Geçtiğimiz hafta konuk öğretim üyesi olarak ziyaret ettiğim Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde gördüklerimden çok etkilendim ve bunca olumsuzlukların yaşandığı Türkiye'de bu güzellikleri yazmadan edemedim.

Koç Üniversitesi'nin tıpta eğitime başladığını duymamıştım. Hacettepe Ünv Tıp Fak. Mikrobiyoloji Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Yakut Akyön Yılmaz arayıp da burada "Sıkıştırılmış bir program dahilinde ders verir misin?" diye sorduğunda şaşırdım, bu nedenle... Sonrasında da bir tereddüt yaşadım; önceden İngilizce ders vermemiştim, çünkü...

Koç Ünv. Tıp Fak. Mikrobiyoloji Öğretim Üyesi Doç. Dr. Füsun Can ile telefonda yaptığımız görüşmenin ardından sevinerek kabul ettim öneriyi... İyi ki de etmişim; benim öğrencilere ne kadar katkım olduğunu bilemem ama gördüklerimin bana çok önemli katkıları oldu.

Tıp fakültesinin yer aldığı yerleşke İstanbul'un Avrupa yakasının en kuzeyinde, Sarıyer Rumelifeneri'nde, Karadeniz'e bakan bir tepede kurulu... Tümü burslu veya yarı burslu tıp öğrencilerinin büyük bölümü yakındaki yurtlarda kalıyor. Öğretim üyelerinin lojmanları da yerleşke içinde... 

Ders verdiğim fakültenin ilk öğrencileri şu an üçüncü sınıftalar... Birkaç soru-yanıtla kısa zamanda çok sağlam bir bilimsel bilgiye sahip olduklarını, eğitim yaşamlarının henüz üçüncü yılında çok önemli yol kat ettiklerini gördüm; sorulan çok akıllıca sorular ve yoğun katılımla dersler çok zevkli geçti... Ama asıl dikkatimi çeken birbirlerine çok sıkı bir sevgi bağı ile bağlı oldukları ve sistem sınavına çok az bir zaman kalmış olmasına ve sınav öncesi benim yoğun bilgi bombardımanıma karşın pek gergin olmamalarıydı. Bunun nedenini ayrılırken öğrendim. Bir süre önce geçtikleri 'geçti/kaldı (pass/fail) sistemi'... 

İzmir'e döner dönmez daha çok tıp fakülteleri için önerilen bu sistemi araştırmaya başladım. ABD'nin birçok önde gelen tıp fakültesinde uygulanan bu sistemin sonuçları araştırıldığında, sistemin öğrencilerin psikolojik gelişimlerine çok olumlu katkı sağlamasının yanında, akademik performanslarını düşürmediği belirlenmiş. Araştırmalar, başarı odaklı tıp öğrencilerinin kendilerini aşırı motive ettiklerini, tıp fakültelerini de bu şekilde kazandıklarını; ancak tıp eğitimleri sırasında aşırı gerginlik ve kaygı yaşadıklarını ve bunun kısmen klasik notlandırma sistemlerine bağlı olduğunu göstermiş. Klasik not sistemlerinde sınıf arkadaşlarıyla yarışan öğrenciler 'takım ruhunu' bozarlarken, notlar ortadan kalkınca, gerginlikleri ve kaygıları azalan öğrencilerin birbirlerine daha çok destek oldukları, örneğin başarılı olanların başarısız olanları çalıştırdıkları gözlenmiş.

Koç Tıp'ta her sınavda üstün başarı gösteren birkaç öğrenci de onurlandırılıyor. Bu sistemi kuran kişilerin başında Tıp Fakültesi'nin Dekanı Prof. Dr. Şevket Ruacan geliyor. Adını ve birçok olumlu özelliğini YÖK üyesi olduğu dönemden çok duyduğum bu kişiyi tanımak ve uzun uzun sohbet etme şansı bulmak benim için büyük şanstı. Kuruluş aşamasında böyle bir yöneticiye sahip olmakla üniversite, öğretim üyeleri ve öğrenciler de çok şanslı...  Sistemin işleyişinde öğrencilerle yönetim arasındaki iletişimi sağlayarak köprü görevi yapan ve Prof. Dr. Ruacan'a her konuda yardım eden Sermin Karakale'nin sistemdeki rolü de çok önemli. Öğretim kadrosu çok değerli bilim insanlarından oluşuyor; öğle aralarında yaptığımız sohbetler sayesinde Doç. Dr. Füsun Can'ı ve Enfeksiyon Hastalıkları öğretim üyesi Prof. Dr. Önder Ergönül'ü daha yakından tanıma şansını da elde ettim.

Notların öğrencilere bildirilmediği geçti/kaldı sisteminde öğretim üyelerinin başarımları (performans) öğrenci geri bildirimleri ve sınav sonuçları ile değerlendirilebiliyor. Öğrenci sayısının kısıtlı tutulduğu Koç Tıp gibi fakülteler için mükemmel olan bu sistemden, kalabalık diğer fakülte ev yüksekokullarda bütünüyle yararlanmaksa pek kolay değil.

Genç Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki güzel tablonun oluşmasında emeği geçenleri tebrik eder, tüm çalışanlarına ve öğrencilerine bilimin aydınlık yolunda sağlam adımlarla başladıkları yürüyüşlerinde başarılar dilerim... 

Haftanın sözü: "Birleşmek başlangıçtır, birliği sürdürmek gelişmedir; birlikte çalışmak başarıdır." Anonim (ABD)