Dünya Bankası ile Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB) arasında imzalanan 416 milyon dolarlık kredi anlaşması, çevre dostu teknolojilere yatırım yaparak emisyonları düşürmeyi ve Türkiye'nin küresel rekabet gücünü artırmayı hedefliyor.
Türkiye, sanayi sektöründe temiz hava soluğuna doğru önemli bir adım attı. Dünya Bankası ile Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB) arasında imzalanan 416 milyon dolarlık kredi anlaşması ile Türk imalatçıları, fabrika bacalarından çıkan zararlı emisyonları azaltarak daha temiz bir geleceğe katkı sağlayacak.
Hava Kirliliği ile Mücadele
Bu proje, özellikle çevre ve halk sağlığı üzerindeki olumsuz etkileriyle bilinen partikül madde ve azot oksit emisyonlarını hedefliyor. Projenin amacı, bu zararlı maddelerin salınımını sırasıyla yüzde 40 ve yüzde 30 oranında düşürmek.
Daha Yeşil, Daha Sağlıklı Bir Gelecek
TIER (Türkiye Endüstriyel Emisyon Azaltma) adlı proje kapsamında sağlanan uzun vadeli finansman sayesinde, imalat sektörü çevre dostu teknolojiler ve temiz üretim süreçlerine geçerek hem hava kirliliğini azaltacak hem de sera gazı emisyonunu yılda 220 bin ton düşürme hedefiyle yeşil dönüşüm sürecine hız verecek. Bu durum, sadece çevre ve sağlık açısından değil, aynı zamanda küresel pazarda rekabet gücünü artırmak isteyen Türk sanayi işletmeleri için de büyük önem arz ediyor.
Yetkililerden Açıklama
Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez, imzalanan anlaşmanın önemini şu sözlerle vurguladı: "Sanayi sektöründen kaynaklı emisyonların azaltılması, Türkiye'nin sanayi işletmelerinin küresel piyasadaki rekabet güçlerini artırılmasında çok büyük önem taşımaktadır. Dünya Bankası Türkiye'nin iddialı iklim ve çevre politikalarının ve hedeflerinin önündeki kilit engelleri ortadan kaldırma çabalarını desteklemekten mutluluk duymaktadır."
Kredi anlaşması, TKYB Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Öztop ile Hazine ve Maliye Bakanlığı Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü Kerem Dönmez tarafından Washington'daki Dünya Bankası merkezinde imzalandı. Hazine ve Maliye Bakanlığı da krediye garantörlük yapıyor.
Bu proje, Türkiye'nin daha temiz bir geleceğe doğru attığı anlamlı bir adım olarak görülüyor. Yatırımın, hava kirliliğini azaltarak İzmir başta olmak üzere tüm Türkiye'de halk sağlığını iyileştirmesi ve ülkenin sanayi sektörünü daha sürdürülebilir hale getirmesi bekleniyor.
