Süper Lig'in en dikkat çekici takımı kuşkusuz Göztepe oldu. Yıllar sonra Süper Lig'e geri dönen bir takımın, birçok transfer yaparak, daha ilk sezonunda bu kadar başarılı olabileceği hiç kimsenin aklına gelmemişti. Dahası da takımın başındaki Tamer Tuna'nın da bu ilk teknik direktörlük deneyimi idi.
Süper Lig'e Fenerbahçe maçıyla adım atıldı. Yenilmedi ve 1 puan almayı başardı. Sonraki karşılaşmadan puan çıkaramasa da, arka arkaya alınan puanlarla ligde 2. sırayı görüverdi. Sonrasında tahmin edilmeyecek galibiyetler alarak, üst sıralarda tutunmayı başardı. İlk yarıyı da liderin sadece 6 puan gerisinde, 6. sırada bitirdi.
Oynadığı müsabakalarda öne çıkan şey, alt sıralarda yer alan takımlara karşı büyük bir üstünlük kurması. Bu konuda ligin 1 numarası oldu. Ancak üst sıralarda yer alan takımlara karşı ise oldukça başarısızdı. Öyle ki eğer ligden üç büyükler diye nitelendirilen Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ı çıkardığımızda, toplanacak puanlarda Göztepe lider konumda olurdu.

Öne çıkan taraflardan bir diğeri ise hücum yönü idi. Bu konuda yetenekli oyunculara sahipti ve çok başarılıydı. Böyle olunca da maç başına atılan isabetli şutlarda 5.12 ile ilk 5 içine girdi.

Takımda da 2 oyuncu ön plana çıktı: Jahovic ve Beto... 1. Lig'den gelmiş bir golcünün, Süper Lig'de gol krallığına oynayacağını düşünmek hayalcilik olurdu. Jahovic 14 golle gol krallığında 2 oyuncuyla birlikte zirveye çıkma başarısını gösterdi. İstatistiklere baktığımızda da maç başına isabetli şutlarda 3'üncülüğü, maç başına hava topu kazanmada da 4'üncülüğü aldı.

Beto'nun her ne kadar forma numarası 13 olsa da, değer olarak bana ve birçok kişiye göre takımın 1 numarası. Defansif olarak çok hatalar yapılan bir takımda, kalesinde duvar ördü. Kazanılan puanlarının çoğu yaptığı başarılı kurtarışlar sayesinde oldu. İstatistiklerde ilk sıralarda yer almayabilir. Onun değerini gösterecek istatistik, zorluk düzeyi yüksek kurtarış oranı olurdu ki böyle bir tablo tutulmuyordu. Kurtarışları zor ve can katıcı kurtarışlardı.
İkinci yarı daha bir zorlu geçecek. Bu seviyelere yükselmek çok zordur, zoru başardı ama buralarda tutunabilmek çok çok daha zordur. Tutunabilir mi? Kadro yeterli, inandıktan sonra başarılır.

Yılbaşı tatili

Geçen hafta arası Ziraat Türkiye Kupası maçlarına sahne oldu. Görüldü ki birçok yabancı oyuncu, kulüplerinden izin alıp, ülkelerine gitmişti. İzin yılbaşı izniydi.
Futbol bir eğlence. Eğlenceye insanlar ancak işlerinden arta kalan zamanlarda vakit ayırabiliyorlar. Yani tatil günlerinde... Yılbaşı öncesi ve sonrası da birçok kişi için tatil. Ancak ülkemizdeki futbol için de tatil. Sadece U19 Ligi'nde maçlar yapılıyor.
Dünyanın en pahalı ve en çok izlenen ligi İngiltere. Onların futbola bakış açısı bize göre çok farklı. Ne yılbaşı dinliyorlar ne de başka bir tatil günü. En çok seyirciyi ne zaman çekeceklerse, o zaman maçlarını yapıyorlar. 31 Aralık olsun, 1 Ocak olsun durmak yok, müsabakalara devam. Örneğin Premier Lig'de yılın son günü 2 karşılaşma oynandı, onlardan biri İngiltere saatine göre 14.30'daki West Bromwich - Arsenal maçı... Yılın ilk günü de 5 karşılaşma vardı. Üstelik Brighton & Hove Albion - Bournemouth mücadelesi İngiltere saatine göre saat 12.30'da başladı. Futbolculara eğlence yok, eğlendirmek var. İngiltere'nin alt liglerinde de maçlar durmaksızın devam etti.  
Avustralya, Japonya ve İrlanda da İngiltere gibi tatil dinlemeyen diğer ülkelerden bazıları. Müslüman ülkeler de var ama onları saymadım, yılbaşını kutlamadıkları için.
Basketbol ligimiz de tam olmasa da futbolumuzla ayrışıyor. Örnek verecek olursam 31 Aralık akşam saat 19.30'da Yeşilgiresun Belediyespor - Trabzonspor maçı vardı. Trabzonlu oyuncular evlerine ancak gece yarısına dakikalar kala varabileceklerdi. Fakat 1 Ocak'ta hiçbir maç oynanmadı.
Tatil günlerini değerlendirme konusunda 1 numaralı organizasyon NBA. Dur durak yok. Tatil günleri, NBA için çalışma günleri... Maçlar ful bir şekilde devam ediyor. Öyle ki, Memphis Grizzlies ile Philadelphia 76ers hem 31 Aralık'ta hem de 1 Ocak'ta ikisi de deplasman olmak üzere üst üste 2 maça çıktılar. 2018'e girildiği anda birçok basketbol kulübü, sonraki maça çıkmak için yollardaydı.