Seçimi kazanan Belediye Başkanları, mazbatalarını alıp koltuğa oturdular ama çoğum daha ilk günden, hiç ummadıkları borç yükü ile karşı karşıya kaldılar.

Özellikle de belediye başkanlığının AK Parti’den CHP’ye geçtiği belediyelerdeki borç yükü yeni başkanlar tarağından kamuoyuyla paylaşıldı.

Kimi, belediye binasına pankart astı.

Kimi canlı yayınlara çıkıp anlattı.

Denizli Belediyesi’ni, AK Partili belediye başkanından, 11 milyar lirayı aşktın borçla devralan CHP’li başkan belediye binasına borçları gösteren pankartı astı.

İzmir’in nüfusu en düşük ilçelerinden biri olan Kiraz Belediyesi’ni MHP’li başkandan devralan CHP’li yeni başkan, borçların 300 milyon liranın üstünde olduğunu açıkladı.

Doğrusunu yaptılar.

Fakat bu doğruyu yapmak başka yanlışyı da beraberinde getirdi.

Belediye başkanlığı aynı partiden başka bir isme geçen belediyeler, belediyelerin kasasındakı durumu çok gündeme getirmediler.

Yanlış yaptılar.

Eğer, belediye kötü yönetilmiş, hesapsız harcamalar yapılmış, ballı ihaleler yapılmışsa, buna hangi partinin belediye başkanı veya meclis üyeleri imza atmış olursa olsun, kamuoyunun bilmesi şart.

Yani, “Benden önceki başkan da bizim partidendi. Belediyenin içinde bulunduğu kötü durumu paylaşırsam, partim zarar görür anlayışı yanlıştı.

İzmir’in en büyük ilçelerinden olan Konak’ta belediye başkanı seçilen Nülifer Çınarlı Mutlu bu yanlışa düşmedi.

Yıllardır CHP tarafından yönetilen, en son CHP’li Abdül Batur’un görev yaptığı belediyeyi devralan Başkan Mutlu kendinden önceki Başkanın da kendi partisinden olduğuna aldırmadan belediyenin içinde bulunduğu durumu gözler önüne serdi açık açık konuştu:
" Borç içinde bir belediyeyiz. Bunu söylemekten hiç yüksünmüyorum. Gerekirse pankartta asacağım. Çünkü ben bugüne kadar, çok uzun süre yöneticilik yapmış biri olarak, bir gün bile maaşları geciktirmedim. Bununla da övünen bir insandım. Beni hala maaşların üçüncü günü olup işçilere ödeyemeyen konumuna koyanlara da teessüfümü bildiriyorum. Bu çok ayıp bir şey..”

Kutluyorum değerli Başkan.

Yanlış savunulmaz.

Yanlışı kim yaptıysa hesabını vermeli ve kamuoyu onları tanımalı.

İzmirli size güvenerek o koltuğa getirdi, siz de onların bu güvenini boşa çıkarmadınız.

Asın o pankartı.

Tarafsızlık, halktan yana, doğrudan yana olmak nasıl olurmuş gösterin herkese.

Bu cesaretli ve tarafsız tavrınızı yürekten kutluyorum.