Bildiğiniz üzere son birkaç gündür "müsait" kelimesinin Türk Dil Kurumu'nun (TDK) "Güncel Türkçe Sözlük"ünde "Flört etmeye hazır olan, kolayca flört edebilen (kadın)" şeklinde ikinci bir anlamı daha olduğu ortaya çıktı ve bu edepsizlik büyük tepki aldı. Üstelik TDK, Dil Derneği'nin ifadesiyle "1940'dan kalan bir anlamı", "Güncel Türkçe Sözlük" içinde kakalıyordu.
TDK'nın sözlüğüne girenler bilir, genelde kelimelerin anlamları verdikten sonra o kelimelere ait, ünlü edebiyatçıların eserlerinden örnekler seçilerek kelimelerin cümle içindeki kullanışları da gösterilmektedir. Ancak TDK "müsait"in ikinci anlamı için ünlü bir edebiyatçının kullanımını örneklendirmemiş/ örneklendirememiş, hatta kendi kafalarından bile "Bu kadın bu işler için çok müsait" gibi bir cümle kuramamıştı...!
İlgili kurumdan konuya ilişkin açıklama Çarşamba günü geldi: "Yanlışsa düzeltiriz" dediler. O zaman bazı eksiklikleri de söyleyelim de hazır elleri değmişken onları da düzeltsinler:

*
Rıza: TDK'nın sözlüğünde Rıza, "Razı olma, isteme, istek" anlamına gelmektedir. Sözlüğün "güncel" olması gerektiğinden bu kelimeye başka anlamlar da eklenmelidir. Örneğin bu kelimenin ikinci anlamı "Önüne yatılan kişi" olmalıdır. Üçüncü anlamının ise "Dedesinden aldığı nasihatleri gelecek kuşaklara öğreterek, memura ve orospuya nasıl davranılacağını öğreten bilge kişi" olabilir. Ne de olsa koca devletin, çeşitli çap ve kalibrelerindeki bakanlarını/ bürokratlarını boncuk gibi ipe dizmiştir.

Kutu: TDK'da dört farklı anlamda kullanıldığı görülen kutu kelimesinin anlamları arasına "içine para konulan kapaklı hazne/ kap" ifadesinin de girmesi gerekmektedir. 17 Aralık sonrasında kutular, milletçe paraları gizlediğimiz yegane yerdir. Olsundur, kimisi ayakkabı kimisi televizyon, kimisi de kibrit kutusudur ama unutulmamalıdır ki boyu değil işlevidir önemli olan.
Çağlayan: TDK'da "Küçük bir akarsuyun, çok yüksek olmayan bir yerden dökülüp aktığı yer, küçük şelale, çağlar" anlamında kullanılan bu kelimenin, mevcut anlamı dışında iki farklı anlamı daha olmalıdır. Bunlardan ilki "Fatura diye peçete gösterme" hareketini tarif ederken ikinci ise "Saat takıp beleş uçakla umreye gitme" anlamındadır. Çağlayan kelimesinin ikinci anlamda kullanımını "Bugün Reza'nın uçağıyla şöyle bir çağlayanladım" şeklinde örneklendirebiliriz.

Muammer: TDK'da "Yaşamış" anlamına gelen muammer kelimenin güncel anlamı "öğüt veren adam" olmalıdır. "Bugün çok muammersin" cümlesi örnek olarak yazılabilir. Ne de olsa Yakın Türk tarihine bakıldığında görüleceği üzere, Muammer Bey oğluna polislere vereceği ifadeleri tek tek belletmiş netice itibariyle de oğlunu tüm çirkin iftiradan kurtararak, üzerine bir de faiz kazancı sağlamıştır. Dolayısıyla öğütleri tutulası adamdır.

Egemen: TDK'nın sözlüğünde bu kelimenin iki anlamı vardır. Birincisi "Yönetimini hiçbir kısıtlama veya denetime bağlı olmaksızın sürdüren, bağımlı olmayan, hükümran, hâkim" anlamına gelir. İkincisi ise "Sözünü geçiren üstünlük kazanan" anlamındadır. Gerçekten de "bakara makara" deyip kahkaha atan; ramazan ayında İngiltere'nin Hiltonlarında odasına viski söyleyen Egemen kişisi, isminin hakkını sonuna kadar vermekte olduğundan bu kelimenin sadece tek bir yeni anlamı olabilir: "artist". Örnek bir cümle olarak da "Bugün gensorun hakkındaki reyini kutuya bırakırken çok egemendin" cümlesi verilebilir.
Bayraktar: TDK'ya göre bayraktar "bayrağı taşıyan kimse" anlamındadır. Oysa bizim Bayraktar her şeyi "Başbakanla beraber yaptık" diyerek bayrağı tek başına taşımadığını itiraf etmiştir. Dolayısıyla artık bayraktar, bayrağı taşıyan kimse anlamına gelmemelidir. Bugünden tezi yok, bayraktar kelimesinin yeni anlamı "kostaklanan cürüm ortağı" olsa süper olur, tadından yenmez.
Hüloğğ: TDK'da bu kelime bulunmasa da ivedilikle sözlüğe eklenmesi gereken kelimelerden biridir. Hüloğğ kelimesinin iki anlamı vardır. İlki "Sevgi/ coşku / gaza gelme sırasında haykırılan bağırış, nida" olup, ikincisiyse "Bir siyasi partinin seçmen kitlesi"dir. Bu iki anlamı birer cümleyle örnek vermek gerekirse:  "Ak Partiliyiz! Ak Partili Hüloğğğ" ilk anlama; "Havalimanında Başbakanı karşılayan Hüloğğlar nice zaman sonra "Tayyip Şaşırma Sabrımızı Taşırma" sloganı attıklarını farkettiler " de ikinci anlama örnek gösterilebilir.

Recep: TDK'nın sözlüğünde "Ay takviminin yedinci ayı, üç ayların birincisi" olarak anılan recep kelimesi, son 12 yılda geçirdiği dönüşüm nedeniyle o kadar çok ama o kadar çok anlama gelebilir ki bunlardan sadece en yaygınını ve güncelini TDK'ya yazmak, yapılacak en mantıklı iştir. Bu nedenle, hem ölüm hem de sıfırla emirlerini vermesinden mütevellit, recep kelimesi bundan kelli sadece bir ay ismi değil aynı zamanda "Emri veren kişi" anlamında da kullanılmalı, TDK recebin karşısına bunu derhal yazmalıdır.

*
Çocuk: TDK'nın Güncel Türkçe Sözlüğünde çocuk ismi 7 farklı anlamda kayıt altına alınmıştır. Bu kelimeye yeni bir anlam olarak değil ama eş anlam daha yakışır. O da Berkin Elvan'dır.
(Cesaretinden öperim çocuk, ismin sonsuza kadar yaşayacak.)

*
Hazır önerimiz gelmişken, değerli hÖkümetimize de bir küçük öneride bulunmak isteriz. Nitekim kendilerinin varlık sebebi insanı şeyet ki devlet de şeyetsin olduğundan, asrın en birinci hökümetimizin kadınları aşağılamak, yok saymak, hakir görmek, eve kapatmak vesaire yapmak için artık numara çekmesine gerek yoktur.

Bu kapsamda gündem oluşturmak/ değiştirmek için "Arap Kafası" yaşayan vekillerin çıkıp çıkıp kadınlar hakkında saçmalamasına, mÖhterem hoca efendilerin günde beş kez namaz sonralarında kameralar karşısına geçip kadınları dövmekten beter etmesine, değerli halk Özanımız Nihat Doğan gibi kimselerin vahşi laiklerin önüne sürmesine gerek olmayıp; sözlükçülük oynayarak "müsait" ya da "kötü kadın"  gibi kavramlarla, alttan alta non parametrik operasyonlar çevirip, Cumhuriyetin yarattığı kadın imajını sarsma devri/ âlemi çoktan geçmiştir.

Lütfen bir an önce açıktan ve muştuyla "Kadınları Yok Etme Enstitüsü"nü kurunuz. Nasıl olsa 12 yıldır iktidarsınız ve memleketi bu hale getirip utanmadan daha 400 tane vekil istemektesiniz... Ve lütfen öldürdüğünüz çocukların sahip olduğu cesaretin çeyreğine siz de sahip olunuz da kadının sadece adının değil kendinin de yok olduğunu bir an önce ilan ediveriniz.