Yaralı iki takım: Manisa FK ve Kocaelispor. Son haftalarda kaybedilen puanlar moralleri oldukça bozmuştu. Bu çıkış maçı olacaktı her ikisi için.

Ama elbette hedefler farklıydı. Manisa FK, şampiyonluk hedefiyle yola çıkıp, kendini küme düşmeme mücadelesi içinde bulmuştu. Kadrosunun kalitesine bakacak olursak aslında yeri Play-Off hattı olmalıydı. Ama tren kaçmamıştı. Bu karşılaşma güzel günlerin habercisi olabilirdi.
Kocaelispor, Süper Lig'e doğrudan çıkma potasının içerisindeydi. Kötü gidişe rağmen buradaki yerini korumuştu. Fakat rakibi Göztepe'nin cuma akşamı aldığı galibiyetle aşağıya inmişti. Tekrardan yerini geri alması gerekirdi. 3 puandan başka bir skor başarı olarak görülemezdi.
Manisa'daki bu karşılaşmaya konuk ekip daha iyi başladı. Paslarla ceza alanına yaklaşmayı başardı. Zaman zaman ileride pres yaptı ve topun arkasında durmaya gayret etti. Kalesinde golü gördü ve 4 dakika içerisinde beraberliği yakalamayı bildi. Topla daha çok oynamaya devam etse de 2. golü yedi. Yavaş yavaş etkinliğini daha da arttırdı fakat gol atamayınca sahadan 2-1 mağlup ayrıldı. Başka gol atamadı dedim lakin tam olarak doğru değildi. 2 kere daha ağları sarstı ama çok az farkla ofsayta takılınca gol değeri kazanmadı.

Manisa FK iyi kadroya sahip olmasına rağmen, ligdeki kötü performansı yüzünden özgüven konusunda biraz azalma vardı. Bu sebepten kendi evinde rakibinin üstünlüğünü kabul etmek zorunda kaldı. Kendi yarı alanında rahat pas yapıyorken, rakip yarı alanda bunu başaramadı. Genellikle uzun toplarla kaleye gitmeye yöneldi. Bunda da zaman zaman başarılı oldu. Beraberliğe bile razı olabilecekken öne geçmesi, skoru koruma içgüdüsünü ön plana çıkardı. Rakibini kendi yarı alanında karşılayarak, alan daralttı.

***
Tempo biraz yavaştı. Saha zemininin kötü olması pas yapmayı olumsuz etkiledi. Bunun yanında yapılan ortalardaki başarısızlığı da arttırdı. Oyuna hakim olan takımlar bundan en çok olumsuz etkilenen taraf olurlar. Kocaelispor da bu sebepten baskılı oyunun faydasından yeterince yararlanamadı. 

***
Gollerde büyük hatalar vardı.
İlkinde Kocaelisporlu oyuncu son adamken orta sahada kaptırdı, Demba Diallo kaleye gidip, golü attı. 2'ye bir yakalamıştı. Solda arkadaşı Sandro Lima vardı. Adete o tek olan defans oyuncusunun arkasına saklanmıştı. Pas atılması zordu. Önüne atsa ofsayt olabilirdi, arkasına atsa rakip araya girebilirdi. Ceza alanına girildiğinde kendini biraz geriye atıp, boşa çıkarması gerekirdi. Örnek olarak bunu Galatasaraylı Icardi çok iyi yapıyor.

İkinci golde yeşil siyahlı takımın soldan gerçekleştirdiği atakta arka tarafa orta yapıldı ama defans araya girdi. Barış Alıcı bomboştu. Hemen yanına birinin gelip markaja alması gerekirken, yine bomboş bırakıldı. Pozisyonun devamında yine arkaya orta yapıldı ve bu sefer hedef tutturulunca gol geldi. Siyah beyazlı defans tamamen uyudu.

3. golde konuk takım ofsayt yapmak isterken Jetmir Topalli'nin defans arkasına attığı pasta Oğuz Gürbulak'ı bomboş bıraktı. Kaleciyle karşı karşıya iken yaptığı aşırtma vuruşla takımını öne geçirdi.

***
2 golün ofsayt gerekçesiyle sayılmadığını yazmıştım. 2 kere de penaltı kararı vardı. VAR devreye girdi ve iptal edildi. Bu kararlar bana göre de tamamen doğruydu. Ancak bir tanesinde öncesinde faul olduğu söylendi. Bence faul yoktu. Kocaelili oyuncu ikili mücadelede yere düşerken topa eli değmişti. Burada eller normal bir şekilde savrulmuştu. El, oyunun gidişatını da engellemedi. Yakınlarda o topa müdahale edebilecek hiç kimse yoktu. Gol tehlikesinden söz edilemezdi.