Gazetecilik zor meslektir.

Önce insan olmak gerekir gazeteci olabilmek için. ”Önce insan sonra gazeteciyiz” diye öğretti meslek ustalarımız bize.

İnsan olmanın en önemli unsurlarından biri de emeğe saygı duymaktır.

Her ne kadar fesatlansan da, kıskansan da, “Biz neden akıl edemedik” desen de, ortaya büyük emekle çıkarılmış bir iş varsa o işe saygı duyacaksın.

Ve, beğenmediğin o işi eleştirirken hiç olmazsa eleştirdiğin kim, isim adres vereceksin.

Gazeteciliğin en önemli kuralıdır 5 N 1 K….

Bunu bile bilmeden gazeteciliğe, hatta daha da ileri gidip yazarlığa soyunursan işte günün birinde o bilemediğin renge pembe der “Mosmor” olursun.

Kendini yazar zanneden köşe karalayıcısı isim vermeden yerel gazete dediği için ben de isim vermek istemiyorum.

Bu köşe karalayıcısı muhabirlerimizin İzmir’de kadın belediye başkan adayları ile ilgili araştırmasını “İzmir’in siyaset Amazonları” başlığıyla  iki tam sayfada değerlendiren Haber Ekspres Gazetesi Yazı İşleri’ni eleştirmiş.

Neymiş, “Sayfanın rengi pembe değil mor olmalıymış….”

Gördüğü rengin ne olduğunu bile anlamadan oturmuş karalamış.

Renk körü besbelli.

Çok ciddiye almak istemedim ama gencecik arkadaşlarımın emeğine dil uzatması gerçekten can sıkıcı.

Bakın size günümüzden popüler bir örnek vereyim bu köşe karalayıcısının eleştirisi için.

TV’lerden izliyorsunuz Yemekteyiz diye bir program var.

Bir yarışmacı yemek yapıyor, diğer 4 yarışması ve sunucu tadına bakıp not veriyor.

Yarışmacı ortaya çok güzel bir yemek çıkarıyor.

Yarışmacılardan üçü ve sunucu bayılıyorlar yemeğe.

Sunucu dahil 4 kişi yemeğin dört dörtlük yapıldığını dile getiriyor ama birisi kuduruyor.

Sıra ona gelince, “Yemeği hiç beğenmedim” diyor.

Sunucu neden beğenmedin diye sorunca da,

“Benim damak tadıma uymadı, hem de tuzu azdı” diye beyni gibi boş eleştiri getiriyor.

Kendi yaptığı yemek ile kıyaslamaya çalışıp, “Benim yemeğim daha lezzetli” diyor ama kimseyi inandıramıyor.

O da biliyor rakibinin yemeğinin çok lezzetli olduğunu ama fesatlıktan, yarışmayı kaybetme korkusundan öyle bir aptalca eleştiri getirmeye kalkıyor, yüzüne gözüne bulaştırıyor.

Oylama sonunda o fesat, emek düşmanı yarışmacının beğenmediği yemek birinci oluyor.

Kıssadan hisse mi?

Kısa olmasa da biraz hisse alması için yazayım:

Bak köşe karalayıcısı…

Öyle birilerinin yaptığını fesat düşüncelerle beğenmemek insana bir şey kazandırmaz.

Gördüğün rengin ne olduğunu anlamadan yazarsan, morarırsın.

Sana bir ağabey olarak tavsiyem, (Meslek büyüğün demiyorum çünkü aynı mesleği yaptığımızı düşünmüyorum) boş işleri, emeği eleştirmeyi bırak bir şeyler üretmeye bak.

Ve Haber Ekspres’i takip etmeye devam et.

Belki bir şeyler öğrenirsin,  insanlığa dair, gazeteciliğe dair.