Günlerdir ortalıkta virüslar ve bakteriler kol geziyor. Öyle ki sadece şikayetlere bakarak bunları birbirinden ayırmak ve tanı koymak da oldukça zor. Boğaz ağrısı var mı yok mu? Baş ağrısı eşlik ediyor mu? Ateş kaç derece ve kaç gündür devam ediyor? Bulantı, kusma, ishal var mı? Peki öksürük, burun akıntısı... Şikayet listesi uzuyor da uzuyor. Ortaya çıkan sonuç; halsiz, bitkin ve hastalıktan yorgun düşmüş insanlar! Kendi hastalıklarının yanı sıra içlerinde de korku yaşıyorlar. Endişelerinin sebebi ise 'Domuz Gribi mi oldum? Ölür müyüm kalır mıyım? Çocuklarıma bulaştırır mıyım?'.

Şuan piyasada dolaşan sadece H1N1 (Domuz Gribi) değil. H3N2 virüsü, Adenovirus, Rhinovirüs gibi virüslerin yanı sıra A Grubu Beta Hemolitik Streptokok gibi bakteriler de salgında rol oynıyor. Etkenin ne olduğunu, sizi neyin hasta ettiğini anlamanız için "Google"da araştırma yapmak yerine en yakın sağlık birimine başvurun ve muayene olun. Sizden alacakları boğaz sürüntüsünden kültür çalışacaklar ve 2-3 güne net sonuç çıkacaktır. Boğaz kültürü için örnek kulak çubuğu gibi bir çubuğu boğazınıza sürterek alınır. Nazofaringeal örnek de alınabilir, bu da incecik bir kulak çubuğu düşünün onu burnunuzdan sokarak örnek alınmasıyla viral enfeksiyonlar saptanır. Böylelikle gereksiz yere antibiyotik veya antiviral ilaç almamış olursunuz. Çünkü tedavi testlere dayanarak planlanır.

Tüm bunlarla birlikte esas önemli olan konu evi sık sık havalandırmaktır. Eller sabun ve suyla yıkanmalı, hijyene özen gösterilmelidir. Kalabalık ortama giriyorsanız veya hasta birinin yanına gidecekseniz maske takmanızı öneririm. Evde soğuk algınlığı, grip, nezle, tonsilit tanı her neyse birisi varsa o kişiye maske taktırın ki bulaşma olasılığını azaltın. Bu dönem gıdanıza özen gösterin gerekirse vitamin takviyesi alın. Kendinizi hasta olmaktan koruyun!

Sağlıkla kalın.