Yaşanan hareketli günlerin ardından ortalığın giderek sakinleşmesi sizi yanıltmasın. Bu göreceli sessizlik yaklaşan fırtınanın, belki de kasırganın habercisi...

Bu durumun hafif dalgalanmalarla bir ay kadar sürmesini bekliyorum; iki nedenle: İlki; karşı taktik oluşturmak için, bazı yerlerde AKP'nin adaylarını açıklaması bekleniyor. İkincisi, şu an indirilecek ağır darbeler seçimlere kadar etkisini yitirebilir, çekilen adayların yerine gelenler çalışma şansı bulabilir, hatta karşı taarruza geçilebilir...

Asıl fırtına veya kasırga seçimden önceki ay içinde kopacaktır. Bu süreçte Binali Yıldırım'ın patlayacak yeni skandallarla İzmir'de adaylıktan çekilmesi sürpriz olmaz; normal ve demokratik bir ülkede çoktan çekilmiş olması gerekirdi, zaten.

Ankara'da Mansur Yavaş'ın CHP adayı olmasının ardından 'dut yemiş bülbül' kesilen, özellikle Cemaat aleyhinde tek söz etmeyen Gökçek'in yerine Ali Babacan aday olursa, CHP'nin işi daha da kolaylaşır. Gökçek kalırsa, kendi ve oğlu hakkında Cemaat'in sızdıracağı dosyalar nedeniyle başları belaya girebilir. Yani CHP öyle bir hamle yaptı ki, AKP'nin ve Gökçek'in mat olması kaçınılmaz gibi.

CHP kaynaklı bilgiler İstanbul'da Sarıgül'ün Topbaş'ı yakaladığını, hatta geçtiğini söylüyor. Doğruysa, İstanbul'un İzmir'den anlaşılamadığı (tersi de geçerli) bir kez daha kanıtlanacak.

Manisa'da şu an en güçlü aday, köken olarak CHP'ye daha yakın, MHP'li Başkan Cengiz Ergün; onu zorlayacak aday ise CHP'nin başarılı milletvekili Özgür Özel... AKP, Başbakan'a yakın olmak dışında bir özelliği bulunmayan ve Manisa'daki AKP'liler tarafından bile fazla sevilmeyen Hüseyin Tanrıverdi'yi aday göstererek, zaten az olan şansını daha da azalttı. Bülent Arınç'ın desteklediği Mehmet Çerçi veya Orkun Şıktaşlı gibi bir isimle, şansı daha fazla olurdu. Yunus Emre ilçesinde de AKP adayı Çerçi'nin, belediye başkan yardımcılığı görevinde çok başarılı olan MHP adayı Azmi Açıkdil karşısında fazla şansı yok. Bilinçli Manisa seçmeni, önceki seçimde olduğu gibi AKP'li adayın karşısında en güçlü kim ise, onu destekleyecektir. AKP'nin Manisa'da üçüncü parti olması sürpriz olmaz.

İngiliz Daily Telegraph gazetesi Erdoğan'ın eskiden 'popülist' iken, şimdi 'paranoyak ve diktatör'e dönüştüğünü yazmış. Bu gözlem AKP'deki erimenin kaynağını da açıklıyor; 'paranoyak ve diktatör' bir kişinin 'popüler' kalması zaten olanaksız...

AKP'deki erimenin, CHP'deki yükselmenin hızlanarak süreceğini; yerel seçimde iki parti oy oranlarının yüzde 35'ler civarında birbirine yaklaşacağını, MHP'nin de yaklaşık yüzde 20 oy alacağını tahmin ediyorum. Cemaat'in yaratacağı fırtına veya kasırganın şiddeti, hem oy oranlarını etkileyecek, hem de kendi geleceklerini belirleyecek.

AKP'nin orta vadede dağılması veya içinden bir grubun kopması da olası... Ali Babacan'ın, politik sonu iyice yaklaşan Erdoğan'ın koltuğuna en yakın aday olduğunu düşündüğümü de belirteyim.
HAFTANIN SÖZÜ: "Bir ulusu tek kişinin idare edebileceğine inanırım, şu şartla: O adam ayaklarında çizme, elinde kırbaç, o ulus sırtında semerle doğarsa." Algernon Sydney