Güneşin dünyayı aydınlattığını sanır ahali, oysa öyle değil.
Güneşin dünyayı ısıttığını sanır ahali, o da öyle değil.
Çünkü bunlar doğanın kendi iç olayları. Dünya olsa da olmasa da; insan bu güzel dünyanın her bir köşesini liğme liğme etse de; paramparça düşürse de yeşilini, mavisini ve geriye sadece kendi grisini ve siyahını bıraksa da! Güneş bu işi yapmaya devam edecek, insan bu dünyada olmasa bile...
Dünyayı aydınlatan ısıtan insan! Hem de nasıl biliyor musun?:
"Sen yanmasan,
Ben yanmasam,
Biz yanmasak!
Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?"
Kendini yakarak.

*

Ölecek herkes.
Hiçbir kaçış yok, şimdilik. Bir sebep olacak mutlaka: karaciğer- kalp- trafik kazası- kene ısırması... Bu bilinmezlik içinde inancı olanlar 'yırttıklarını' düşünecekler;  ötekiler hafif korkuyla birlikte azıcığı krematoryuma, kalanlar toprağa.
Sonra, belki on yıllar sonra, tekrar yeşerecek insan topraktan.
Ama!
Madem herkes ölecek, demek ki nasıl yaşadığın önemli olan tek şey ve öyle bir yaşayacaksın ki:
"Ölüyorum tanrım
Bu da oldu işte.

Her ölüm erken ölümdür
Biliyorum tanrım.

Ama, ayrıca, aldığın şu hayat
Fena değildir...

Üstü kalsın..."
Diyeceksin.

*
İşte budur insan olmak. "Üstü kalsın" diyebilmek için Tanrı'ya, yanacaksın.
Karşında etini yemek için bekleyen çakallar.
Yoksa istediğin kadar kafanın üzerinde güneşi gör. Karanlığın kaynağı olarak karanlıktasın.

*
Yeni yılda herkese iyi yanmalar dilerim.