Bucaspor'un altyapısıyla futbola damga vurduğu yıllar. Gençler hemen hemen her yaş kategorisinde şampiyonluğa oynuyor. Altın çağ. İşte o çağın en iyi meyvesi; Salih Uçan.
6 Ocak 1994 yılında Muğla'da doğan Salih Uçan, Bucaspor altyapısında başladığı futbol hayatında, çok çabuk göze battı ve çok erken yaşlarda profesyonel oldu. Birçok kez genç milli takım formasını giyen bu genç oyuncu, tüm büyük kulüplerin dikkatini çekti. Bucaspor'dan transfer etmeyi başaran takım ise Fenerbahçe oldu. Yeterince forma şansı bulamadı ama bu kötü bir oyuncu olduğundan değil, deneyimsiz olmasından dolayı idi.
Ne yazık ki ülkemizde genç ve yetenekli oyuncular, deneyimsiz olduklarından yedek kulübesine mahkûm ediliyor. Kulübede oturarak kim, ne deneyim kazanmış ki? Dünyanın en büyük kulüpleri bile, yaşı ne olursa olsun, ilk 11'de rahat rahat oynatabiliyorken, ülkemizde bunun yapılmaması, başarılı oyuncular çıkaramamamıza neden oluyor.
Bunun başlıca sebebi ise, taraftarın başarısızlığa tahammülü olmaması ve teknik direktörlerin de taraftarlardan etkilenerek riske girmekten korkmaları. Bu konu hakkında söylenecek çok şey var ama konumuz bu değil.
Uçan, 2 sezon sonra, Roma takımına kiralandı. Bu kiralama bana hep ilginç geldi ama her neyse... Serie A'da da sadece 7 kere forma şansı bulabildi 2 sene içerisinde. Kayıp koskoca 2 yıl. Hem de en iyi yaşlarında.
Sonrasında Fenerbahçe'ye geri dönüş. Monaco karşısında ilk maçta çok güzel bir oyun ortaya koydu, maçın en iyilerinden biri seçildi. Boşa giden 2 seneden sonra bu sevindirici bir şeydi ama diğer taraftan da lig öncesi oynanan maçların aldatıcı olması da düşündürücü bir durumdu.
Monaco ile oynanan 2. maçta ise ilk maçın başarısından biraz uzak kaldı. Monaco dersine iyi çalışmıştı ve Fenerbahçe'ye karşı önlemler almıştı. Ligler başlayıp, takımlar tam formuna ulaştıklarında, Salih'in ne yazık ki etkisiz kalacağını düşünüyorum. Fakat yaşı itibarıyla çok çalışır, kendini geliştirir ve forma şansı bulabilirse, yıldız bir oyuncu olacaktır mutlaka. Bu konuda da kötümserim. Fenerbahçe hala yeni transferler peşinde ve alınacak bu oyuncular, Salih'in forma umudunu sonlandırabilir, yedek kulübesine mahkûm eder, parlayamadan sönen birçok gencin kaderini paylaşır.
Yıldız olursa, gelecekte İzmir futboluna da çok faydası olacaktır mutlaka.

Monaco - Fenerbahçe maçının ardından

Hasan Ali Kaldırım, ceza alanı içinde, rakibinin önündeki topa arkadan yatarak müdahale etmek istedi ama dokunamadı. Kendisini yere atan Monacolu oyuncu penaltı almayı başardı. Futbolda bu tür müdahaleler kesinlikle yapılmaz, yatarak topa ayak uzatılmaz. Yatarak müdahale edilecek durumlar da vardır tabii. O da topa vurulduğu zaman, rakibin vücuduna temas etmeyecek mesafede, kayarak veya yatarak önüne set olmak ve topun yönünü değiştirmektir.
Maçın devre arasında, Monaco soyunma odasında komik bir durum yaşandı. Malzemeci, bavulu kaldırdı ve içindeki tüm yedek maç formaları yerlere saçıldı. Bir kişinin yaptığı bir şaka olabilir bu. Ama çok yetenekli biriymiş ki, çok kısa sürede hepsini toparlayıp, tekrardan düzgünce bavula yerleştirmeyi başardı. Her ne kadar toplama konusunda uzman olsa da, dikkatli olmak daha iyidir. 

3-5-2 olmaz 4-4-2

Basında bir haber çıktı. Pareira, takımını bu sene 3-5-2 taktiği ile oynatmak istiyormuş ama Aziz Yıldırım'dan veto yemiş. Başkanın talimatıyla 4-4-2 oynatılacak. Bana sadece ve sadece komik geldi. İnanılacak bir şey değil, değil ama eğer başrolde Aziz Yıldırım varsa, gülmeden önce tekrar tekrar düşünmek gerekir. Çünkü benzer olaylara çok şahit olduk.

Olimpiyatlar ve doğa

Rio Olimpiyat Oyunları başladı. Brezilya, bu oyunların temasını doğa olarak belirlemişti. Açılışta da hızlı modernleşme yüzünden meydana gelen küresel ısınma sorunlarına dikkat çekildi. Grafiklerle dünyamızın geldiği kötü nokta ve gelecekte karşılaşacaklarımız çok iyi aktarıldı. Ve en sonda şu soruları sordular:
*Bu kötü durumu tersine çevirebilir miyiz?
Cevap: Evet.
*Peki, bunu nasıl yapabiliriz?
Cevap: Ağaçları kesmeyi bırakıp, sayılarını arttırarak.
Ve bu çerçevede, açılışa katılan hemen hemen tüm sporculara tohum ektirildi.
Ormanlar açısından dünyanın en zengin ülkelerinden biri Brezilya. Amazon Ormanları'nın %60'ı kendi toprakları sınırı içerisinde. Geçmişte hızla yok edilen bu ormanları Brezilya, aldığı önlemler sayesinde, 2004 yılından bu yana %83 oranında azaltmayı başardı. Hedef, gelecekte tersine döndürüp, arttırmaya başlamak.
Ve ülkemize geçelim. Bizde de sanayileşme daha da hızlandırılmak isteniyor ve bu hedefle geçmişten kat kat daha çok orman yok ediliyor. Azaltacağımıza, doğayı gitgide daha çok tahrip ediyoruz. Daha iyi bir yaşam düşüncesiyle, geleceğimizi yok ediyoruz.
Her yer bina, her yer yol, her yer araba. Bu yapılaşma en başta çocukların spor yapmalarını engelledi ve kapalı alanlara, bilgisayar başlarına itti. Bilgisayar başındaki çocuktan, başarılı sporcu nasıl çıkarabiliriz ki? Doğa insanı kıpır kıpır yapar, sağlıklı ve güçlü kuvvetli yapar, sporcu yapar.

***
Olimpiyat açılışında maalesef yayıncı kuruluşta ses sorunu vardı. Stadın sesini duymak mümkün değildi. O atmosferi maalesef sadece görsel olarak yaşayabildik, stadın sesini, çalan müzikleri duyamadık.

***
Olimpiyatlar bana, coğrafya konusunda ne kadar cahil olduğumu gösterdi. 1-2 tane olsa neyse ama o kadar çok bilmediğim ülke varmış ki, şaştım kaldım. Onlarca desem bile abartmamış olurum. Lakin eminim ki benim gibi çok ama çok sayıda insan vardır ülkemizde.

Transfer köşesi

Akhisar Belediyespor: Porto'dan, geçen sezon olduğu gibi bu sezon da Gine-Bissaulu sol kanat oyuncusu Sami'yi kiraladı. Geçen sezon hiç bir lig maçında 90 dakika sahada kalamadı. Bir sıçrama yapması gerekiyor ki, tekrar kiralandığına göre böyle bir umut var anlaşılan Cihat Arslan'da.

Göztepe: Antalyaspor'dan 25 yaşındaki stoper Lokman Gör ile 2 senelik antlaşma imzalandı. Sol bekte de görev yapabiliyor. A2 Milli Takımı'nda 2 kez oynama şansı bulabildi. 2013-15 yılları arası 1. Lig'de başarılı bir performans sergiledi. Geçen senenin ilk yarısında Süper Lig'de beklenen performansı gösteremeyince, 1. Lig'e kiralandı. Fakat burada da üst düzeye çıkamadı. Son haftalarda sakatlığı sebebiyle oynayamadı. Yaşı uygun ve kendini geliştirebilirse, takıma katkı yapama olasılığı var.

Manisaspor: Denizlispor'dan 34 yaşındaki kaleci İsmail Şahmalı'yı kadrosuna kattı. En iyi zamanlarını 2011-2014 yılları arasında yaşadı. 17 yaşındaki genç Yağızcan'dan sonra kadrodaki 2. kaleci. Gelecek için, bir kaleciye daha ihtiyaç var, as kaleciye.

Altınordu: Akhisarspor'dan 29 yaşındaki orta saha orta oyuncusu Kenan Karışık'ı kadrosuna kattı. Sol kanatta da görev alabiliyor. Nazilli Belediye altyapısında yetişti. Evvelsi sezon Şanlıurfa'da başarılı bir sezon geçirdi. Geçen sezon ortasında Akhisar'a geldi fakat pek forma şansı bulamadı. Maç açığını bir an evvel kapatması gerekir ki, faydası olabilsin.

Denizlispor: 1461 Trabzon'dan, 25 yaşındaki sol kanat oyuncusu Ziya Alkurt'u transfer etti. Sağ kanat ve santrafor mevkiinde de oynayabiliyor. Son 2 sezon pek iyi bir performans sergileyemedi. Önceki yıllarına geri dönebilirse, takıma faydası olacaktır.

Balıkesirspor: 2. lig takımlarından Pendikspor'dan 23 yaşındaki stoper Oğuz Yılmaz'ı kadrosuna kattı. 1. Lig tecrübesi yok. Kadroya girmekte zorlanacaktır.
Bandırmaspor: Mısır 1. Ligi'nde oynayan, 26 yaşındaki Kongolu santrafor Junior Mapuku'yu kadrosuna kattı. Sağ kanatta da oynayabiliyor. Yaşına göre oynadığı maç sayısı yeterli değil. Geçen sezon ilk 11'e girmekte zorlandı ve 90 dakika sahada pek kalamadı. Bu performansıyla takımına katkı sağlaması çok zor.

Menemen Belediyespor: Tepecikspor'dan, 26 yaşındaki sağ kanat oyuncusu Abdullah Topkara ile anlaştı. Sol kanat ve sağ bekte de oynayabiliyor. Kariyeri boyunca iyi olduğu ve ortalamanın altına indiği sezonlar var. Geçen sezon ortalamanın altında olduğu bir sezon yaşadı. Düzenli olarak sahadaydı ama 90 dakika boyunca oynadığı maç oranı düşüktü. Takımında idare edebilecek yeteneğe sahip, sırıtmaz.

Altay: 3. Lig ekibi Kozan Belediye'den 22 yaşındaki orta saha oyuncusu Yolcu Mansız'la anlaştı. Orta sahanın sağında da oynayabiliyor. Geçen sezonda pek başarılı olamadı. Yaşının genç olması sebebiyle kadroda üst düzeye çıkamayacak olsa da sırıtmayacağını düşünüyorum.

Aydın 1923: 2. Lig takımı Sarıyer'den 24 yaşındaki santrafor Tahir Babaoğlu'nu transfer etti. Göztepe altyapısında yetişti fakat sürekli farklı kulüplere kiralandı. Geçen sezon 5 gol atabildi. Bu çok az. 90 dakika sahada kaldığı maç sayısı da az. 'Belki kendini aşar' düşüncesiyle yapılmış bir transfer. Aşamazsa, faydası pek olmaz.