Sosyal medyanın öğrenciler tarafından kötü yönde kullanılması ve siyaset kurumunun öğretmenlik mesleğine bakış açısı her geçen gün öğretmenlere olan saygının azalmasına neden oluyor, öğretmenler ise itibarlarını geri istiyor

FATİH ÖZKILINÇ- Son yıllarda her geçen gün etik değerlerden uzaklaşıldığı ve dünyanın büyük çoğunluğunda ahlaki kırılganlıkların yaşandığı yapılan bilimsel çalışmalarda belirtiliyor. Araştırmalarda eğitim öğretim kurumları olan okullarda öğretmenlere olan saygının ise her geçen gün azaldığı ifade ediliyor. Ülkemizde de zaman zaman sosyal medya platformlarında gündem olması üzerinden kamuoyu gündemine taşınan öğretmenlik mesleğinin itibarının kaybetmesinin nedenlerini eğitim temsilcileri Haber Ekspres'e anlattı.

Sosyal medya körüklüyor

Öğrencilerin öğretmenlerine olan saygısının azalmasında en başta sosyal medyanın kötü kullanılmasının etkili olduğunu belirten Eğitim-İş İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Adem Yıldırım, "Bir iki örneğe baktığımızda bazı platformlara çekilen videoların paylaşıldığı ve beğeni ile takipçi sayısı adına bir avantaj sağlandığını görüyorum. Buradan da hareketle öğrencilerin öğretmenlerden habersiz bazı videoları çektiklerini ve saygısız davranışlarda bulunduklarını gözlemliyorum" dedi.

Öğretmenler baskı altında

Öğretmenlik mesleğine karşı oluşturulan bir itibar cellâtlığı olduğunu kaydeden Yıldırım,  "Öğretmenlik, kamuoyunda en çok konuşulan, tartışılan mesleklerden biri olmaya başladı. Bunun nedenlerinden biri başta siyasilerin bu mesleğe karşı bakış açısı. 'Öğretmenler az çalışıyor, çok maaş alıyor' algısı oluşturuldu. Mesleğimiz çok konuşulan, tartışılan bir zümre haline gelince geçmişten günümüze gelen bazı alışkanlıklar terk edildi. Öğretmene saygı hem öğrenci hem de veliler açısından terk edildi. Geçmişte bakanlığın bir şikâyet hattı vardı ve herkes öğretmenleri rahatlıkla şikâyet edebiliyordu. Ve arkasından hemen konunun aslı astarı araştırılmadan soruşturma süreçleri başlatılıyor ve öğretmenler mağdur durumda bırakılıyordu. Bu şikâyet hattından vazgeçildi ama şimdi de CİMER üzerinden yapılan şikayetler öğretmenler üzerinde bir baskı oluşturuyor. Bu durumda da ister istemez öğrencinin, velinin bakış açısını değiştiriyor. Bazı noktalarda da disiplin kurulunda alınan kararlar neticesinde yönetmeliğin tam işletilmediğini, öğrenci üzerinde disiplin mekanizmasının tam olarak yerine getirilmediğini gözlemliyoruz. Okullarda verilen disiplin cezalarının ilçe disiplin kurulları tarafından kaldırılıyor. Okulların verdiği disiplin cezalarının kaldırılması çok doğru değil. Sonuç olarak bu durumda öğrencide öğretmene karşı negatif bir bakış açısı oluşmasına neden oluyor" dedi.

Öğretmenler ayrıştırılıyor

Siyasetin öğretmenlik mesleğine bakış açısıyla ilgili sorunların olduğunu da aktaran Yıldırım, "Yakın zamanda çıkan yürürlüğe giren bir öğretmenlik meslek kanunu var. Bu meslek kanunu öğretmenlerin özlük haklarını, ihtiyaçlarını gidermekten uzak olmakla beraber aynı zamanda öğretmenliğe kariyer basamakları getirerek sınavda başarılı olmuş öğretmenleri uzman ya da başöğretmen gibi sınıflandırarak aslında hem iş barışını bozacak hem de yakın zamanda velilerin öğretmene bakış açısını değiştirecek. Öğretmenlik mesleğiyle ilgili çok açık bir tarif vardır. Uzmanlık gerektiren bir meslektir ve becerikli insanlardan seçilir. Bu tarifin altında bizim de imzamız var. Öğretmenler zaten göreve başlarken uzmanken bu siyasal anlayış ne yazık ki kariyer basamakları getirerek öğretmenleri kendi içinde ayıracak. Bu okullarsa hem iş barışını hem de velinin, öğrencinin öğretmene bakış açısını değiştirecek" ifadelerini kullandı.

Öğretmenler kendilerine olan saygısını kaybediyor

Anadolu Eğitim Sen İzmir İl Başkanı Adnan Sarısayın ise "Öğretmenlerin itibarı Türkiye'nin geleceği. Öğrenciden saygı beklemen önce büyüklerin, örnek olacak kişilerin, ülkeyi yönetenlerin, Milli Eğitim  Bakanlığının öğretmene değer vermesi, saygı duyması ve bunu göstermesi gerekir. Öğretmenlerin saygınlığının artırılması gerekiyor. Bugün yeni bir öğretmen, yoksulluk sınırın 15 bin TL olduğu ülkemizde 6 bin 500 TL maaş alıyor. Bu maaşın 3 bin lirası ile kira ödeyen, geçinmekte zorlanan bir öğretmen önce kendisine olan saygısını kaybediyor. Öğretmenin saygınlığının, itibarının, ekonomik refah düzeyinin yükseltilmesi gerekiyor. Öğrenciye de bu saygınlığın yansıtılması gerekiyor" şeklinde konuştu.

Öğretmen karşı saygısızlık artıyor

Öğretmenlik mesleğinin itibarının her geçen gün azaldığına da dikkat çeken Sarısayın, "Öğretmene karşı bir velinin, vatandaşın saldırıda bulunması durumunda mutlaka şikâyete bağlı olmaksızın davalar açılması gerekiyor. Bu konuda gerekli düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Bunlar yapılmadığı için öğretmene karşı saygısızlığın arttığını görüyoruz. Bunun sebebi öğretmenin değersizleştirilmesi, itibarsızlaştırılmasıdır" diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi