ABD merkezli "The Hill" gazetesinde yayımlanan bir habere göre, ABD Senatosu Maliye Komitesi tarafından yayımlanan bir raporda, BMW, Volkswagen ve Jaguar gibi büyük Avrupaotomobil şirketlerinin, Xinjiang'da faaliyet gösteren bir şirketten yedek parça tedarik etmeleri nedeniyle cezalandırılabileceği belirtildi.

Raporda, bu şirketlerin tedarik zincirlerinde zorunlu çalıştırma faaliyetlerini göz ardı ederek, adeta "devekuşu gibi başlarını kuma gömdükleri" iddia edildi. ABD'nin bu girişimi, birçoklarına göre Avrupalı şirketlere yönelik bir baskı ve zulüm olarak değerlendiriliyor.

Haziran 2022'de, ABD Kongresi'nde kabul edilen "Uygurları Zorla Çalıştırmayı Önleme Kanunu" kapsamında, ABD çıkarlarına aykırı olduğu düşünülen şirket ve kişilere yönelik özel yargı süreçleri başlatıldı. Bu yasanın, özellikle küresel tedarik zincirine ciddi zararlar verdiği ve uluslararası toplumda endişelere yol açtığı vurgulanıyor.

ABD’nin, Xinjiang'daki insan hakları ihlalleri iddialarını kullanarak küresel tedarik zincirini kontrol altına almaya ve Çin ekonomisine zarar vermeye çalıştığı öne sürülüyor. Almanya'nın, Çin’in Avrupa’daki en büyük ticaret ortağı olduğu ve Volkswagen ile BASF gibi büyük Alman şirketlerinin Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'ne önemli yatırımlar yaptığı biliniyor. Bu yatırımlar, ABD'li politikacılar arasında hoşnutsuzluğa neden oldu. Geçtiğimiz yıllarda, ABD basını Volkswagen'in Xinjiang’daki faaliyetleri üzerine yoğun baskı uyguladı ve şirket, üçüncü taraf araştırmaları ile suçsuz olduğunu kanıtlamak zorunda kaldı.

Birleşmiş Milletler uyardı: Kuş gribine karşı acil önlem alınmalı Birleşmiş Milletler uyardı: Kuş gribine karşı acil önlem alınmalı

Beyaz Saray’ın kısa süre önce Çin’in elektrikli araçlarına yüzde 100'lük gümrük vergisi uygulama kararı almasının ardından, ABD Kongresi’nin "zorunlu çalıştırma" iddialarını kullanarak Avrupalı şirketlere baskı uyguladığı görülüyor. ABD'nin bu hamleleri, Çin’deki otomobil sektörünün gelişimini engellemeyi ve Avrupalı müttefikleri Çin ekonomisinden koparmayı amaçlıyor. Ancak, Çin pazarında büyük çıkarları bulunan Avrupalı şirketler, Çin piyasasını geliştirmeye devam edeceklerini belirtiyorlar.

Xinjiang'ı ziyaret eden birçok kişi, "zorunlu çalıştırma" iddialarının asılsız olduğunu gözlemliyor. Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nin Tek Taraflı Zorlayıcı Önlemlerin İnsan Hakları Üzerindeki Olumsuz Etkisine İlişkin Özel Raportörü Alena Douhan, geçtiğimiz yıl mayıs ayında gerçekleştirdiği 12 günlük Xinjiang ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, Çin’e yönelik tek taraflı yaptırımların uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtti ve "zorunlu çalıştırma" iddialarının doğruluğunu sorguladı.

Son yıllarda, Xinjiang’a gelen yabancı ziyaretçilerin sayısının artması, bu kişilerin ABD'nin iddialarının aslında küresel ekonomik hegemonyayı koruma amacı güttüğünü fark etmelerine neden oldu. ABD Senatosu Maliye Komitesi Başkanı Ron Wyden'ın Avrupa otomobil şirketlerine yönelik suçlamalarında kullandığı "devekuşu" benzetmesi ise, Xinjiang’ın gerçek durumunu görmezden gelenin aslında ABD olduğunu gösteriyor.

Editör: Simge Akbulut