydana gelen artışlara karşılık, elde edilen hasılatın düşmesi nedeniyle mevcut devir sözleşmesi doğrultusunda İZDENİZ A.Ş. tarafından verilen hizmetin yürütülmesinin sürdürülebilir olmaktan çıkması nedeniyle yeni bir devir sözleşmesi düzenlenmesi ihtiyacı doğduğu ifade edildi. Bu nedenle İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İZDENİZ A.Ş. arasında imzalanmak üzere hazırlanan "Deniz Yoluyla Yolcu ve Araç Taşımacılığı Devir Sözleşmesi” önergesi tartışmalara neden oldu. Komisyonlarda oy çokluğuyla uygun bulunan önergeye yönelik AK Parti Grubu eleştirilerde bulundu. Yeni yapılan sözleşmeyle 8 ayda 250 milyon lira ödeneceği öne süren AK Parti Grubu Meclis Üyesi Erhan Çalışkan, “Bu uygulamaya geçmeden önce şirketin kâra geçmesi için hazırlık yapılsın. Bunu görelim ve ondan sonra oy verelim. Acil kararların mahkemeden döndüğünü siz de görüyorsunuz. Partimiz adına bunu yasal sürece taşıyacağımızı da bilmenizi istiyorum” dedi.

Bu örnek model

Eleştirilere yanıt veren Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ve CHP Meclis Üyesi Bülent Sözüpek de “İZDENİZ, kamu niteliğinde hizmet veriyor. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak şirket zararlarını sermaye artırımı yoluyla karşılıyoruz. Bu da planlanmadan gelen bir yük olarak karşımıza çıkıyordu. Bu uygulama doğru bir uygulama… İZDENİZ, yaptığı faaliyetleri bize fatura edecek, biz de bu hizmetin bedelini ödeyeceğiz. Geçen yıla oranla bu yıl giderler 2 katına çıktı. Biz bunu İzmir halkına yansıtamadığımız için, maliyetleri yeniden fiyatlandırma yapamayacağımız, ulaşım bedelini artıramayacağımız için bunu yapıyoruz. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak sorumluluk alıyoruz, elimizi taşın altına koyuyoruz. Vatandaşlarımızın ulaşım hakkına destek olmak için bu zararı sübvanse etmek istiyoruz. Bunun tek bir sebebi var; şirketlerin sermaye oranının düşmemesi ve vatandaşa pahalı bir ulaşım sağlamamak için İzmir Büyükşehir Belediyesi, şirketlerinin yaptığı hizmeti kendi devralıyor.  Bu örnek bir model… Başarılı olacağına inanıyorum. Diğer kamu hizmeti veren şirketlerde de bu yola gidilebilir” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi