Karşıyaka yasakları hala kaldıramadı ama geç kalmamak için transfer görüşmelerine başladı. Gündemde kaleci transferi de var. Erhan Erentürk dışında bir kaleci kalmadı takımda. Oğuz Dağlaroğlu ile görüşüldü. Benim de aklımdan geçen kaleci özellikleri vardı. Sanırım Karşıyaka da aynı yolda. Alınacak kaleci yedek olmalı. Bu yedek kaleci, Erhan'ın gelişimine destek olabilirse çok çok iyi olur. Bu sebeple en uygunu, kariyerinin sonlarına gelmiş bir kaleci. Bu özellikleri sayesinde, antrenör olarak bile faydalanılabilir. Oğuz'un da yaşı 36. Tecrübesi de oldukça çok.
Bu takımın as kalecisi Erhan'dır ve üstüne kaleci getirilemez, getirilirse bu Karşıyaka'ya ihanet olur. Ondan başka hiç kimsenin bu takıma daha fazla faydası olmayacaktır.

Bir darbe eksikti

Bombalara, terörizme alışmaya çalışırken, şimdi bir de başımıza darbe girişimleri çıktı. Darbe, terörizmle hiçbir şekilde kıyaslanamayacak kadar büyük bir olaydır. Bu bir savaş demektir, iç savaş. Ve dahası terörizme daha da açık konuma gelmektir.
Patlayan bombalardan sonra sporumuzu olumsuz etkileyen gelişmelerden bahsettim. Bu sefer de Messi, Neymar, Suarez gibi dünya yıldızlarının, Antalya'da Türkiye Karması ile oynayacağı maç iptal edildi. Ülkemiz için de çok önemli bir etkinlikti, sportif olarak da çok büyük bir darbe aldık.
Fenerbahçe'nin Lyon ile oynayacağı maç iptal edildi. Hadi bu neyse, çok da fazla önemli değil, sonuçta hazırlık maçı fakat Şampiyonlar Ligi ön eleme maçında Fenerbahçe'nin rakibi Monaco, Türkiye'ye gelmek istemiyor. Dahası Fenerbahçe'de çok büyük bir moral bozukluğu var. Bu olan olaylar ve rakibin oldukça güçlü olması, fazlaca stres oluşturuyor Fenerbahçe'de.
Spor alanında atılım yaparak, 1. sınıf ülkeler arasına girmeye çabalarken, son zamanlarda olan olaylar, tersine etki göstererek aşağılara çekti. Daha ne kadar çekecek ve daha neler göreceğiz, zamanla öğreneceğiz.

Milli takıma devam

Euro 2016'da Türkiye'nin oynadığı kötü oyundan ve gruptan çıkamayıp, elenmesinden daha çok, 18 yaşındaki genç Emre Mor'un yeterince oynatılmamasına üzüldüm. Bana göre bu şampiyonanın en farklı oyuncusuydu. Hazırlık maçlarında da sahaya girdiğinde milli takımımız kışı yaşarken, bahar mevsimi geliyordu adeta. Hem takım canlanıyor hem tribünler coşuyordu.
Şampiyonada ilk 11'de mutlaka oynatılacağını düşünmüştüm, hatta ve hatta bu şampiyonaya damgasını vuracağını ama olmadı. Bu yaştaki oyunculara ülkemizde hiç ama hiç güvenilmiyor. Yedek bekletile bekletile gelişimleri engelleniyor ve bununla da kalmayıp, futbol unutturuluyor. Oysa nice yıldızlar hep bu yaşlarda büyük görevler alarak yıldız olabildiler.
Bu milli takımda görmek istediğim bir oyuncu daha vardı, o da Karşıyaka'nın kalecisi Erhan Erentürk. Son haftalarda ilk 11'de şans verildi ve çok başarıyla görevini yerine getirdi, hem de çok. Milli takımımızın 3. kalecisi Bursaspor'da oynayan 27 yaşındaki Harun Tekin idi. Ama bu şansı genç bir kaleciye vermek bence en doğru karar olurdu. Üçüncü kalecilerin oynama şansı yok denecek kadar azdır. Bu sebepten daha genç yaşta bir kalecinin o atmosferi soluması, tecrübe kazanması geleceğe yatırım olur.
Pek bir yerde bahsedilmedi ama Harun Tekin, İzmir'in çocuğu. Futbola Menemenspor altyapısında başladı, en son Bursaspor'a transfer oldu ve birçok maçında başarıyla formasını terletti. Fatih Terim'in de gözüne girmiş olsa gerek, Fransa'ya götürdü.

Yine ego ego ego

Beşiktaş, Fenerbahçe'den Gökhan Gönül'ü transfer etti ve hemen ardından da Fenerbahçe, Beşiktaş'tan İsmail Köybaşı'nı kadrosuna dâhil etti. Bu iki transferin ardından başladı bir tartışma: İsmail Köybaşı misilleme transferi mi?
Geçen haftaki yazımda Fenerbahçe'nin Arda'yı transfer girişimine değinmiş, hemen hemen aynı konudan bahsetmiştim. Bu sefer Arda'nın yerine İsmail Köybaşı başrolde. Bazılarına göre Fenerbahçe için gerekli bir transfer, bazılarına göre ise misilleme...
UEFA'dan uyarı almış bir takım Fenerbahçe ve masraflarını kısmak zorunda. Buna rağmen Hasan Ali gibi formu yükselen bir oyuncuya yıllık 1 milyon 750 bin euroluk alternatif, aşırı pahalıya geliyor.
Bu transferi yapan kuşkusuz Aziz Yıldırım. Aziz Yıldırım karakteri gereği, asla boyun eğmeyen, asla geri kalmayan ve hep en üstte olmayı seven, oldukça yüksek egolu bir kişi. Şimdiye kadar çok örneklerini yaşadık. Mesela Galatasaray'a kaptırmamak için bir oyuncuya verilen 9 milyon dolarlık bonservis bedeli gösterilebilir. Bu uğurda yapamayacağı şey yoktur. Sonuç olarak başlıca amacın misilleme olduğunu söyleyebilirim.
İsmail için de düşündürücü oldu bu transfer. Hasan Ali geçen sezon gibi oynarsa, İsmail yedek kalır. Yedek kalma ihtimali yüksek olduğu bir takıma gitmesi, geleceği için hiç de olumlu bir durum değil.

NBA'de süper kontrat

Geçen hafta NBA oyuncularının aldığı maaşlardan çok kısaca bahsetmiştim. NBA'de yeni bir sözleşme imzalandı, konumun tam üstüne denk geldi. Toronto Raptors'ın şutör guardı DeMar DeRozan, takımıyla yeni bir sözleşme yaptı ve 5 yıllığına 139 milyon dolara imza attı. Yılda alacağı para yaklaşık olarak 28 milyon dolar. Dudak uçuklatacak rakamlar. Bu gidişin sonu felaket, sadece sportif açıdan değil, taraftarlık açısından da...

Transfer köşesi

Göztepe: Osmanlıspor'dan 23 yaşındaki santrafor Mehmet Umut Nayir'i kiraladı. 2. Lig'de başarılı performans göstermesine rağmen, Süper Lig'de başarılı olamadı. Yeteneklerini geliştiremezse, takımına Süper Lig yolunda katkı sağlayamaz.
Manisaspor: Trabzonspor'dan 26 yaşındaki sağ bek Göksu Alhas'ı bonservissiz kadrosuna kattı. Sol bek ve orta sahanın solunda da oynayabiliyor. Geçen seneyi 2. Lig'de geçirdi ve başarılı bir performans gösterdi. Türkiye liglerini iyi tanıyor. İnanırsa, takıma katkısı fazlasıyla olabilir.
Altınordu: Adana Demirspor'dan 26 yaşındaki ofansif orta saha Umut Sözen'i bonservissiz transfer etti. Orta saha orta ve sol kanatta da görev yapabiliyor. Altay'ın alt yapısında yetişti ve Manisaspor'da da forma giydi. Süper Lig tecrübesi de var. Yaşına oranla çok az maça çıktı. Kadroya girmekte zorlanan bir oyuncu. Süper Lig hedefi için daha iyi oyunculara ihtiyaç var. Gereksiz bir transfer.
Balıkesirspor: Fransa 2. Lig takımlarından Troyes'ten 30 yaşındaki Kamerunlu santrafor Christian Bekamenga'yı transfer etti. Milli takım formasını 4 kere giydi ve 2 gol attı. Geçen sene biraz varlık göstermiş olsa da genel olarak başarısız bir oyuncu. Performansını artırırsa katkısı olabilir ama yine de riskli bir transfer.
Bandırmaspor: Antalyaspor'dan 23 yaşındaki sağ bek Ömer Kandemir'i bedelsiz kadrosuna kattı. Sol bek ve sağ kanatta da görev yapabiliyor. İzmirspor alt yapısından Fenerbahçe'ye geçti. Denizlispor ve Karşıyaka'da da forma giydi. Süper Lig'de ilk kez geçen sezon oynadı ve 9 kere sahaya çıktı. En başarılı olduğu zaman bu zaman. Sonrasında Karşıyaka'ya kiralık gitti ve en kötü yarı sezonunu yaşamış oldu. Tabii Karşıyaka'nın da en kötü zamanına denk geldi. Çok fazla kart görüyor, dikkat etmesi gerekiyor. Bu özelliği takımın başına çok iş açabilir. Genel olarak vasat bir oyuncu fakat yaşı genç ve çalışırsa takıma faydası olur mutlaka.
Menemen Belediyespor: Tire 1922'den 21 yaşındaki orta saha ofansif oyuncu Mert Hakan Yandas'ı transfer etti. Altınordu'da da forma giydi. Genellikle 3. Lig'de oynadı. Ne çok iyi ne de çok kötü bir oyuncu. Fakat şimdi 2. Lig'de. Yaşından dolayı takımına ve lige uyum sağlayacağını düşünüyorum.
Bucaspor: Almanya'da, 4. Lig'de oynayan ofansif orta saha 29 yaşındaki Bilal Çubukçu'yu transfer etti. Orta sahanın solunda da görev yapabiliyor. Türkiye genç milli takımında forma giydi. Süper Lig deneyimi de olan bir oyuncu. İnişli çıkışlı bir performans sergiliyor. Dileğim, performans olarak çıkışta olduğu zamanların denk gelmesi.