"Gecenin sessizliği içinde düşüncenizde, gündüz gördüğünüz nesnelerin kontürlarını çizersiniz. Zeka ile elin birlikte çalışmadığı yerde ne sanat, ne de sanatçı vardır. " Leonardo da Vinci
Kelimenin tam anlamıyla ne desek az kalır ona… Pek çoğumuz sadece resimleriyle tanıyoruz onu. Hatta bazılarımız için “Mona Lisa” demek Leonardo da Vinci demek. 15 Nisan’da  dünyaya gözlerini açan Leonardo da Vinci, dünya için sanatın eş anlamlısı. Öyle ki, bu özel gün “Sanat Günü” olarak taçlandı. 15 Nisan’ın “Sanat Günü” olmasında ise değerli sanatçımız Bedri Baykam’ın rolü büyük.  Türk sanatçı ve Ulusal Plastik Sanatlar Derneği (UPSD) Başkanı Bedri Baykam, International Associations of Art (IAA), (Türkçe:Uluslararası Sanat Derneği)'ın 2011 yılında Meksika'da yapılan genel kuruluna Türkiye temsilcisi olarak katılır. Baykam, toplantıda Leonardo da Vinci'nin doğum gününü Dünya Sanat Günü olarak kutlanmasını önerir. Öneri çoğunluk oyu alarak, her yıl 15 Nisan tarihinde World Art Day (WAD) olarak kutlanılması kararı alınır ve “Dünya Sanat Günü” olarak kutlanır. Sanatçımız Baykam’ın önerisiyle kabul edilen gün tüm dünya için ayrı bir önem taşımaya başladı.
Gözlerini dünyaya açan Leonardo da Vinci’nin en kıymetli eserlerinden biri olan “Mona Lisa” ya geri dönelim. “Mona Lisa” Fransa'nın başkenti Paris'te yer alan Louvre Müzesi'nde sergileniyor. Sadece “Mona Lisa”yı görmek için daha doğrusu yakından görmek için Louvre Müzesi’ne gidenler var. Ben o şanslı kişilerden olamadım, lakin umuyorum ki tüm dünyanın hayran olduğu üzerine çeşitli makaleler yazıldığı, edebiyat ve sanat dünyasındaki hükmünü taze bir ekmek kokusu gibi koruyan, “Mona Lisa” eserini yakından görebilirim.  İtalyan ressam, heykeltıraş, mühendis, müzik adamı ve sanat teorisyeni Leonardo da Vinci’nin muhteşem eseri “Mona Lisa” hakkında beni şaşırtan bilgileri paylaşmak istiyorum: “Vinci, “Mona Lisa”yı çizmek için sfumato denen ve formları tıpkı duman gibi çizgi, kontur olmadan parmak şekillendirme esasına dayalı bir yöntem geliştirmiş, böyle hafif flu bir etki yaratmayı başarmıştır. Leonardo da Vinci, “Mona Lisa”yı o kadar çok seviyordu ki, gittiği her yere yanında götürüyordu. Ondan hiç ayrılmadığı için I. François tabloyu ancak Vinci’nin ölümünden sonra satın alabildi.”
Hava vidası tasarlandı 
Rönesans’ın simgesi olan yeteneğini bilimin her dalında uygulayıp yansıtan Leonardo da Vinci, tüm zamanların en büyük dehası sayılıyor. Ayrıca Leonardo pek çok desen çizdi, hesap yaptı ve sağdan sola doğru yazarak binlerce sayfa not aldı, aldığı notlar ise aynaya yansıtılarak okunabiliyor. Çıraklık döneminde ustası Verrocchio’nun tablolarını çalışan Leonardo da Vinci, o kadar yetenekliydi ki, usta yaptıklarına tek fırça darbesi bile dokundurmuyordu. İşin en ilginç kısmı ise Leonardo da Vinci’nin diğer bilim dallarına olan yatkınlığı. Bir tür pervaneli hava taşıtı olan “hava vidası” tasarlayan Leonardo’nun fikri tam 400 yıl sonra helikopterde de kullanıldı.
Ressam evsenseldir 
Evrensel deha olarak kabul gören Leonardo da Vinci, daha çok gençken hemen her konuyla ilgileniyor bütün zamanını çizmeye ve not almaya harcıyordu. 15 yaşında Floransa’nın en tanınmış ressamlarından Verrocchio’nun yanına çırak girdi. Dört başı mamur bir sanat eğitimi aldı ve kısa süre önce Kuzey Avrupa’dan gelen bir tekniği kullanarak yağlıboya resimleriyle dikkat çekti. 20 yaşında artık ressamdı, ancak bu ona yetmiyordu. Her şeyi bilmek istiyor, matematik, optik, akustik, botanik ve astronomi öğreniyordu. İnsan sırtında taşınabilen portatif köprü, su altında nefes alma düzeneği, hatta deterjan tarifi bile geliştirdi. Başlıca merakı insan bedeninin anatomisiydi, bu amaçla kadavraları kesip biçiyordu. Elin hangi hareketiyle daha iyi resim çizebileceğini anlamak için kolların nasıl hareket ettiğini çözmeye çalışıyordu. “Ressam dediğin evrensel bir insan olmalı” diyordu.
Unutulmaz eserler yarattı 
Dünyaya gelmesiyle ömrü boyunca pek çok yapıta imzasını atan Leonardo da Vinci, sanat dünyasındaki yerini ilk günkü sıcaklığıyla koruyor. 67 yıl hayatta kalan Leonardo da Vinci sanırım adından övgüyle söz ettiren sanatçılar arasında birinci sırada. Müthiş bir deha, çalışkanlık ve yeteneğinin yanı sıra Leonardo da Vinci’nin son sözleri tevazunun da bir örneği. Diyor ki Leonardo: “Çalışmalarım olması gereken kaliteye erişmediği için Tanrıyı ve insanlığı gücendirdim.” Bugün hala anlamadıysak seni ve eserlerini, insanlık gücendirdi seni. İyi ki bu dünyadan bir Leonardo da Vinci geçmiş, tahmin ediyorum yüzyıllar daha sürecek eserlerinin yankısı.