Neredeyse tüm dünya ülkeleri aynı soruyu soruyor:
'Ne olacak bu liglerin hali?'
Maçların oynandığı ülkeler var. Onlar kovid-19'dan korkmuyorlar. Ama sayıları yok denecek kadar az. Bazı ülkeler ligleri iptal etti. Örneğin Fransa... Ama orada da sorun bitmedi. Bu sefer bazı takımlar haksızlığa uğradığını düşünüp, mahkemeye başvurdular. Sorun bu kadarla da kalmayacak. Çok büyük problemler yaşayacak Fransa. Bu konuya yazımın ilerleyen kısmında değineceğim.
Oynatılmasına karar verilen ve gün de kararlaştırılan ülkeler var. Bunların başında Almanya geliyor. Takımlar toplandı, birlikte karar aldı ve oynamak istediklerini söylediler. Alman disiplini, salgınla savaşta kendini göstermişti. Zaten futbollarında da o disiplini görüyor, biliyorduk. Karar almada da o disiplini gördük. Baştan sona disiplinli ülke. Ancak salgının devam ettiği bu günlerde önlemleri nasıl alacaklar, onu bilemiyorum. Şimdi, disiplinlerini göstermeleri gereken konu, bu. Bir sorun olursa, övdüğümüz 'Alman disiplini' düşüncesi zedelenecek.
***
Şimdi gelelim ülkemize. 12 Haziran'da liglerin başlayacağını söyledi Türkiye Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir. İtiraz edenler çok oldu. Bu salgın ortamında nasıl yapılacağını sorguladılar. Nihat Özdemir'e yüklenenler de çıktı.
Yaklaşık 1,5 ay önce 31 Mart'ta bu konuya değinmiştim, köşe yazımda:
'Ligler süresiz durmuş durumda. Bazı tarihler veren ülkeler olsa da, gerçek tarih, tehlikenin tamamen geçtiği zaman olacaktır. Belirtilen tarih ileri bir zamana alınacağı gibi, öne de çekilebilir.'
Bu günlerde, Türkiye de dâhil dünyanın birçok ülkesinde salgın düşüşe geçti. Bu bir rehavete yol açtı, akıllara 'kurtuluşa az kaldı' düşüncesini getirdi. Bu hevesle liglerin başlama tarihleri belirlenmeye başladı. Ancak hayatın birçok alanında normale dönüş de var. Bu normale dönüş, salgının azalış hızını düşürebilir, hatta ters tepki yaratıp, artışa bile geçirebilir. Eğer bu azalış hızı beklenen seviyede olmazsa, elbette ki liglerin yeniden başlaması ileri bir tarihe atılacaktır. 
1 ay sonra ne olacağını bilemeyiz, sadece tahminde bulunabiliriz. Bu sebepten çok fazla görüş ayrılıkları olabilir. Kimi 'oynansın' der, kimi de 'oynanmasın'. Bu genel bir görüş. Şimdi ise kulüplerin düşüncelerine geçeyim.

Herkes işine geleni istiyor

Bu ara başlık, 21 Nisan'daki köşe yazımın ana başlığıydı. Sık sık geçmişe gidiyorum ve önceki yazlarımdan bahsediyorum. Bu zamanlarda konular hep aynı. Değişen şey, konuların daha da gelişmesi, daha da detay kazanması. Ben de daha detaylı yazacağım bu hafta.
Futbolda liglerin başlama zamanı kararlaştırılınca, basın hangi kulüplerin oynamak istediğini, hangi kulüplerin oynamak istemediğini yazmaya başladı. Ben de araştırmaların sonucunda bazılarını bulup, çıkardım. 4 kulüp hiç oynanmamasını, 4 kulüp ise oynanmasını ama biraz daha ertelenmesini istiyor. Diğer kulüpler ise belirtilen tarihe karşı çıkmıyorlar. Kulüp yetkililerinin ağzından duymuş değilim, yanlış varsa eğer, ben de basının yalancısıyım sadece.

Oynanmasına karşı olan kulüpler

Kayserispor: Ligde 22 puanla 18. ve son sıradalar. Küme düşme potasının dışına çıkmaları için 3 puana ihtiyaçları var. Ama rakipleri çok çok fazla.

Ankaragücü: Ligde 23 puanla 17. sıradalar. Sondan 2. sıra yani. Dipteki Kayserispor ile arasındaki puan farkı 1, küme düşme hattının hemen üzerinde yer alan Malatyaspor ile puan farkı 2.

Çaykur Rizespor: 25 puanla 16. sıradalar. Onlar da küme düşme hattındalar. Averajla Malatyaspor'un altındalar ama küme düşmeme yarışında tehlike çanları onlar için çalıyor.

Konyaspor: 26 puanla 14. sıradalar. Küme düşme hattında değiller ama bu hattın sadece 1 puan üzerindeler. 

Saydığım bu dört takım, liglerin oynanmasına kesinlikle karşılar. Hepsinin benzer yanı, küme düşme korkusu yaşayan kulüpler olması. Bu senenin hiç oynanmamış olmasını isteyeceklerdir mutlaka. Fakaatt TFF'nin bir senaryosu daha var. Nihat Özdemir çıkıp da, 'ligleri bu haliyle tescil ediyorum' derse ne olur? 
Kayserispor, Ankaragücü ve Çaykur Rizespor küme düşer. Bu 3 kulüp o zaman da liglerin oynanmasına karşı olurlar mı? Bu sorunun cevabını çok merak ediyorum.

İptal mi tescil mi?

Ligler oynanamazsa kararı UEFA verecek. İki karardan biri verilmek zorunda kalınacak: İptal ya da tescil...
Her iki durumda da kıyamet kopacaktır. Oynatsan sorun, oynatmasan sorun. Tescil etsen sorun, iptal etsen sorun. Bu konuya da 31 Mart tarihindeki 'Ligler ne olacak?' başlıklı yazımda değinmiş, fikrimi söylemiştim. 
Küme düşecek takımlar iptal edilmesini isteyecek, şampiyon olanlar ya da üst lige çıkma potasında olanlar tescil isteyecek. Şampiyon olma veya üst lige çıkma olasılığı olanlar ise isyan. Bu konuya haftaya daha detaylı değineceğim.