Cumartesi günü diğer profesyonel liglere de merhaba dedik. 2. Lig'de Beyaz Grup olsun, Kırmızı Grup olsun tüm maçlar aynı gün ve hemen hemen aynı saatlerde oynandı. 2 maç dışındaki diğer maçların başlama saatleri akşamüzeri idi. Neyse ki havalar bu aralar biraz serinledi de, futbolcular için bir tehlike oluşturmadı.
En çok merak edilen takım, ligin yeni ekibi Karşıyaka idi. Ankara deplasmanında Bugsaşspor ile karşılaşıyordu. Daha gece yarısında, taraftarlar toplandı, otobüslere bindi ve takımlarını desteklemek üzere, Ankara yollarına düştü. Ankara'ya gidip de, Anıtkabir'i ziyaret etmemek, Karşıyakalılar için asla düşünülemez. Öyle yaptılar.
Yeşil kırmızılı ekip, taraftarını üzmedi ve Can Erdem'in 19. dakikada attığı golle, 3 puanı hanesine yazdırdı.
Bu maçta Karşıyaka için en önemli unsur, kadroda sadece 3 oyuncusu dışında diğerlerinin genç ve tecrübesiz olmasıydı. Bu genç takımla galip gelebilmek ayrıca bir mutluluk yarattı.
Kaleci Erhan ise benim radarımdaki bir oyuncu. Milli takıma bile layık gördüm ve yanılmış olmayı hiç istemiyorum, yanılacağımı da sanmıyorum. Yeter ki kendisini geliştirebilecek o ortamı bulabilsin. İnşallah performansını daha da arttırır ve birileri de keşfedip, kırmızı beyazlı formayı verir.
Taraftarı da eleştirmeden geçemeyeceğim. Maç oynanırken, kendi oyuncunu ıslıklamak ve aleyhine tezahürat yapmak, kendi takımına vurulmuş bir hançerdir. Hoş olmadı maalesef.
***
Menemen Belediye'nin flaş transferi Gökhan Ünal, çıktığı ilk maçta gol atmayı başardı. Fakat galip gelmeyi başaramayan Menemen, 2 puandan oldu.
Beyaz Grup'ta yer alan Fethiyespor, 3 puan almaya muvaffak olmuşken, Nazilli Belediyespor ise kendi sahasında berabere kaldı. Bucaspor kötü bir başlangıç yaptı. Umarız geçen seneki kâbusu tekrar yaşamaz.

Denizli'de gol yağmuru vardı

2. Lig ile birlikte, 3. Lig'de start aldı. Altay çok güzel bir başlangıç yaptı ve 1. Grup'taki rakibi 24 Erzincanspor'u 2-0 yenmeyi bildi. Güzel de bir futbol izlettirdi seyircisine ama umarım bu bir serap değildir ve her hafta Altay'ı böyle görürüz. Denizli ekibi Kızılcabölükspor, kendi sahasında beraberliğe razı oldu.
2. Grup'ta ise Bodrumspor 3-0 gibi farklı bir galibiyete imza attı. Tire 1922, Manisa BBSK ve Dardanel sahadan beraberlikle ayrıldı.
3. Grup'ta Denizli BBSK ile Muğlaspor karşı karşıya geldi. Gol düellosuna sahne olan maçı deplasman takımı Muğlaspor 4-3 kazandı. Bergama Belediyespor ise deplasmanda 1 puan koparmayı başardı.

Akhisar sorunsalı

Cihat Arslan'ın Akhisar Belediye'den ayrılması bana çok garip geldi. Neden ayrıldığı tam olarak bilinmiyor. Sadece söylentiler var ortalıkta.
Transfer konusunda anlaşmazlık olduğu yazıldı basında ama şimdiye kadar yönetimin, oyuncu transferine karıştığını hiç duymamıştım. Hiç bir zaman seslerini dahi çıkarmamışlardı.
Yaşanan böylesine güzel havanın, yerini kara bulutlara bırakacağı endişesine kapılmadım değil. Şimdiye kadar hep takıma uyum sağlayan hocalar bulundu ve başarı yakalandı. Yine böylesi bir hoca bulunabilir mi acaba? İşte en büyük mesele bu.

Denayer'in yeteneğini hiç göremedim

Galatasaray'da geçtiğimiz sezon kiralık olarak forma giyen ve bu sezon yeniden kiralanmak istenen Jason Denayer'i, Manchester City, Sunderland'e kiraladı. Kulübünden yapılan açıklamalarda, oyuncularının Galatasaray'da hiç bir ilerleme kat etmediği söylenmişti.
Denayer'in bu kadar el üstünde tutulması bana çok ama çok garip geldi. Her zaman Denayer'den üst düzey bir oyuncu olamayacağını söyledim, hala da söylüyorum. Bazı özellikler doğuştan gelir, bazı özellikler genç yaşta öğrenilir. Denayer o genç yaşları da geçmiş durumda. Benim olumsuz düşünmeme sebep olan konu, Denayer'in pozisyon almayı bilmemesi. Bu doğuştan gelen bir yetenektir. Çalışarak geliştirilebilir ama bu çok sınırlı olur. Benim Denayer'den hiç umudum yok ve elbette zaman her şeyi gösterecek.

Böyle de baraj kurulmaz ki

U21'lerde milli takımımız, 5 maçta sadece 1 beraberliği olan lig sonuncusu Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ne 1-0 yenildi. Maça damgasını vuran, maç sonu çıkan olaylardı ama ben buna değil de, yenen gole değineceğim.
Ceza alanı yayı üzerinden, Kıbrıs Rum Kesimi faul atışı kullanıyor. Kaleye çok yakın bir nokta olduğundan, topu baraj üzerinden aşırtmak çok zor. En iyi seçenek baraj içinde bir boşluktan göndermek. Sahada kim var kim yok baraja girip etten duvar örmesi gerekirken, 5 kişiyle baraj yapılıyor. O barajda öyle kötü yerleştiriliyor ki, sağ ayağını kullanan oyuncunun, en iyi vuracağı tarafı açık bırakıyorlar. O boşluğa sert ve falsollu gönderdiği topa kaleci müdahale ediyor ama çıkaramıyor. Baraj, atışı kullanan oyuncunun vuruşunu engellemiyor, üstelik kalecinin görüş alanını kapatıyor.
U21'ler olarak, geleceğin pek parlak olmadığını gördüm bu maçta ne yazık ki.

Formula 1 yine sıktı

Avrupa Kıtası bu sezon için Formula 1'e veda etti. Bundan sonraki yarışlar diğer kıtalarda olacak. İtalya GP'si tatsız tuzsuz bir yarıştı. Son yıllarda Mercedes'in rakipsiz kalması, seyir zevkini çok düşürdü. Olağanüstü şartlar olmadığı sürece Mercedes'in her iki pilotu da hep podyuma çıkmayı başardılar, başarıyorlar da. Yarışa sonuncu başlamaları bile bazen buna mani olamıyor. Mercedes takımı kendi kendine yarışıyor.
Bu yarış için anlatılabilecek pek bir şey yok. Hamilton startta çok yavaş kaldı ve lider başlamışken, 6.'lığa düştü. Kullandığı lastik dayanıklı ama yavaş olan lastikti. Yine de 2 rakibini geçmeyi başardı. Daha hızlı lastiğe sahip Ferrarilerle başa baş yarıştı. Lastik dayanımı sayesinde daha az pite girdi ve 2. sıraya yükselmeyi başardı. Rosberg, startta eline geçirdiği liderliği, farkı açarak devam ettirdi ve yarışı 1. sırada bitirdi. Genel puan tablosunda ise, lider Hamilton'la olan puan farkını 2'ye indirdi.
Son bir kaç yıldır ortalıkta hiç olmayan, esamesi okunmayan McLaren takımından yarışı 14. sırada bitiren Fernando Alonso'nun, İtalya GP'de yarışın en hızlı turunu atması beni oldukça şaşırttı. Bunu nasıl başardı, aklım almış değil.

Moto GP'de ilklerin yılı

Moto GP ise çok daha heyecanlı devam ediyor ve üst üste birçok ilke imza atıyor. 2016 Moto GP Şampiyonası'nın İngiltere'nin Silverstone pistinde gerçekleştirilen 12. yarışını Suzuki'den Maverick Vinales kazandı. Böylece Jack Miller, Andrea Iannone ve Cal Crutchlow'un ardından Vinales de ilk zaferini kazanmış oldu. Son 7 yarışta 4'ü ilk defa olmak üzere 7 farklı isim ilk sırada finish görmüş oldu. Suzuki de 2007 Fransa'dan sonra ilk zaferini kazandı.
Yarışın ilk turunda Loris Baz ve Pole Espargaro, yan yana giderken temas yaşayarak büyük bir kaza geçirdiler. Yarış kırmızı bayraklarla durduruldu. Espargaro sedye ile kaldırılırken Baz'ın kaldırılması daha uzun zaman aldı. Tıbbi ekip tarafından ambulansa kaldırılan Baz, el sallayarak iyi olduğunu işaret etti.

Kısa kısa...

Milli takımımızda Rusya ile oynanan hazırlık maçı, bir nevi dostluk maçı idi. Rusya sahaya çıkarken ıslıklanması, çok ayıp oldu doğrusu. Üstelik göğüslerinde de kendi bayrakları yanında, Türk bayrakları da vardı.

***

Süper Lig'de hiç rastlamadığım bir sezon başlangıcına şahit olduk. Ligler başlayalı daha 2 hafta oldu ve 18 takımın tümü de puan almayı başardı. Puansız hiç bir takım yok.